Derin uzayın sırlarını keşfetmek adına inşa ettiğimiz ve neredeyse 50 yıldır bu görevi başarı ile yerine getiren Voyager 1 ve Voyager 2 uzay araçları her geçen gün bizden uzaklaşıyor. Yakın zamanda NASA Voyager 2 ile bir kere daha iletişim kurmayı başardı.
1964’te NASA’daki bilim insanları 1970’lerin sonlarında olağandışı bir gezegen hizalanması olacağını fark etti. Böylece Voyager projesi ortaya çıktı. Bu hizalanma sırasında tek bir uzay aracı sırayla Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün’ün yakınından geçebilecekti. Sonrasında da Voyager 2 yoluna devam ederek Uranüs’e ve Neptün’e uğrayacaktı.
Voyager 1 ve Voyager 2 Ne Zaman Yola Çıktı?
Voyager 2, 20 Ağustos 1977’de; Voyager 1’se 5 Eylül 1977’de yola çıktı. Ama Voyager 1 daha hızlı bir yörüngede olduğu için Jüpiter’e daha erken ulaştı. Aslında görev tek bir uzay aracıyla da tamamlanabilirdi ama iki araç kullanmanın avantajları vardı. İlk olarak, yedeği olduğuna göre araçlardan biri daha büyük riskler alabilirdi.
Örneğin, Jüpiter’in tehlikeli radyasyon alanı nedeniyle Voyager 2 Jüpiter’e yaklaşmazken Voyager 1 onun iki katı yaklaştı. Tüm bunların sonucunda Dünya, Jüpiter ve aylarının ilk yakın çekim görüntülerini heyecanla izledi. 12 yıllık görev süresince Voyager’lar dış gezegenlerin yörüngesinde dönen 24 yeni uydu keşfetti. Ayrıca NASA’nın Derin Uzay Ağı’nı uzaklardaki uzay araçlarından gelen sinyalleri dinleyebilecek biçimde geliştirmesine yardımcı oldu.
Jüpiter’in ardından iki Voyager da Satürn’e doğru yola düştü. Voyager 1, önemli bir görevi başararak Satürn’ün dev ayı Titan’a yaklaştı. Sonrasında da NASA, gezegenin ilgi çekici uydusu Titan’ı keşfetmek istedi. Ancak bu sapma nedeniyle Voyager 1 Uranüs ve Neptün’e ulaşamadı. Bu görevleri de Voyager 2 devraldı. Görevini tamamlayan Voyager 1, gezegenlerin yörünge düzleminin üstünde bir rotaya oturtuldu.
Voyager 2’nin ise yeni hedefi Uranüs’tü. Bu hedef 1986’nın Ocak ayında başarıldı. Bir sonraki hedef ise Neptün’dü. Bu da 1989 yılında gerçekleşti. Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün’ü ziyaret ettikten ve tek bir uzay görevinden elde edilen tartışmasız en zengin bilimsel veri hazinesini geri getirdikten sonra yaşlı Voyager 2, Güneş Sisteminin dışına çıkmaya devam etti. 2018’de Güneş’in heliosferi ile diğer yıldızların astro küreleri arasındaki bölge olan yıldızlararası uzaya girdi.
Voyager Uzay Araçları İle Nasıl İletişim Kuruyoruz
İki araçla birden iletişim kuracak donanıma sahip tek istasyon Avustralya’da bulunan Canberra Derin Uzay İletişim Tesisi (CDSCC) adlı takip istasyonu. Bu takip istasyonu her gün iki Voyager uzay aracından da sinyal almayı sürdürüyor.
29 Ekim 2020’de operatörler, Mart ayının ortasından o tarihe kadar bakıma alınan vericilerden Voyager 2 uzay aracına bir dizi komut gönderdi. Voyager 2, “çağrıyı” aldığını ve komutları sorunsuz bir şekilde yerine getirdiğini doğrulayan bir sinyal vermişti.
Ancak Voyager 2, Temmuz 2023’de kontrolörlerin yanlışlıkla antenini Dünya’dan 2 derece uzağa kaydıran bir komut göndermesiyle iletişim almayı ya da iletmeyi durdurmuştu. Bunun üzerine Voyager görevlerini yöneten mühendisler uzay aracına Canberra’nın devasa çanağındaki en güçlü verici ile yeni bir komut gönderme çalıştı. Uzay aracına kendisini yeniden yönlendirmesi ve antenini Dünya’ya geri çevirmesi talimatını verdi. 19,9 milyar kilometre uzaklıktaki Voyager 2’ye gönderilen bu komutun 37 saat sonra işe yaradığı tespit anlaşılacaktı.
Soluk Mavi Nokta
1990’da Voyager 1 kameralarını dünyaya çevirdi ve “Soluk Mavi Nokta” adıyla bilinen bu fotoğrafı çekti. En başından itibaren Voyager projesinin bir parçası olan gökbilimci Carl Sagan bu görüntüye baktı ve unutulmaz sözleri kaleme aldı…
“Dünyamız, şimdiye kadar yaşama ev sahipliği yaptığı bilinen, tek gezegen. Türümüzün göç edebileceği başka bir yer yok. En azından yakın gelecekte. Ziyaret etmek mümkün. Yerleşmek, henüz değil. Hoşunuza gitsin gitmesin, şu an için dünya, barınabileceğimiz tek yer. Birbirimize karşı daha nazik olmalı ve bu soluk mavi noktayı koruyup el üstünde tutmalıyız. Bildiğimiz tek yuva, o…“
Voyager 1 Ve Voyager 2 Geleceğe Mesaj Altın Plaklar Taşıyor
Voyager’ların yıldızlararası uzaya ulaşacağını bilen NASA, gelecekte başka bir uygarlık tarafından bulunma ihtimallerine karşı bu araçlara Dünya’dan mesajlar koymaya karar vermişti. Bu nedenle iki uzay aracının üstünde de tıpkı vinil plakları andıran birer altın plak yer alıyor. Bu plaklarda 1,5 saatlik dünya müziği kaydı ve 55 farklı dilde merhaba mesajı da var.
Plakların üstünde, plakların nasıl çalınacağını gösteren resimli bir temsil ve Dünya’nın galaksideki konumunun etraftaki atarcaların (pulsar) konumuna göre nasıl saptanacağını gösteren bir de harita yer alıyor. Tüm konuşma kayıtlarından sonra gezenimizin sesleri başlıyor. Ardından mors alfabesiyle “Ad astra per aspera” sözleri sarf ediliyor. Bu, “Sıkı çalışarak yıldızlara gitmek” demek. Ardından 2. plaktaki tüm bu ses kayıtları, bir annenin çocuğunu öptüğü kayıtla son buluyor.
Uzay Araçları Şimdi Neredeler?
Voyager 1 şu anda Dünya’dan yaklaşık 24 milyar kilometre uzaklıktaki en uzak uzay aracıdır. Voyager 2 ise 20 milyar kilometre kadar fazla yolculuk yapmıştır. Her ikisi de yıldızlararası uzaydadır ve Plüton’un yörüngesinin çok ötesine uzanan güneşin manyetik alanları ve parçacıklarından oluşan heliosferin ötesinde çalışan tek uzay aracıdır.
Her iki Voyager da iki kâşif olarak ilerlemeyi sürdürüyor. Ancak Voyager 2 fırlatıldığında odak noktası yalnızca 12 yıl sonra Neptün’e ulaştığında hala çalışır durumda kalmasını sağlamaktı. Bundan 34 yıl sonra hala çalışıyor olabileceği ihtimaline çok az önem verilmişti.
Her iki Voyager da enerjisini plütonyum atomlarının bozunmasından alıyor. Ancak nükleer güç kaynağı, kullandığı plütonyumun yavaşça bozunması ve ısısının elektriğe dönüştürülmesi nedeniyle yılda 4 watt kaybediyor.
NASA, bugüne kadar belli sistemleri kapatarak, uzay araçlarını çalışır durumda tutmaya yetecek gücü korumayı başardı, ancak bu süreç sonsuza kadar süremez. Bu nedenle çeşitli iyileştirici uygulamalar ile mühendisler araçları aktif halde tutmaya çalışıyorlar. Hem Voyager 1 hem de Voyager 2 sağlıklı kaldığı sürece yaşlanan sondaların rekor kıran görevlerine önümüzdeki yıllarda da devam etmesi muhtemeldir.
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- How the Voyager probes keep going and going decades after launch. Yayınlanma tarihi: 10 Mayıs 2023. Bağlantı: https://edition.cnn.com/2023/05/10/world/nasa-voyager-probes-power-scn/index.html
- From the edge of the Solar System, Voyager probes are still talking to Australia after 40 years; Yayınlanma tarihi: 18 Ağustos 2022. Bağlantı: https://theconversation.com
- A ‘shout’ across interstellar space restores contact between Voyager 2 craft and NASA. Yayınlanma tarihi: 7 Ağustos 2023. Bağlantı: https://www.usatoday.com/
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel