Sinirbilim

Zihin Körlüğü Aphantasia (Afantazya) Nedir? Neden Bazı İnsanların Beyinleri Bir Görüntüyü Oluşturamaz?

Bir nesneyi veya konuyu düşündüğünüzde zihninizde bir görüntü canlandırmak doğal görünse de bazı insanlar bu yeteneğe sahip değildir. Bir kişinin kafasındaki görüntüleri görselleştirememesi afantazya (İng: Aphantasia) ya da zihin gözü körlüğü olarak bilinir.

Zihin Körlüğü Aphantasia (Afantazya) Nedir? Neden Bazı İnsanların Beyinleri Bir Görüntüyü Oluşturamaz?

Sıcak bir yaz günü olduğunu ve bir yüzme havuzunun kenarında oturduğunuzu hayal edin. Güneş parlıyor ve suda gülen ve sıçrayan çocuklar var. Bu sahneyi düşündüğünüzde zihninizde ne tür görüntüler görüyorsunuz?

Birçok kişi zihinlerindeki görüntüyü hayallerinde canlandırabilir. Buna ‘zihin gözü’ denir. Bu sayede bir arkadaşınızı düşündüğünüzde, onun yüzünü hemen zihninizde canlandırabilirsiniz. Ancak Aphantasia sorunu yaşayan insanlar böyle bir zihinsel imajı görselleştiremezler. Bilinçli çaba ile akıllarında belirli bir imge üretme yeteneğinden yoksundurlar.

Bu bir bellek sorunu ya da hastalık değildir. Bu kişileri nesneleri tanımada, ilgili kavramları açıklamada ya da bildiklerini size aktarmada herhangi bir sorunu yoktur. Bu kişiler sadece bilgiye eşlik edecek herhangi bir zihinsel imgeyi deneyimleyemeyecektir.

Aphantasia İle İlgili Bilgilerimiz Nerden Geliyor?

Zihin Körlüğü Aphantasia (Afantazya) Nedir? Neden Bazı İnsanların Beyinleri Bir Görüntüyü Oluşturamaz?
Beynin bir imgeyi görselleştirmesini bir spektrum gibi düşünmek gerekiyor. Zihin Körlüğü Aphantasia bunun sadece bir bölümüdür.

Phantasia terimi ilk olarak Aristoteles tarafından MÖ 350 civarında zihnin gözünü tanımlamak için kullanıldı. Çok uzun zaman sonra 1880’lerde Galton, Statistics of Mental Imagery adlı makalesinde artık Aphantasia olarak bilinen fenomeni tanımlamıştı. İnsanların olayları farklı derecelerde görselleştirme ve bunu açıklama yeteneği olduğunu fark etmiş ve 40 kişiden birinde bu sorunun gözlemlendiğini kaleme almıştı. Bununla birlikte araştırma, koşulun kendisi ile değil, istatistiklerle sınırlıydı.

Aphantasia ile ilgili bir ikinci araştırma yapılması için aradan yaklaşık 120 yıl kadar geçmesi gerekecekti. İngiltere’deki Exeter Üniversitesi’nde bilişsel ve davranışsal nöroloji profesörü Adam Zeman, 2015 yılında artık nörolojik bir durum olarak kabul edilen Aphantasia terimini icat etti.

Francis Galton (1822-1911). Kendisini tanımak isterseniz: Çok Yönlü Bir Bilim İnsanı Francis Galton Ve Rahatsız Edici Mirası

Zeman ilk kez 2003 yılında görselleştirme yeteneğini kaybetmiş bir hastayla karşılaştı ve vakayı incelemeye başladı. Literatürde MX olarak geçen 65 yaşındaki bu adam küçük bir ameliyat geçirmiş ve sonrasında artık zihninde görüntüler canlandıramadığını fark etmişti. Kısa süre sonra insanların bir şeyi zihinlerinde canlandırdıklarında beynin belirli bir bölgesinin parladığını fark etti. Ancak bu hastanın durumunda öyle olmadı.

Zeman konu ile ilgili dönemin popüler dergilerinden birine bir makale yazdı. Bu makale sonrasında 21 kişi daha benzer bir sorun yaşadığını ifade ederek kendisine başvurdu. Bu kişiler üzerinde yapılan beyin görüntüleme çalışmaları neticesinde, MX ve diğer hastalarda parietal ve frontal loblarda azalmış beyin aktivitesi gözlemlendi.

Aphantasia Neden Oluşur?

Durumun nedeni henüz kesin olarak bilinmemektedir. Bunun ana nedeni, insan beynindeki görselleştirme sürecinin ve mekanizmalarının tam olarak anlaşılmamasıdır. Felsefe, psikoloji ve sinirbilime dayanan teoriler olsa da, en inandırıcı olanlar sinirbilimdeki kanıtlardır.

Zihin Gözü Körlüğü: Aphantasia ( Afantazya) Nedir?
Bu lobların önemli bir bölümü anıları saklamak, görsel ve kokusal verileri birleştirmek için kullanılmaktadır. Beynimizin bu bölümü soyut düşünceyle büyük ölçüde bağlantılıdır ve bu da elbette hayal kurmak için de oldukça yararlıdır.

Oksipital lob, serebral korteksin bir parçasıdır ve görsel işlemden sorumludur. Frontal ve parietal loblar ise görselleştirmeyi düzenlemeye yardımcı olur. Bir Aphantasia’lı kişinin görselleştirme konusundaki yetersizliği, bu sistemdeki bir yerdeki işlevsel bir değişiklikten kaynaklanmaktadır.

Aphantasia’nın nüfusun yüzde iki ila üçünü etkilediği düşünülmektedir. Genellikle, bu rahatsızlığı olan kişiler duruma sahip olduklarını bilmezler. Kimi durumlarda da yaşamın ilerleyen dönemlerinde farkına varırlar. Bir kişi doğumdan ya da çok erken çocukluktan beri böyle bir duruma sahipse, başkalarının yapabileceği bir şey olduğunun farkına varmadan görselleştirememesi normaldir. Bu duruma sahip kişiler, görsel anılara erişemedikleri için çocukluklarını veya tatillerini hatırlamakta genellikle zorluk çekerler

Zihin Gözü Körlüğü: Aphantasia ( Afantazya) Nedir?
Firefox’un kurucusu ve dahi bir programcı olarak kabul edilen Blake Ross, aphantasiası ile ilgili olarak Facebook hesabında hayatı boyunca hiçbir şeyi gözünde canlandırmadığını söylemiştir. Hayatı boyunca canlı tasvirler yapılan kitapları okumaktan kaçındığını, uyumak için koyunları say ifadesi için ise bunu bir metafor sandığını söylemiştir.

Aphantasia ile ilgili bir tedavi şu an henüz mevcut değil. Araştırmacılar hala temel nedenlerini buluyor ve bunların genetik mi yoksa psikolojik mi olduğunu anlamaya çalışıyorlar. Ayrıca Aphantasia sorununa sahip olan kişilerde yaratıcılık ile ilgili bir soruna rastlanmamıştır. Bu soruna sahip bir çok kişinin yaratıcılık gerektiren mesleklerde başarılı olduğu bilinmektedir.

Aphantasia Hastaları Rüya Görebilir mi?

Çok ilginç bir şekilde bu görselleştirme yeteneğinden yoksun olan bu insanların bir kısmı son derece renkli ve canlı rüyalar görebilmektedir. Zeman’a göre bu durumun esas nedeni bu kişilerin görüntü oluşturamaması değil, nörolojik bir durum yüzünden oluşturdukları görüntülere bilinçli bir erişimlerinin olmamasından kaynaklanır. Ancak bir kısmı da sadece kelimeler ile rüya görür. Bunun nedeni rüya görmenin beynin farklı bir bölümünü kullanmasıdır. Bu bölüm de bazen Aphantasia’dan etkilenir bazen de etkilenmez.

Görselleştirme yeteneği, hayatımızda pek çok alanda işimize yarar. Zihinsel modeller kurgularken, roman okurken, tasarım yaparken (cisimlerin şeklini tasarlarken, zihnimizde cisimlerin rotasyonunu değiştirirken) vb. Aynı zamanda bu yeteneğimiz öğrenmemizi hızlandırır ve pek çok alanda performansımızı artırır. 

Sonuç Olarak

Sonucunda Aphantasia durumunun da bize gösterdiği gibi, zihinsel deneyimlerimizin çoğu evrensel olarak deneyimlenmiyor. Ancak son olarak hatırlatalım. Aphantasia’nız olup olmadığını internette karşınıza çıkan testleri çözerek anlamanız mümkün değildir.

Tanısının zor olması yaygın olarak karşılaşılmamasının da bir nedeni olması mümkündür. Ayrıca 2020 yılında yapılan bir araştırma sonucunda bu soruna sahip olan kişilerin otobiyografik hafıza ve yüz tanımada da zorluk yaşadıkları anlaşılacaktı. Bu arada bu kişilerin daha çok matematik ve bilim ile ilgili kariyerleri tercih ettikleri de belgelendi. Ayrıca göz atmak isterseniz: İçimizdeki Sınırsız Evren: Hayal Gücü Nasıl ve Neden Evrimleşti?


Kaynaklar ve ileri okumalar:

  • Some People Can’t See Any Pictures in Their Imagination. And Here’s Why; Yayınlanma tarihi: 2 Ekim 2017; Yayınlandığı yer: Sciencealert; Bağlantı: wwSome People Can’t See Any Pictures in Their Imagination. And Here’s Whyw.sciencealert.com/
  • Aphantasia explained: some people can’t form mental pictures. Yayınlanma tarihi: 9 Haziran 2021, Yayınlandığı Yer: The Conversation; Bağlantı: Aphantasia explained: some people can’t form mental pictures
  • Takahashi J, Saito G, Omura K, Yasunaga D, Sugimura S. Sakamoto S, Horikawa T, Gyoba J. Diversity of aphantasia revealed by multiple assessments of visual imagery, multisensory imagery, and cognitive style. Front Psychol. 2023 Jul 18;14:1174873. doi: 10.3389/fpsyg.2023.1174873. PMID: 37546458; PMCID: PMC10403065.
  • Zeman A, Dewar M, Della Sala S. Lives without imagery – Congenital aphantasia. Cortex. 2015 Dec;73:378-80. doi: 10.1016/j.cortex.2015.05.019. Epub 2015 Jun 3. PMID: 26115582.

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir