Okült sözcüğü gizli anlamına gelir. Bugün okul, kolej ya da üniversitelerde öğretilmeyen konuları genel olarak okültizm terimi altında gruplandırılır ve bunlar çoğunlukla bilim dışı olarak kabul edilmektedir. El yazısı analizi ile kişilik özelliklerinin belirleneceğini söyleyen grafoloji de bu gruba dahildir. 20. yüzyılda bir miktar destek almasına rağmen, günümüzde grafolojiyi destekleyen çok az bilimsel kanıt bulunmaktadır.
Grafoloji (bazen grafoanaliz olarak da adlandırılır), el yazısından kişilik yorumlaması yapmayı amaçlar ve temelini hepimizin el yazısının birbirinden farklı olmasından alır. Bu tip analizlere göre, örneğin yazınızda harfleri büyük yazarsanız bu dışadönük, küçük yazarsanız da içedönük olduğunuz anlamına gelir. Kötümserseniz, hayata karşı tutumunuzu değiştirmek için cümlelerinizi yukarı doğru bir eğimle yazmaya başlamaktan başka bir şey yapmanıza gerek yoktur.
Ancak el yazınız ile kişiliğinizi analiz etmek size mantıklı geliyorsa başka seçenekleri de deneyimlemek isteyebilirsiniz. Biraz daha zorlarsanız elinizdeki çizgiler, başınızdaki çıkıntılar (frenoloji), göbek deliğiniz (omfalomani), alnınızdaki kırışıklıklar (metoposkopi) gibi farklı analizlerle kişiliğinizi, karakterinizi ölçümlemeyi de deneyebilirsiniz.
Grafoloji Hayatımıza Nasıl Girdi?
1575 yılında Juan Huarte de San Juan adındaki İspanyol bir doktor, el yazısı analizi üzerine muhtemelen ilk kitap olan Examen de ingenios para las ciencias’ı yayınladı. İtalyan filozof Camillo Baldi, 1622’de konuyla ilgili başka bir kitap yazdı. Ancak bunun yaygınlaşması, 19. yüzyılda Jean-Hippolyte Michon sayesinde olacaktı.
Konuyla ilgili birkaç makale yayınladı ve 1871’de Société Graphologique’i kurdu. Daha sonra, Fransa’yı ve diğer Avrupa şehirlerini gezerek konferanslar verdi ve grafoloji ile ilgili teorilerini tanıttı. Öğrencileri onun fikirlerini sürdürdüler ve el yazısını analiz etmenin bir yolunu bulduklarını düşündüler. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’ya ve Amerika’ya yayıldı ve giderek daha çok destek almaya başladı. Ancak ardı ardına yapılan araştırmalarda grafolojinin arkasında güvenilir bir kanıt bulunamadı.
Grafoloji yayıldıkça, frenoloji ve öjeni gibi diğer sahte bilimlere katıldı. Frenologlar, kafataslarının boyutunu ve beynin alanlarını ölçmenin karakteri belirleyebileceğini iddia etti. Frenoloji, Avrupa’nın diğer ırklar üzerindeki üstünlüğünü haklı çıkarmak için kullanıldı.
Grafoloji, benzer şekilde sorunlu uygulamalarda rol oynadı. İngiliz gazeteci Thomas Byerley, yazı yazma eyleminin sahte olamayacağını ve bu nedenle suç ve akıl hastalığını belirlemek için kullanılabileceğini savundu. 20 yüzyıl boyunca, uygulama alanı azalsa da grafolojiye olan inanç devam etti. Grafoloji zaman içinde pazarlama sektöründe de kullanılmaya başlandı.
Grafoloji Neden Sahte Bir Bilimdir?
Konu ile ilgili pek kontrollü bilimsel araştırma yapılmıştır. Örneğin bir tanesinde tüm katılımcılardan aynı cümleleri yazmaları ve grafologlardan bu yazıya dayanarak kişilik analizleri veya davranışsal tahminler sunmaları istendiğinde araştırmanın sonucu tesadüfi doğru bilgilerin ötesine geçemediklerini ortaya koymuştur.
1982 yılında yayınlanan ve 200’den fazla çalışma üzerinde kapsamlı bir meta-analiz yaptıktan sonra, grafologların kişilik özelliklerini tespit etme veya iş performansını tahmin etme konusunda açık bir biçimde başarısız olduklarını ispatlanmıştır. Bu çalışma 400’den fazla kez alıntılanmıştır.
1988’de yapılan bir araştırmada yazarlar, grafologların Myers-Briggs testindeki puanları tahmin edemediklerini kesin olarak gösterdi. Buna rağmen giderek daha fazla şirket grafolojiyi kullanmaya başladı. Tekniğin cazibesi birçok kişi için, herhangi bir bilimsel kanıt olmamasına rağmen fazlasıyla güçlüydü.
Bu arada önemli bir şeyi anımsatalım. Grafoloji başlığı altında bahsedilen şey ile adli bilimlerin bir suçluyu ya da bir suçu ayırt etmek için el yazısı analizi yapması aynı şey değildir. İkinci durum kişinin kimliğini belirlemek amacı ile yapılmaktadır. Ancak grafoloji kişilik belirleme ile ilgilidir.
Neden bu kadar çok insan ikna oldu?
Grafologların iddiaları, belirsiz olduklarında bile dikkate değer ölçüde özgün görünecektir. Son derece kişisel bir şeyin açığa çıktığı yönündeki yanlış algı Paul Meehl’in (1956) “P. T. Barnum Etkisi” olarak adlandırdığı şeyden kaynaklanmaktadır.
Barnum etkisi nedeniyle, genelliğinin farkında olsak bile, kendimiz hakkında okuduğumuz olumlu şeyler için hemen kişisel anlamlar çıkartır ve yazılanları onaylama eğilimi gösteririz. Barnum Etkisi altındaki milyonlarca insanın neden astroloji, fal, tarot kartları ve çevrimiçi kişilik testleri ile hala ilgilendiğinin bir cevabıdır.
Bir çok kişinin gazetede burçlar kısmını gördüğü zaman okuma eğilimi göstermesinin nedeni de budur. Burçlardaki tanımlar genellikle jeneriktir. Komşunuza veya uzak kuzeninize de uyacaktır ve aslında bunu elbette temelde bunu bizde biliriz. Ama yine de okuduğumuz bilgileri kendimize uyarlamaktan geri kalmayız. Yani Barnum Etkisi iyi çalışır çünkü görece anlamsız bilgilerde bile anlam bulmada ustayız.
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- Is there any link between handwriting and personality?; Kaynak site: Scienc Focus. Bağlantı: Is there any link between handwriting and personality/
- Gowda MR, Harish N, Aslam A, Padmanabiah M, Magaji R. Handprints of the Mind: Decoding Personality Traits and Handwritings. Indian J Psychol Med. 2015 Oct-Dec;37(4):409-12. doi: 10.4103/0253-7176.168580. PMID: 26702172; PMCID: PMC4676206.
- SA French love affair… with graphology. Yayınlanma tarihi: 29 Nisan 2013. Kaynak site: BBC. Bağlantı: A French love affair… with graphology
- Graphology is a pseudoscienc; Yayınlanma tarihi: 28 Ocak 2021; Bağlantı: Graphology is a pseudoscience/
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel