Giordano Bruno’yu size birçok farklı biçimde tanıtmamız mümkündür. Kendisi bir keşiş, bir filozof, bir kozmolog ve bir matematikçiydi. Oldukça güçlü bir hafızası vardı. Bu sayede de Avrupa soyluları arasında kısa bir süre ün kazandı. Ancak evrenin doğası hakkındaki tartışmalı görüşleri ve belirli Katolik öğretilerini reddetmesi nedeniyle de bir sapkın olmakla suçlanacaktı.
Ancak Roma Engizisyonunun, Bruno’yu kazığa bağlayarak yakması, onun mirasını yok etmeyi başaramadı. Aslında onun adını tarihte daha da sağlamlaştıracaktı. Günümüzde pek çok kişi için Giordano Bruno, sonucunda ölüm olduğunu bilse bile, iktidara karşı doğruyu söylemeye cesaret eden bir bilim şehididir.
Giordano Bruno Kimdir?
Tarihçiler genellikle modern bilimin başlangıcını, Nicolaus Copernicus tarafından yazılan De Revolutionibus Orbium Coelestium (Göksel Kürelerin Devinimleri Üzerine) adlı kitabın 1543 yılında yayımlanmasına dayandırırlar. Kitabın en ‘sapkın’ düşüncesi Dünya’nın da yılda bir kez Güneş’in etrafında dönen bir gezegen olduğuydu.
Giordano Bruno, Copernicus’un kitabının yayınlanmasından 5 yıl sonra doğdu ve onun fikirlerini alıp ileriye taşıdı. Asıl adı Filippo Bruno idi. Napoli’de okuduktan sonra on yedi yaşında Giordano adını alarak Dominik tarikatına katıldı. Sonrasında da 1572’de rahip oldu. Ancak, kısa süre sonra Aryanizm hakkındaki görüşlerinden dolayı sapkın olarak suçlandı. İşler zorlaşınca Napoli’den kaçtı, dini kimliğini geride bıraktı ve Cenevre’ye taşındı.
Burada teoloji alanında doktora yaptı ve felsefe üzerine dersler verdi. 1581’de kral III. Henry’nin koruması altında Paris’e, iki yıl sonra da İngiltere’ye gitti. Oxford’da Kopernik Evren modeli üzerine dersler vermesine rağmen, tartışmalı düşünceleri Lincoln Koleji Rektörü John Underhill ve daha sonra Canterbury Başpiskoposu tarafından alaya alınınca üniversitede bir pozisyon elde edemedi.
Bruno’nun Sonsuz Evren Üzerine Teorileri
İngiltere’de başını belaya sokan şey, evrenin doğası hakkındaki fikirlerini yansıttığı bir dizi yazıydı. Sonucunda Sonsuz Evren ve Dünyalar Üzerine (1584) gibi başlıklar attığını düşünürsek kendisi bu yazıların aslında tartışma getireceğini biliyor ve belki de bu nedenle yazıyordu.
Bu yazılarda Bruno, güneşin güneş sisteminin merkezinde olduğu, Dünya’nın kendi ekseni etrafında döndüğü ve evrenin kendisinin sonsuz olduğu dahil, bugün doğru olduğunu bildiğimiz birçok şeyi tutkuyla savunacaktı. Bruno’nun hayatının trajedisi, insanları bu teorileri ciddiye almaya ikna edememesiydi.
Sonucunda 16. yüzyıl kozmolojisi, Hıristiyan öğretileriyle derinden iç içe geçmişti. Bu kozmolojiye karşı çıkmak, Hıristiyanlığın kendisine karşı çıkmak anlamına geliyordu. Eğer evren Bruno’nun iddia ettiği gibi sonsuz güneş sistemleriyle doluysa, Dünya çok da özel sayılmazdı. Bu fikirler elbette onu Roma Katolik kilisesi yetkilileriyle çatışmaya sokmak için yeterliydi.
Polonyalı astronom Nicolaus Copernicus da (1473-1543) daha önce evrenin güneş merkezli olduğunu dile getirmişti. Ancak sonsuz “dünyalar” ve sonsuz “güneşler” olduğunu teorileştirecek kadar ileri gitmemişti. Tahmin edeceğiniz gibi Bruno bu düşünceleri nedeniyle dönemin İngiliz akademisyenleri ile sert bir biçimde eleştirilecekti. Bu kişilerin başında da Oxford Üniversitesi’nde akademisyen olan George Abbot geliyordu.
Kısa bir süre sonra Abbot, Canterbury Başpiskoposu oldu. Atmosfer o kadar gergindi ki, Bruno kendini daha güvende hissetmek için Katolik Kilisesi’ne yeniden girmeye çalıştı (ve başarısız oldu). Dini gerilimlere rağmen, Bruno devam etti ve doğa ve evren hakkındaki felsefesini anlatmayı sürdürdü. Bruno’nun sonu 1591’de İtalya’ya geri dönme gafletinde bulunması ile gelecekti. Özgürlüğü Mayıs 1592’de sona erdi. Devamında da bir sorgulanma süreci başlayacaktı.
Giordano Bruno’nun Tutuklanışı ve Ölümü
Biraz şaşırtıcı bir şekilde, yargılama ilk başta sorunsuz gitti. Bununla birlikte, Roma Engizisyonu Bruno’nun gönderilmesini isteyince durum değişti. Roma’da yedi yıl süren yargılanması boyunca Bruno, görüşlerinin Hıristiyanlığın Tanrı ve yaratılış kavramlarına ters düşmediğini kanıtlamak için umutsuz bir çaba gösterdiyse de, kanıtlamaları kabul edilmedi.
Engizisyon sanıkları, duruşma sırasındaki geçmiş eylemlerinden ne kadar pişmanlık duyduklarına göre yargılama eğilimindeydi. Yani insanları otomatik olarak cezalandırmak yerine pişmanlık görmek istiyordu. Bu nedenle Bruno’nun hayatta kalmasının anahtarı, sözünü geri almak, yani suçu kabul etmek, tövbe etmek, yazdığı metinlerin yok edilmesine izin vermek ve bunları gelecekte asla öğretmemeyi kabul etmekti.
Bu, Bruno’nun ödemeye razı olduğu bir bedel değildi. Bruno, bunun yerine görüşlerini savunan uzun ifadeler yazdı. Duruşması birkaç yıl sürdü. En sonunda Engizisyoncular, sanığın “pişmanlık duymadan, inatla ve katılaşmış” sapkınlığa sahip olduğunu bildirdiler.
Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, Bruno ölüm cezasına çarptırıldı. 8 Şubat 1600’de ölüm hükmü kendisine okunurken, Bruno yargıçlara, “Beni ölüme yollarken siz benden daha çok korkuyor olabilirsiniz,” diyecekti. Bir hafta kadar sonra, 17 Şubat’ta Bruno, Roma’daki Campo de’ Fiori’nin ortasında bir kazıkta diri diri yakılacaktı. Konuşmaması için, kimilerine göre ağzını meşin bir tıkaçla kapattılar. Kimilerine göre de diline demir bir çivi sapladılar. Bedeni yakıldıktan sonra, külleri Tiber ırmağına döküldü.
Giordano Bruno’nun Bugünkü Mirası
Ölümü gaddar ve acımasızdı. Ancak dini ve akademik seçkinlerin en iyi çabalarına rağmen, Bruno’nun fikirleri sağ kalmayı başardı. Sonsuzluğun doğasına ilişkin teorileri Gottfried Wilhelm Leibniz’in dikkatini çekerken, Roma’daki Katolik Kilisesi’ne yönelik eleştirileri İngiliz filozof John Toland’ı (1670-1722) etkiledi.
Bununla birlikte, insanlara en çok ilham veren, muhtemelen Bruno’nun hakim olan ortodoksiye uymayı reddetmesidir. Bugün, idam edildiği Roma’daki Campo de’ Fiori’de, Bruno’nun dev bir heykel bu durumu simgelercesine zamana meydan okuyor.
Kaynaklar ve İleri okumalar:
- Was Giordano Bruno Burned at the Stake for Believing in Exoplanets?. Yayınlanma tarihi: 18 Mart 2018. Kaynak site: The Scieintific Amerikan. Bağlantı: Was Giordano Bruno Burned at the Stake for Believing in Exoplanets/
- John Gribben, Seven Pillars of Science. The Incredible Lightness of Ice, and Other Scientific Surprises, Icon Books Ltd -2020
- Giordano Bruno: Philosopher and Heretic. Yayınlanma tarihi: 17 Temmuz 2022; Bağlantı: https://www.thecollector.com
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel
Göksel Kürelerin Devrimi Üzerine değil “Devinimleri” olacak.