Evren de yalnız mıyız? Bu soruya bir cevap vermek kolay değil. Bu geniş evrende yalnız olmak bir ihtimaldir. Öte yandan eğer yalnız değilsek ve dışarıda bizden daha güçlü biri ya da bir şey varsa bu da korkutucu bir fikirdir. Aslında aynı soruyu bir zamanlar Nobel ödüllü fizikçi Enrico Fermi’de sormuştu. Bu da bizi Fermi paradoksu ile tanıştırdı.
Enrico Fermi, (1901- 1954) yirminci yüzyılın en önemli fizikçilerinden biriydi. Kendisi kuantum mekaniğine ve atom fiziğine birçok önemli katkı yaptı. Birçok başarısının yanı sıra nötrino denilen parçacığın varlığını öngören o oldu. 1938’de radyoaktivite ve nükleer tepkimeler üzerine yaptığı çalışmalarla Nobel Ödülü aldı.
Ancak bu yazı Fermi’nin ortaya attığı ve atom altı fizik araştırmalarıyla hiçbir bağlantısı olmayan bir soru hakkındadır. Enrico Fermi, “Fermi soruları” olarak isimlendirilen ilginç sorular sorma ve sonrasında bu sorulara kendince bazı çözümler üretmesi ile ünlü idi. Fermi’nin ünlü sorusu, atom bombası ve Manhattan Projesi’nin evi olan New Mexico’daki Los Alamos Ulusal Laboratuvarı’na yaz ziyareti sırasında birkaç meslektaşıyla yaptığı öğle yemeği sohbeti sırasında geldi.
Fermi Paradoksu Nedir?
Olay, 1950 yazında yaşandı. Bu, savaş sonrası dönemde, gizli uzay araçlarının görülmesiyle halkın ilgisinin uçan dairelere (UFO’lara) kaydığı sıralardaydı. Ayrıca NewYork caddelerinden bir sürü çöp kutusu yok olmuştu ve New Yorker tam o sıralarda çöp kutularının uzaylılar tarafından çalındığını ima eden bir karikatür yayımlamıştı.
Fermi ve çalışma arkadaşlan öğle yemeğine giderken karikatürle ilgili gülüşüyorlardı ve bu sohbet onları ışık hızının üzerine çıkma imkan(sızlığ)ı hakkında bir tartışmaya sürükledi. Yemekten sonra sohbet başka meselelere döndü. Sonra aniden Fermi yüksek sesle bir soru sordu: “Herkes nerede?”. Diğer bir deyişle, dünya dışı akıllı canlılar varsa neden bizi ziyaret etmediler? Ya da neden onların varlığına dair hiçbir kanıt bulamadık?
Kendisi galakside yaklaşık 300 milyar yıldız bulunduğunu, bunların çoğunun güneşten milyarlarca yıl daha yaşlı olduğunu ve bunların büyük bir yüzdesinin muhtemelen yaşanabilir gezegenlere ev sahipliği yaptığını sözlerine ekleyecekti. Bu gezegenlerin çok küçük bir yüzdesinde akıllı yaşam gelişmiş olsa bile, galakside çok sayıda akıllı uygarlığın olması gerekliydi.
Uzay yolculuğu için geliştirdiğimiz roket tabanlı teknolojilerle bizim gibi bir medeniyetin Samanyolu galaksimizi kolonileştirmesi 5 ila 50 milyon yıl sürecektir. Galaksimizin tarihinde bunun birkaç kez gerçekleşmesi gerektiğine göre, bu uygarlıkların kanıtlarının nerede olduğunu merak etmek gerekir. Yabancı uygarlıkların veya ziyaretlerin kanıtlarının olması gerektiği beklentisi ile hiçbir ziyaretin gözlemlenmediği varsayımı arasındaki bu tutarsızlığa Fermi Paradoksu adı verilecekti.
Fermi Paradoksuna Verilen Bazı Cevaplar
1975 yılına kadar Fermi paradoksunu fazla ciddiye alan olmadı. Ancak artarda gelen ve David Viewing ile Michael Hart tarafından kaleme alınan iki bilimsel makale konuya tekrardan dikkat çekecekti. David makalesi ile Fermi paradoksuna dikkat çekse de Michael ayrıca dört olasılık ortaya atacaktı.
- Bulundukları yerden buraya gelmek fiziksel olarak imkansız.
- Oradalar ama bizimle iletişim kurma arzuları yok.
- Oradalar ama bize ulaşmak için henüz zamanları olmadı.
- Buraya geldiler ama hiçbir iz bırakmadılar ve şu anda burada değiller
Yukarıdaki senaryoların hepsi sadece tahminden ibarettir. Fermi’nin kendi görüşüne göre, galaksinin başka yerlerinde zeki yaşamın varlığı neredeyse kesin olsa da, yıldızlararası yolculuk için söz konusu olan mesafeler nedeniyle diğer uygarlıklar bizi ziyaret etme zahmetine katlanmayacakları biçiminde idi. Ayrıca ilerleyen süreçte başka teoriler de ortaya atılacaktı. Bunlardan bir tanesi de Karanlık orman teorisi idi.
Bu teoriye göre, diğer türlerden haber alamadık çünkü hepsi yok oldu. Diğerleri de ölüm korkusuyla kasıtlı olarak uzayın karanlığında saklanıyorlar. Çünkü öylece oturup korku içinde ormanda saklanmak çoğu uygarlık için faydalı olabilir. Belki de tam da bu nedenle artık onları aramaktan vazgeçmeliyiz.
Fermi Paradoksu Drake Denklemini Doğurur
Fermi’nin sorusunu sormasının üzerinden on yıldan az bir süre geçtikten sonra, gökbilimci Frank Drake bu soruyu felsefi bir sorudan bilimsel bir soruya dönüştürmeye başladı. Teknolojik olarak gelişmiş uzaylı yaşamının sinyallerini aramaya başlayan ilk kişi oldu. Kendisi, 1960’ta radyo dalgası frekanslarındaki elektromanyetik sinyalleri dinleyerek uzak yıldız sistemlerindeki yaşam belirtilerini aramak için bir deney hazırladı.
Drake radyo teleskobunu yakınlardaki iki Güneş-benzeri yıldıza, “Tau Ceti” ve “Epsilon Eridani”ye yöneltti. Çanağını belirli özel bir frekanstaki radyo sinyallerini alabilecek şekilde ayarladı. Sonrasında uzun süre bekledi. Ancak hiçbir ilginç sinyal elde edemedi.
Yaklaşık iki ay süresince toplam 200 saatlik gözlem zamanını bu yıldızları dinlemeye ayırdı. Drake’nin sonunda elde ettiği elbette derin bir sessizlikti. Kendisi uzaylılardan bir haber alamasa da çabası SETI (Search for Extra-Terrestrial Intelligence-Dünyadışı Akıllı Varlıkları Arama) Projesi’nin doğmasına yol açtı. Kendisi ayrıca samanyolu galaksisinde var olması muhtemel gelişmiş uygarlıkların sayısını tahmin etmek için aşağıda gördüğünüz denklemi geliştirdi
Fermi Paradoksu İçin Bir Çözüm Var mı?
Birçok bilim insanı Fermi Paradoksunu çözebileceğimizi umuyor. James Webb Uzay Teleskobu gibi teleskoplar, yeni gezegen arayışlarına hız kesmeden devam ediyor. Yıldızlarının çevresinde yaşanabilir bölgelerde daha fazla gezegen bulduğumuz zaman bu gezegenleri Dünya’dan gelişmiş teleskoplar ile inceleyebiliriz.
Milyarlarca galaksiyi barındıran Evren o kadar engin ki, yaşamın başka yerlerde de var olması neredeyse kaçınılmaz. Ama biz Samanyolumuzun bu küçük köşesinde yalnız da olabiliriz. Boşuna uğraşmış olma ihtimaline rağmen neden araştırmayı sürdürüyoruz? Çünkü var olmanın en temel sorularına yanıtlar arıyoruz. Yaşam nedir? Eşsiz varlıklar mıyız? İnsan olmak ne demek? Evrendeki yerimiz ne? Yanıtlan asla bulamayacak olsak bile aramaya değer.
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- The Fermi Paradox Is Not Fermi’s, and It Is Not a Paradox. Yayınlanma tarihi: 29 Ocak 2016; Kaynak site: Scientific American. Bağlantı: The Fermi Paradox Is Not Fermi’s, and It Is Not a Paradox/
- What is the Fermi Paradox?; yayınlanma tarihi: 5 Aralık 2021; Kaynak site: Live Science. Bağlantı: What is the Fermi Paradox?
- Are we alone? The question is worthy of serious scientific study. Yayınlanma tarihi: 28 Ocak 2018. Kaynak site: Conversation. Bağlantı:Are we alone? The question is worthy of serious scientific study
Matematiksel