Dünyamızda 7000’den fazla dil varken, birbirimizle iletişim kurmak kolay değildir. Buna bir çözüm ise hiç bir ülkeye ait olmayan Esperanto dili olabilir.
Lingua franca yani evrensel bir dil düşüncesi yeni değildir. Aslına bakarsanız bu birbirilerinin fikirlerini daha iyi anlayabileceğini düşünen bir çok filozofun yüzyıllardır hayalidir. Bugün İngilizce bir “Lingua Franca”dır. Bir nevi evrensel bir özelliği taşımaktadır. Ancak yine de bazı sorunlar var. Çünkü İngilizce konuşmayan ülkeler için bu bir dil öğrenme zorunluluğu anlamına geliyor. Bu diyalektik engeli ise okullar ve çevirmenler aracılığı ile kapatmaya çalışıyoruz.
Bilgisayar teknolojisi ile sürekli gelişmekte olan çeviri yazılımları teknik açıdan bu soruna bir çözüm olsa bile bunlar gene de anlam ve kalite açısından asla sorunsuz olmayacak ve insanlar arasındaki mesafeleri kapatmayacaktır. Bu noktada Esperanto uluslararası dil problemine pratik bir çözüm olarak karşımıza çıkıyor.
Esperanto Dili Fikri Nasıl Oluştu?
1800’lerin sonlarında, bir zamanlar Polonyalı, sonra Prusyalı, sonra Rus olan ve bugün yine Polonya’nın bir parçası olan Białystok şehri, çok sayıda Polonyalı, Alman, Rus ve Yidiş dili konuşan Aşkenaz Yahudisi ile bir çeşitlilik merkeziydi. Bu taşra kentinin yaklaşık 30.000 kişilik nüfusu, 3.000 Polonyalı, 4.000 Rus, 5.000 Alman ve 18.000 Yahudi’den oluşuyordu.
Ancak bir sorun vardı. Sonucunda her grup farklı bir dil konuşuyor ve diğer toplulukların üyelerine şüpheyle bakıyordu. Bu durum Ludwik’in tüm yanlış anlamaların kaynağının diller olduğuna inanmasına yol açtı.
Bir evrensel dil oluşturma girişimi 1878’de başladı. Ludwik, dilbilim alanında kariyer yapmamasına ve oftalmolojiye yönelmesine rağmen yıllar boyunca evrensel dil fikri üzerinde çalışmaya devam etti. Yeni dilini bilinen ulusal dillerin sağlam temellerine dayandırdı ve nihayet 1885 yılında ürünü hazır hale geldi.
Zamenhof’un yazdığı el kitabını basacak bir yayıncı bulmak iki yıl daha sürdü, ancak sonunda 26 Temmuz 1887’de Unua Libro adlı kitabı raflarında yerini buldu. Çalışmasını Doktor Esperanto (umut eden doktor) takma adı altında yayınladı. Bu nedenle de Zamenhof’un çalışmalarını yayınlamayı seçtiği takma ad nedeniyle bu dile Esperanto adı verildi.
Zamenhof, Esperanto’yu geliştirmesi ve küresel barış için verdiği mücadele nedeniyle dokuz kez Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilecekti. Ancak kendisine hiçbir zaman ödül verilmedi. Zamenhof’un çalışmalarına devam eden, Evrensel Esperanto Derneği de 100’den fazla Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterildi. Şimdiye kadar, o da bu ödülü kazanamadı.
Esperanto Dili Ne Kadar Yaygın?
Ortak bir dil aracılığıyla barış vaadi henüz geniş çapta benimsenmedi, ancak günümüzde dünya çapında yaklaşık 2 milyon kişi Esperanto dilini konuşuyor ve bu sayı giderek artıyor. Bugün hemen hemen tüm ülkelerde Esperanto toplulukları vardır. Bunların çatısı Rotterdam’da bulunan UEA (Universala Esperanto Asocio – Uluslararası Esperanto Birliği) organizasyonudur.
Esperanto bazı ülkelerde ilk, orta ve yüksek okullarda bile öğretilmektedir. Bu dilde pek çok kitap, şiir ve hatta filmler mevcuttur. Esperanto konuşan bir ülkenin mevcut olmamasına rağmen, konuşmacı topluluğu oldukça güçlüdür. Esperanto’nun ayrıca kendi Wikipedia baskısı vardır ve bu dilde yazılmış Wikipedia girdilerinin sayısı Danca, Yunanca veya Galce’deki makalelerden daha fazladır.
Esperanto Dünya Kongresi, Esperanto konuşan kişilerin bir araya geldiği yıllık kongredir. 1985 yılında UNESCO, ülkeleri okul müfredatlarına Esperanto’yu eklemeye teşvik eden bir kararı kabul etti. Ayrıca UNESCO, 2017 yılını Zamenhof yılı olarak ilan etti.
Esperanto Dili Nasıl Bir Dildir?
Dilbilgisi açısından Esperanto Avrupa dillerinden etkilenmiştir. Ancak ilginç bir şekilde Çince gibi dillerde bulunan bazı özellikleri de taşımaktadır. Ancak dilbilgisi son derece basittir, 16 kısa kuraldan meydana gelmektedir. Dil tam olarak fonetiktir, yani nasıl okunuyorsa öyle yazılır. Her harf her zaman aynı sesi vermektedir, yani değişik kelimeler arasında telaffuz farklılığı yoktur.
Kelime haznesini Latin kökenli dillerden geldiği için, bir Avrupa dili bilenler bu dili kolayca öğrenecektir. Ancak sadece Türkçe konuşanlar için bu tabii ki geçerli değildir, gene de Esperanto dilinin sağladığı avantajlarla (muhtelif ekler, birleşik kelimeler vs.) öğrenilecek kelime sayısı diğer dillere göre beşte bir seviyesindedir.
Esperanto’da kelime değil kökler vardır ve bu köklerden muhtelif eklerle diğer kelimeler üretilmektedir. Temel kelimeler için “-o”, “-a”, ve “-e” ekleri vardır. (isim, sıfat, zarf). Örnek olarak “frat-o” (kardeş), “frat-a” (kardeşe dair), “frat-e” (kardeşçe). Esperanto’da kök kelimeleri ezberlemek yeterlidir. Bunu bilirseniz bu ekler ile eski kelimelerden kolayca yeni kelimeler oluşturulabilirsiniz.
Esperanto’da fiil çekimleri inanılamayacak kadar basittir. Tek bir basit çekim formu ve bir çok dildeki binlerce çekim eki yerine sadece 12 adet fiil eki vardır. Bunlar standarttır, yani tüm fiiller için aynıdır. Düzensiz ya da şekil değiştiren fiiller yoktur
Yukarıda gördüğünüz alfabesinde 28 harf vardır ve çoğu Türkçedeki gibi okunur. Beş tane şapkalı ve bir tane ters şapkalı harf vardır. Sesli harflerin okunuşu Türkçe ile aynıdır. Ayrıca b, d, f, g, k, l, m, n, p, r, s, t, v, z sessiz harfleri de aynıdır. Diğerlerinin okunmasında da ufak değişiklikler vardır.
Sonuç Olarak
Aslında Esperanto, 19. yüzyılın birçok etkili insanı tarafından konuşuluyordu. Leo Tolstoy da bu kişilerden birisi idi. Kendisi bu dili şu sözü ile övüyordu. “Esperanto öğrenmek için yapılacak fedakarlıklar çok önemsizdir, buna karşın Esperanto’nun getirileri o kadar fazladır ki, kimse bu çalışmayı yapmaktan kaçınmamalıdır.” Esperanto 1920’lerde BM’nin çalışma dili olarak önerildi, ancak önerge başarılı olmadı. Ancak konuşmacıları hala aktif olarak onu tanıtmaya çalışıyor.
Hiçbir ulusa ait olmayan tek bir yardımcı dil aracılığıyla dünya barışı ve anlayışına dair ilk hayaller bugün pek çok kişiye naif gelse de, Esperanto hareketi hâlâ güçlü. Dünyayı ortak bir dilde birleştirmeyi başaramamış olsa da insanları birbirine bağlamaya devam ediyor.
Yazının devamında göz atmak isterseniz: Dünya’nın En Zor Dili Olan Navahoca Neden Bu Kadar Zor?
Kaynaklar ve ileri okumalar
- A brief history of. Esperanto, the 135-year-old language of peace hated by Hitler and Stalin alike. Yayınlanma tarihi: 25 Temmuz 2022. Kaynak site: Conversation. Bağlantı: A brief history of. Esperanto, the 135-year-old language of peace hated by Hitler and Stalin alike
- Roehr-Brackin, Karen and Tellier, Angela (2018) Esperanto as a tool in classroom foreign language learning in England. Language Problems and Language Planning, 42 (1). pp. 89-111. DOI https://doi.org/10.1075/lplp.00013.roe
- Huseynova, Sevda. (2015). Constructed Languages: ESPERANTO. Journal of Modern Education Review. 5. 1017-1025. 10.15341/jmer(2155-7993)/10.05.2015/011.
- Kiselman, Christer Oscar. “ESPERANTO: ITS ORIGINS AND EARLY HISTORY.” (2008).
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel