Psikoloji

85 Yıl Devam Eden Araştırma Mutluluk Formülünü Bulmayı Başardı mı?

Okuyacağınız bu yazı dünyanın en önemli sorularından birisi ile ilgili. Mutluluğun formülü nedir? İnsan nasıl mutlu bir hayat geçirir? 85 yıl devam eden Harvard Grant Study bu soruya cevap bulmayı denedi.

harvard-grant-study-mutluluk-formulu
Çizim: Pierre Buttin. Kaynak: The Atlantic

Sizce mutluluk nedir? Size bir mikrofon uzatılsa ve bu soruya bir cevap vermeniz istense muhtemel ilk cevabız mutluluk ile zenginliği eşleştirmek olacaktır. Sonrasında belki de başarılı bir kariyer gelecektir. Eğer bu biçimde düşünüyorsanız kendinizi kötü hissetmeyin.

2018 yılında yaklaşık yüz bin üniversite birinci sınıf öğrencisine de aynı soru soruldu. Öğrencilerin yaklaşık %55’i gelecekteki kariyerlerinde başarılı olmayı mutlu olmak ile eşleştirmişti. Yaklaşık %83’ünün ise cevapları para idi. Peki gerçekten de para ve kariyer size mutluluk getirecek mi? Bunu araştırmanın ve öğrenmenin bir yolu var mı?

Aslında var. 1938 yılından beri, 85 yıldır devam eden bir araştırma mutluluk formülünü bulmaya çalışıyor. Kuşaktan kuşağa aktarılan ( şu an 4. kuşak araştırmacılar devam ediyor) ve insanları tüm yaşamları boyunca takip ederek “nasıl mutlu bir hayat yaşanır?” sorusuna cevap bulmaya çalışan bu araştırma Harvard Yetişkin Gelişimi Çalışması ( Harvard Study of Adult Development) diğer adıyla Grant Study olarak biliniyor.

Harvard Grant Study Araştırması Nasıl Başladı?

85 Yıl Devam Eden Araştırma Mutluluk Formülünü Bulmayı Başardı mı?
İlk denekler 268 genç öğrenci idi.

Bu araştırma başlangıçta birbirinden bağımsız olarak benzer konuları araştıran iki araştırmaydı. W.T. Grant’ın yürüttüğü çalışma Harvard tıp fakültesi öğrencisi 268 erkek üzerinde devam ediyordu. Araştırmacılar, hangi koşulların ve davranışların bu gençleri sağlıklı ve mutlu kıldığını anlamaya çalışıyordu.

Fiziksel ve zihinsel sağlık, denek olmak için tek kriterdi. Deneye katılan en ilginç isim, şüphesiz ki aynı dönemde Harvard Üniversitesi’nde okuyan ve deneye gönüllü katılan John F. Kennedy’ydi.

Ancak bu esnada benzer bir çalışma daha vardı. Glueck Study adlı bu araştırma da fakir ve dezavantajlı ailelerden gelen 12-16 yaşları arası 456 erkek çocuğu inceliyordu. Sonunda iki araştırma birleşti ve dünyanın en uzun soluklu araştırması başlamış oldu.

85 Yıl Devam Eden Araştırma Mutluluk Formülünü Bulmayı Başardı mı?
Araştırma boyunca çeşitli testler ile denekler takip edilecekti. Anketlerde kişilerin hayatlarında ne kadar memnun oldukları ölçülecekti.

Deneyin başladığı 1938 yılından itibaren her iki yılda bir denekler üzerinde sağlık kontrolleri, anketler yapıldı. Çalışmaya başlangıçta 724 kişi katılsa da zaman içinde katılımcıların eşleri, çocukları da bu araştırmaya dahil oldu. Sonuçta yaklaşık 3000 kişinin yer aldığı devasa bir araştırma ortaya çıktı. İlerleyen yıllarda bu gençlerin her biri farklı kariyerlere sahip olmuştu. Hatta aralarından bir tanesi Amerika Birleşik Devleri başkanı bile olmuştu. Peki ama bu kişiler ne kadar mutluydu?

Mutluluk Formülü Nedir?

85 Yıl Devam Eden Araştırma Mutluluk Formülünü Bulmayı Başardı mı?
George Vaillant, 2012 yılında bu deneyin detaylarını paylaştığı Triumphs of Experience: The Men of the Harvard Grant Study adlı bir kitap yayınladı.

85 yıl devam eden bu araştırma sonucunda elde edilen mutluluk formülü aslında çok da şaşırtıcı değildi. Mutluluk en başta sağlık ile ilişkili gibi gözüküyordu. Kendilerine fiziksel olarak daha iyi bakan insanlar daha mutlu bir biçimde yaşlanıyorlardı. Araştırmanın ikinci ve daha şaşırtıcı olan bulgusu ise ilişkiler ile ilgili idi.

Çalışma, güçlü ilişkilerin, yaşam memnuniyetinin ve mutluluğun en önemli belirleyicisi olduğunu ortaya koydu. Sadece bu araştırma değil. İnsan mutluluğu ile ilişkilerin birbiri ile bağlantılı olduğunu kanıtlayan daha onlarca araştırma var.

mutluluk formülü
. 2010 yılında yapılan çalışmanın sonuçlarına göre sosyal izolasyonun insan vücuduna verdiği zarar ile sigara içmenin verdiği zarar benzerlik gösteriyordu.

2010 yılında araştırmacılar toplam 300 binden fazla katılımcının yer aldığı 148 çalışmayı incelediler. Ortalama olarak daha güçlü sosyal bağları olan kişilerin herhangi bir yılda hayatta kalma olasılığının %50 daha fazla olduğunu buldular. Özellikle evli olmanın uzun yaşam süresi ile bir ilişkisi var gibi gözüküyordu. Evli erkekler evli olmayanlara göre ortalama 12 yıl daha fazla yaşıyordu. Evli olan kadınlar da olmayanlara göre ortalama 7 yıl daha fazla yaşamaktaydı.

Bunun elbette evliliğin kendisi ile bir ilgisi yoktu. Ayrıca her evlilik mutluluk getirecek diye bir şey de yoktu. Burada önemli olan fikir birlikte yaşayan insanların birbirlerini daha sağlıklı tutma, eğiliminde olmasıydı. Bunun tersi durumlarda da, bir başka meta analiz sonucuna göre, kalp hastalığı riskinde %29, felç riskinde ise %32 artış gözleniyordu.

Birlikteliğin bir başka avantajı daha vardı. Sağlıklı ilişkiler sadece fiziksel sağlığımızı değil beynimizi de koruyor, anılarımızın daha uzun süre saklanmasını sağlıyordu. Ayrıca yaşlılıkta demans riskini de azaltıyordu.

Yalnızlık Beynimizde Açlık ve Susuzluğa Benzer Bir Etki Yaratıyor

Araştırmalar bize mutluluğun formülünün anlamlı ilişkiler olduğunu söylese de bir sorunumuz var. Tüm dünyada yalnızlık özellikle gençler arasında giderek artıyor. Bu nedenle pek çok uzman da sosyal bağlardaki bozulmalardan dolayı endişe duyuyor. Çünkü yalnızlığın uzun bir süreçte hem ruhsal hem de fiziksel sorunlara neden açacağını biliyoruz.

Yalnız insanlar genelde kendini koruma eğilimindedir. Fakat bu kendini koruma eğilimi garip bir kısır döngüye yol açar. Kişi kendisini korumak adına insanlara daha mesafeli davranır. Mesafeli davrandıkça da sosyalleşme ve topluluk içine karışma ihtimali azalır. Bu da kişinin kendisini daha yalnız hissetmesine ve insanlara daha mesafeli davranmasına yol açar.

Bu arada hatırlatmak gerekiyor. Yalnızlık, yalnız olmak ile aynı şey değildir. Kimi kişiler bilinçli olarak yalnız kalmayı tercih ederler ve bu kişiler kendileri ile baş başa olmaktan mutludur. Bunu başaran kişilerdenseniz, bunda bir sorun yoktur.

Sonucunda tüm insanlar içedönüklük ile dışa dönüklük arasında bir skalada yer alır. Hayatınızda 2 ya da 200 arkadaşınız olsun isteyebilirsiniz. Burada asıl önemli olan hayatınızda olacak o 2 kişi anlamlı ve kalıcı ilişkiler kurmaktır. Önemli olan bu ilişkilerinizin kalitesi, ne kadar derin olduğu, bir şeyler paylaşırken kendinizi ne kadar güvende hissettiğinizdir. Bunu kuramıyorsanız her durumda yalnızlık hissedersiniz.

Beslenmenin en temel ihtiyaçlarımızın başında geldiği konusunda herkes hemfikirdir. Ancak sosyallik de tıpkı beslenme ihtiyacımız kadar önemlidir. Çünkü beynimiz için yalnızlık, açlık ve susuzluk gibi bir etkiye sahiptir.

2021 yılında Cambridge Üniversitesi’nde yapılan bir çalışma, bunu doğrudan ortaya koymuştu. çalışmanın sonunda da beyinlerimizde açlık ile sosyalleşme isteğinin benzer süreçlerde gerçekleştiğini anlayacaktık. Nasıl ki acıktığımızda içimizde karşı koyamadığımız bir yeme isteği oluşuyorsa, yalnızken de sosyalleşmek için benzer bir istek içinde oluyorduk.

Sonuç olarak

Harvard Grant Study araştırmasının ortaya koyduğu mutluluk formülü basit. İnsanlar ile daha fazla anlamlı ilişkiler içinde olun. Öte yandan karşımıza bir başa sorun olarak da teknoloji engeli çıkıyor. İnternet birbirimiz ile ilişki kurma şeklimizi temelden değiştirdi. Bunun da gelecekteki bizleri nasıl etkileyeceğini henüz bilemiyoruz

Sonuç olarak okuduklarınız ve daha henüz bahsetmediğimiz pek çok çalışmanın bize gösterdiği şey en mutlu kişilerin aileleri, arkadaşları, ve diğer topluluklar ile ilişkilerine önem veren kişiler olduğuydu. 80’li yaşlarına gelenlere araştırmacılar şu soruyu sormuştu. “Kendiniz ile ilgili gurur duyduğunuz şey nedir?”

Bu soruya cevap verenlerin hiçbiri kazandıkları paradan ya da diğer başarılardan ( Nobel ödülü kazananlar da vardı) bahsetmemişti. Herkes hayatlarında en gurur duydukları şey olarak aileleri, arkadaşları ile kurdukları ilişkilerden bahsedecekti. Kısacası yolun sonuna gelindiğinde diğer her şey anlamını yitirmişti.


Kaynaklar ve ileri okumalar

  • Erik Lindqvist, Robert Östling, David Cesarini. Long-Run Effects of Lottery Wealth on Psychological Well-Being, The Review of Economic Studies. Volume 87, Issue 6, November 2020, Pages 2703–2726, https://doi.org/10.1093/restud/rdaa006
  • What decades of research tells us about living the good life. Yayınlanma tarihi: 25 Ocak 2023. Kaynak site: Big Think. Bağlantı: What decades of research tells us about living the good life
  • Holt-Lunstad J, Smith TB, Layton JB. Social relationships and mortality risk: a meta-analytic review. PLoS Med. 2010 Jul 27;7(7):e1000316. doi: 10.1371/journal.pmed.1000316. PMID: 20668659; PMCID: PMC2910600.
  • Holt-Lunstad J, Smith TB, Baker M, Harris T, Stephenson D. Loneliness and social isolation as risk factors for mortality: a meta-analytic review. Perspect Psychol Sci. 2015 Mar;10(2):227-37. doi: 10.1177/1745691614568352. PMID: 25910392.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir