Çoğu insan daha mutlu olmak ister. Ancak bu hedefe nasıl ulaşılacağını bilmek her zaman kolay değildir. Mutluluğun bir denklemi var mı? Birçok formül önerildi. Yeterli uyku almak. Egzersiz yapmak. Meditasyon yapmak. Başkalarına yardım etmek. Arkadaşlar veya aile ile iyi vakit geçirmek. Bunların hepsi mutlulukla bağlantılıdır. Ama herkes için işe yaramayacaktır. Mutluluk karmaşıktır ve hızla değişebilir. Bu durum da bizi hedonik adaptasyon (hazza uyum) fikrine götürecektir.
Kendinizi ne sıklıkla evde otururken, arzuladığınız bir şeyi elde etmenin hayalini kurarken buluyorsunuz? Bu daha iyi bir iş, daha iyi bir araba ya da daha iyi bir ev olabilir; bunların hepsine, eğer onu alabilirseniz çok daha mutlu olacağınız düşüncesi eşlik edecektir.
Ancak halihazırda sahip olduğunuz şeylere baktığınızda, bunları elde ettiğinizde daha mutlu olacağınızı düşündüğünüz bir zaman da muhtemelen olmuştur. Bu sahip olduğunuz şeyler, bir süre için sizi mutlu etse de sonunda mutluluk seviyeniz normale döndü ve yeni şeyler arzulamaya başladınız.
Hedonik Adaptasyon Nedir?
Adaptasyon, canlının hayatta kalabilmesi için yaşadığı ortama uyum sağlayabilmesi ve işlevsel olabilme becerisidir. Bu beceri bizde de mevcuttur ve sürekli değişen koşullara uyum sağlama yeteneğinin bir parçasıdır. Çok sevdiğimiz arabayı alıp, aşık olduğumuz kişiyle birlikte yaşamaya başlayıp çok mutlu olacağımızı düşünsek de zaman içinde mutluluk seviyemizde tekrar azalma olacaktır.
Hedonik adaptasyon, insanların hem iyi hem kötü olaylara uyum gösterme eğilimini ve bu nedenle bir süre sonra aynı mutluluk seviyelerine geri dönmelerini ifade eder. Yapılan çalışmalar piyango kazanan insanların diğerleri ile karşılaştırıldığında sadece bir miktar daha fazla mutlu olduklarını göstermiştir. Bu kişiler belli bir zaman sonra eski mutluluk seviyelerine geri dönmüşlerdir.
Aynı şekilde kayıp veya hastalık gibi olumsuz olaylar yaşayan kişilerin de bir süre sonra bu gibi durumlara adapte olduğu bilinmektedir. Yani mutluluk seviyeleri bu olaylardan öncekine benzer seviyeye gelmiştir. Her insanın, bir mutluluk ayar noktası vardır. Başınıza ne gelirse gelsin, eninde sonunda bu ayar noktasına geri döneriz. Mutluluk için bu ayar noktası, kişiden kişiye mutluluktaki farklılıkların yaklaşık %50’sinden sorumludur.
Hedonik adaptasyonla ilgili önemli bir sorun, bariz çözümün yeni bir şey satın almak gibi görünmesidir. Son zamanlarda kendinizi kötü hissediyorsunuz. Belki de biraz çizik olan eski akıllı telefonunuzu değiştirmek iyi gelecektir. Bu düşünce aklınıza geldiğinde hedonik adaptasyonun bir sonucu ile yüzleşiyorsunuz demektir.
Hedonik Adaptasyon Kavramı Hayatımıza Nasıl Girdi?
1990’larda Martin Seligman adlı bir psikolog, insan mutluluğu araştırmasını doğrudan psikoloji araştırma ve teorisinin merkezine yerleştiren pozitif psikoloji hareketine öncülük etti. 1960’lı yıllarda hümanist ve varoluşçu psikolojiyle başlayan, sırasıyla kişinin doğuştan gelen potansiyeline ulaşmasının ve kişinin hayatında anlam yaratmasının önemini vurgulayan bir eğilimi sürdürdü.
O zamandan bu yana mutluluğu artırmak ve insanların daha tatmin edici bir yaşam sürmesine yardımcı olmak amacıyla binlerce araştırma ve yüzlerce kitap yayınlandı. Ancak sonucunda hala bir çoğumuz kendimizi mutlu hissetmiyoruz. Aksine, mutluluğu artırmaya yönelik bu tür çabalar, akıntıya karşı yüzmeye benzer bir girişim gibidir. Çünkü çoğu zaman mutsuz olmaya programlanmış da olabiliriz
Hedonik adaptasyon teorisi ilk olarak Kanadalı psikolog Philip Brickman ve Amerikalı psikolog Donald Campbell tarafından 1971 tarihli araştırmaları sonucunda önerildi. Araştırmacılar iki grup insan üzerinde çalıştı. Bunlardan biri büyük piyango ödülleri kazanan bir grup insandı. Diğeri ise bir kaza sonucunda felç kalan kişilerden oluşuyordu.
Araştırma, uzun vadede hiçbir grubun diğerinden daha mutlu olmadığını ortaya koydu. Tabii ki bu iki grup mutluluk ve üzüntü gibi ilk tepkiler yaşamışlardı. Ancak etkilerin uzun süreli olduğu ortaya çıkmadı. Sonucunda her iki gruptaki insanlar kısa bir süre içinde önceki mutluluk seviyelerine geri döndüler.
Sonuç olarak
2018 yılında yaklaşık yüz bin üniversite birinci sınıf öğrencisine de aynı soru soruldu. Öğrencilerin yaklaşık %55’i gelecekteki kariyerlerinde başarılı olmayı mutlu olmak ile eşleştirmişti. Yaklaşık %83’ünün ise cevapları para idi. Peki gerçekten de para ve kariyer size mutluluk getirecek mi? Piyango talihlileri ve her şeye sahipmiş gibi görünen, oyunun zirvesindeki kişilerle ilgili çalışmalar, gerçekten istediğimizi elde etmenin hayatlarımızı değiştireceği ve bizi daha mutlu edeceği hayaline gölge düşürüyor.
Mutluluğun geçici doğası, mutluluğu farklı bir şekilde düşünmemizin daha iyi olabileceği anlamına gelir. Mutluluk bir araçtır, başlı başına bir amaç değil. ‘Sürekli’ mutlu olmak, aynı duygu seviyesinde kalmak ve devamlı bunları amaçlamak gerçekçi değildir. Küçük iniş ve çıkışlarla dolu bir hayat çok daha sakin ve huzurludur. Mutluluğumuzun azalması yeni bir şeyler denememiz gerektiğinin bir işaretidir.
Bertrand Russell: “Mutlu bir yaşam, sakin bir yaşamla mümkün olur, çünkü gerçek hoşnutluk, ancak sakin bir ortamda yeşerebilir der.” Mutluluk arayışındaki modem toplumun üyeleri olan bizlerin gerçekte aradığı şey aslında dinginliktir. Mutluluğa erişebilmeniz ve en önemlisi koruyabilmeniz dileğimizle.
Kaynaklar ve İleri Okumalar:
- Intelisano, S., & Luhmann, M. (2018). Hedonic Adaptation and the Set Point for Subjective Well-Being. In E. Diener, S. Oishi, & L. Tay (Eds.), Handbook of Wellbeing. DEF Publishers.
- Bao, Katherine & Lyubomirsky, Sonja. (2013). Making it last: Combating hedonic adaptation in romantic relationships. The Journal of Positive Psychology. 8. 196-206. 10.1080/17439760.2013.777765.
- Hedonic Adaptation: Why You Are Not Happier; Yayınlanma tarihi: 23 Haziran 2022. Kaynak site: Very Well Mind. Bağlantı: Hedonic Adaptation: Why You Are Not Happier/
- Brickman, P., Coates, D., & Janoff-Bulman, R. (1978). Lottery winners and accident victims: Is happiness relative? Journal of Personality and Social Psychology, 36(8), 917–927. https://doi.org/10.1037/0022-3514.36.8.917
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel