Hayatta Kalma Yanılgısı: Başarı Hikayeleri Bazı Gerçekleri Gözden Kaçırmamıza Neden Olabilir
Hayatta kalma yanılgısı, başarılı insanlara, işletmelere veya stratejilere odaklanırken başarısız olanları göz ardı etme hatasıdır. Bu yanılgı, algılarımızı şekillendiren önemli bir etkiye sahiptir.

İkinci Dünya Savaşı sırasında, ülkeler savaşı kazanmak için matematiksel ve stratejik problemleri çözmek zorundaydı. Bu sorunlardan biri de uçakların düşman ateşi karşısında nasıl daha dayanıklı hale getirileceği idi. ABD Hava Kuvvetleri bu noktada kritik bir sorunla karşı karşıya kaldı:
Düşman uçakları, müttefik uçaklarını üretilme hızından daha hızlı bir şekilde düşürüyordu. Subaylar, uçakların zırhla güçlendirilmesi gerektiğini biliyordu, ancak eklenen her zırh uçağın manevra kabiliyetini ve menzilini sınırlayacaktı. Uçağın hangi kısımlarının zırhla kaplanması gerektiğini belirlemek, büyük bir matematiksel problem haline geldi.

Bu problemi çözmek için bir grup istatistikçi görevlendirildi. Bunlardan biri de matematikçi Abraham Wald idi. Wald, diğerlerinin aksine, geleneksel düşünce biçimine meydan okuyarak oyunun kurallarını değiştiren bir çözüm sundu.
Abraham Wald 2. Dünya Savaşının Seyrini Nasıl Değiştirdi?
Bu problemi çözmek için görevlendirilen istatistikçiler, savaştan dönen uçakların nerelerden hasar aldığını analiz ederek bir çözüm yolu geliştirmeye çalıştı. İlk bulgular, kurşun deliklerinin genellikle uçakların kuyruk, gövde ve kanat bölgelerinde yoğunlaştığını gösteriyordu. Bu yüzden bu bölgelere zırh eklemenin en mantıklı çözüm olduğu düşünülüyordu. Ancak matematikçi Abraham Wald, bu yaklaşımı sorguladı ve alışılmışın dışında bir çözüm sundu.

Wald’ın çözümü, yalnızca mevcut verilere odaklanmak yerine eksik olan bilgilere dikkat çekmekten geçiyordu. Geri dönen uçaklar üzerinde analiz yapan diğer uzmanlar, yalnızca bu uçakların aldığı hasarı göz önünde bulundurmuştu. Ancak Wald, daha geniş bir perspektif benimsedi. Geri dönemeyen uçakların neden düşürüldüğünü düşünerek bu uçakların eksikliğini de hesaba kattı.

Wald’ın teorisi basitti ama çığır açıcıydı: Eğer bir uçak, kuyruk, gövde veya kanatlarından vurulup geri dönebiliyorsa, bu alanların hasar aldığında ölümcül olmadığı anlamına geliyordu. Diğer taraftan, motorlar veya kokpit gibi bölgelerden vurulan uçakların büyük çoğunluğu geri dönemiyordu. Bu nedenle bu alanlarda daha az kurşun deliği bulunuyordu.
Wald, bu düşüncesini istatistiksel analizlerle destekleyerek uçakların zırhlanması gereken bölgelerin motorlar ve kokpit gibi hayati parçalar olduğunu kanıtladı. Wald’ın keskin gözlemi savaş sırasında binlerce havacının hayatını kurtardı ve günümüzde de bize bazı önemli dersler veriyor.

Bir çoğumuz başarı hikayelerini okur ve bu kişilerin başarılarından kendimize bir pay çıkarmaya çalışırız. Oysa ki aslında öğrenmemiz gereken başarısızlık hikayelerini göz ardı ederiz. Bu düşünce de bizi hayatta kalma yanılgısına götürüyor.
Hayatta Kalma Yanılgısı Nedir?
Hayatta kalma yanılgısı, elimizdeki verileri dikkate alırken seçim sürecini göz ardı ettiğimiz bir mantık hatasıdır. Bu yanılgı, veri setinin yalnızca görünen kısmına odaklanmamıza yol açar ve sonuç olarak veri setinin bir bütün olarak grubu yansıttığını varsayarız. Bu varsayım, kritik gerçekleri göz ardı etmemize neden olur.

Hayatta kalma yanılgısı, düşüncelerimizi ve karar alma mekanizmalarımızı etkileyerek yersiz varsayımlarda bulunmamıza ve gereksiz riskler almamıza neden olur. Örneğin, genç bir girişimci, başarılı işletmelerden alınan derslerin en değerli bilgiler olduğunu varsayarak bu stratejileri inceler ve bunları örnek alarak ilerlemeye çalışır.
Ancak bu süreçte, aynı hedefi güden ve başarısız olan girişimlerin çoğu görmezden gelinecektir. Bu da gerçekçi olmayan beklentilere ve hatalı stratejik kararlara yol açar.

Başarılı girişimciler incelendiğinde, azim, risk alma ve sıkı çalışma gibi özelliklerin ortak olduğuna dair güçlü bir vurgu yapılır. Ancak bu özelliklere sahip olup başarısız olan girişimciler genellikle dikkate alınmaz. Bu da azim veya sıkı çalışmanın her zaman başarıyı garanti ettiği gibi yanlış bir algıya neden olur.
Bill Gates, Steve Jobs ve Mark Zuckerberg gibi başarılı girişimciler, üniversiteyi bıraktıktan sonra çığır açan projelerle milyarder oldular. Bu hikayeler, üniversite eğitimi olmadan da başarılı olunabileceği algısını şekillendirdi.
Ancak daha geniş bir veri setine bakıldığında, üniversiteden ayrılan bireylerin ortalama olarak üniversite mezunlarından daha az kazandığı ve işsiz kalma risklerinin %70 daha yüksek olduğu görülmektedir. Üniversiteyi bırakarak başarılı olanlar yalnızca istisnai örneklerdir.
Hayatta Kalma Yanılgısı İle Mücadele Etmek Önemlidir
Bu yanılgıyla mücadelede atılması gereken ilk adım, onun farkına varmaktır. Veri kaynaklarının her zaman düşündüğümüz kadar kapsamlı olmadığını bilmek önemlidir. Abraham Wald’ın çalışmaları bu konuda öğretici bir örnek sunar. Wald, uçak hasarlarına dair mevcut verilerin eksik olduğunu fark etmiş ve “sessiz kanıtları” dikkate almıştır. Hayatta kalma yanılgısından kaçınmak için:
- Korelasyon ile nedenselliği karıştırmayın. İki olay arasında bir korelasyon olması, mutlaka bir neden-sonuç ilişkisi olduğu anlamına gelmez.
- Seçim sürecini sorgulayın: Veriler hangi kriterlere göre seçildi? Hangi bilgiler hariç tutuldu?
- Görünmeyenlere dikkat edin. Analiz yaparken yalnızca eldeki veriye değil, eksik ya da ulaşılmayan bilgilere de odaklanın.

Unutmayalım ki başarıyı anlamanın yolu, başarısızlığı da dikkate almaktan geçer. Abraham Wald’ın yaklaşımı, sadece görüneni değil, görünmeyeni de değerlendirmenin ne kadar değerli olduğunu göstermektedir.
Kaynaklar ve ileri okumalar
- Billionaire college dropouts: Why smart leaders avoid “survivorship bias”. Yayınlanma tarihi: 8 Kasım 2023. Kaynak site: Big Think. Bağlantı: Billionaire college dropouts: Why smart leaders avoid “survivorship bias”
- Bermúdez-Guzmán, Luis & Huezo, Gabriel & Arguedas, Andres & Leal, Alejandro. (2020). Mutational survivorship bias: The case of PNKP. PLoS ONE. 15. 10.1371/journal.pone.0237682.
- Why do we misjudge groups by only looking at specific group members?. Bağlantı: Why do we misjudge groups by only looking at specific group members?
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel
Çok teşekkür ederim ilginç idi.
Hayatta kalma yanılgısının tanımını yazarmısınız?