Yarın havanın nasıl olacağını nereden biliyorsunuz? Evrenin kaç yaşında olduğunu nereden biliyorsunuz? Mantıklı düşünüp düşünmediğinizi nasıl anlarsınız? Bu ve diğer sorular bilgi ve inancın doğasını anlamakla ilgilenen felsefe alanı olan epistemoloji yani bilgi felsefesinin işidir. Bilgi felsefesi bilginin niteliğini, mahiyetini, değerini, kapsamı ve sınırlarını ele alıp sorgulayan felsefe disiplinidir.
Epistemoloji her türlü bilgiyi nasıl bildiğimizi anlamakla ilgilidir. Hatta kimi durumlarda, güvenilirliğini belirlemek için karşımıza çıkan garip tweeti sorgulamakla da ilgilidir. Epistemoloji sadece bir şeyleri öğrenmek için ne yapmamız gerektiğine dair sorular sormaz. Sonuçta bu soru zaten bütün disiplinler tarafından sorulmaktadır. Epistemoloji bu yöntemlerin nasıl çalıştığı ve iddiaların gerekçelendirilmesi ile ilgilenir.
Epistemoloji, karmaşık bir çalışma alanıdır ve birçok filozof, epistemolojik argümanların en kabul gören kısımlarının bile unsurlarını sorgulamıştır. Epistemolojide günümüzde de filozoflar tarafından tartışılmaya devam eden birkaç önemli konu bulunmaktadır.
Platon, daha sonra epistemoloji olarak bilinen şeyi tartışan ilk filozoflardan biriydi. Onun için bilgi dünyanın gerçekte ne olduğunu ve insanların onunla nasıl ilişki kurduğunu anlamaya çalışmanın bir yoluydu. Platon’un ünlü Mağara Alegorisi, bu ikiliğin nasıl çalıştığı ve insan bilgisine nasıl katkıda bulunduğu hakkında ayrıntılara girer.
Bu fikri anlatmak için Platon bir mağarayı betimler. Bu hayali mağarada, yüzleri duvara dönük, zincirlerle bağlı insanlar vardır. Önlerinde, gerçek şeyler olduğuna inandıkları titreşen gölgeleri görebilirler. Gördükleri gerçek değil, arkalarında yanan bir ateşin önünde duran nesnelerin meydana getirdiği gölgelerdir.
Bilginin İncelenmesi: Epistemoloji Nedir?
İlerleyen süreçte bilginin ne olduğu ve nasıl edinildiği konusunda çeşitli yaklaşımlar ortaya çıkacaktı. Örneğin Rasyonalizm insan aklını, bilgiyi elde ederken kullandığımız nihai araç olarak kabul eder. Aristoteles ve Platon, insan zihninin evrendeki her şeyi anlayabileceğini düşünen rasyonalistlerdir.
Aristoteles’in Organon adlı yapıtında ortaya koyduğu mantık öğretisi, varlık üzerine doğru düşünmenin kurallarını ele alır. Bu yöntem, epistemolojiyi mantıksal olarak tutarlı metodoloji yoluyla keşfetmek isteyen çok sayıda filozof için temel oluşturmuştur.
Deneycilik ise tüm bilgilerin deneyim yoluyla elde edildiğini iddia eder. John Locke ve David Hume gibi düşünürler insanların bir “tabula rasa” (üzerinde hiçbir izlenim bulunmayan boş bir sayfa) olarak doğduklarını ve yaşam boyunca edindiğimiz tüm bilgilerin aslında deneyim yoluyla kazanıldığını ileri sürer.
Bu iki yaklaşım birbirine karşıttır. Bu nedenle bilgiyi deneyimlerden mi elde ettiğimiz, yoksa insan zihninde tüm düşüncelerimizin kaynağı olan bazı ilkelerin olup olmadığı konusunda bir anlaşmaya filozoflar arasında varılamamıştır.
A priori yani doğuştan gelen bilgiye inanan (Rene Descartes, Immanuel Kant ve Gottfried Leibnit gibi) rasyonalistler ve tüm bilginin deneyimden geldiğini ileri süren (John Locke, George Berkeley ve David Hume gibi) deneyci filozoflar kutupsallaşmıştır.
Epistemolojiye başka bir yaklaşım ise irrasyonalizmdir. İrrasyonalizm, bilgimizin nihai kaynağını irrasyonel bir şey olarak görür. Burada da iki farklı alt kategori vardır. Bunlar İradecilik (bilginin tek gerçek kaynağı iradedir) ve sezgicilik (sezgi ile bilgi edinme) biçimindedir.
Epistemoloji aynı zamanda insan bilgisinin sınırlarını da araştırır. Burada üç temel yaklaşım vardır: dogmatizm, agnostisizm ve şüphecilik. Dogmatizm, insanın bilme yeteneklerini mükemmel olarak görür ve insanın gerçekten de dünyayı sonuna kadar tanıyabileceğini savunur. Agnostisizm, dogmatizmin aksine, bilişsel yeteneklerimizin ciddi şekilde sınırlı olduğunu iddia eder. Şüphecilik ise ikisi arasında orta bir seçenektir. Sadece dünyayı tanıma ihtimalinden şüphe edilir ancak olumlu ya da olumsuz bir şey söylenmez.
Epistemoloji Herkes İçin Gereklidir
Hepimiz dünyaya dair edindiğimiz izlenimlerin bize temiz ve filtrelenmemiş olarak geldiğini hayal ederiz. Olayları gerçekte oldukları gibi görme kapasitesine sahip olduğumuzu ve algıları karıştıranın hep başkaları olduğunu düşünüyoruz. Yani kendi bilgimize o kadar çok güveniriz ki, bu bilginin gerçeklik olasılığını sorgulamak yerine başkasının fikirlerinin yanlış olması gerektiğini düşünürüz.
Ancak günümüzde bilim bize defalarca akıl yürütmemizi şekillendiren ve yönlendiren karmaşık süreçlerin varlığını göstermiştir. Sonucunda biliyoruz ki şaşırtıcı derecede karmaşık bir bilişsel önyargılar ve eğilimler dizisinin pençesindeyiz. Aynı zamanda bunların düşünce ve karar verme sürecimizdeki rolleri hakkında da genellikle bilgisiziz. Bu cehaleti kendi üstünlüğümüze olan inancımızla birleştirirseniz, sorunun büyüklüğünü görmeye başlayabilirsiniz. Bu nedenle, kendi düşüncemizi ve neyin iyi bir neden olduğuna dair kendi anlayışımızı sorgulamanın sistematik bir yoluna ihtiyacımız vardır. Bu tam olarak epistemolojinin işidir.
Eleştirel düşünme, araştırma yöntemlerini analiz etmek ve değerlendirmek ve ortaya çıkan iddiaların güvenilirliğini değerlendirmekle ilgili olduğu ölçüde epistemik bir çabadır. Epistemoloji, yeterince anlaşılmayan “kanıt”, “teori”, “yasa” ve “hipotez” gibi kavramların açıklığa kavuşturulmasına da yardımcı olabilir. Bu nedenle bilimin güçlü yönlerini ve sınırlamalarını daha iyi anlamaya ve dolayısıyla bilimsel bilgiyi daha erişilebilir hale getirmeye hizmet eder.
Sonuç Olarak
Bir kişinin inancının samimiyeti, bunun ifade edilme sıklığı veya yoğunluğu veya “bana inanın” güvencesi tek başına ikna edici olmamalıdır. Eğer belirli bir iddia açıkça kabul edilmiş epistemolojik bir ölçüte uymazsa, onu sorgulamak şüpheciliğin esasıdır. Politik söylevin saçmalığa bulandığı bir zamanda bilginin dünyayı anlamak için bir yol olarak görülmesi nadir hale gelirken, kendi düşüncelerimizi, kendi gerçeklik anlayışımızı, kendi gerekçelerimizi sistematik bir şekilde sorgulamaya daha çok ihtiyaç vardır. Bu nedenle epistemoloji sadece filozoflar değil aslında herkes için bir gerekliliktir.
Kaynaklar ve İleri Okumalar:
- Panovski, Antonio. “Philosophy 101: The 5 Major Branches of Philosophy Explained” TheCollector.com, September 5, 2023, https://www.thecollector.com/what-are-the-branches-of-philosophy/.
- How do you know that what you know is true? That’s epistemology. Yayınlanma tarihi: 17 Ağustos 2016. Kaynak site Conversation. Bağlantı: How do you know that what you know is true? That’s epistemology
- Scott, Casey. “Epistemology: The Philosophy of Knowledge” TheCollector.com, November 1, 2021, https://www.thecollector.com/intro-to-epistemology-the-philosophy-of-knowledge/.
- Sol, Koemhong & Heng, Kimkong. (2022). Understanding epistemology and its key approaches in research. Cambodian Journal of Educational Research. 2. 80-99. 10.62037/cjer.2022.02.02.05.
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel