“Bazı şeyleri kontrol edebilirsin, bazı şeyleri kontrol edemezsin. Kontrol edemeyeceğin şeyleri kontrol etmeye çalışarak sadece sıkıntı üretirsin. İnsan sıkıntısının çoğu bundan oluşur.”. İkinci yüzyılda yaşamış Epiktetos adlı Romalı bir Stoacı filozoftan öğrenmemiz gereken bazı dersler var.
Mutlu olmak ne demek? Dış durumlar ve koşullar bize mutluluk getiriyor mu? Yoksa bu bir ruh hali ve bu durumları ve koşulları algılama biçimimiz mi? Bunlar Epiktetos’un sorduğu sorulardı. Kendisi, “gerçekten nasıl mutlu olabiliriz?” sorusunu yanıtlamaya katkıda bulunmuş en önemli stoacı filozoflardan birisiydi.
Oysa ki Epiktetos dizginlerin elinde olmayacağı, mutlu olmanın pek olası gibi görünmediği bir hayata gözlerini açtı. Türkiye’ de, Hieropolis’te bir köle olarak doğdu. Bazı kaynaklara göre ilk sahibi tarafından dövülüp işkence edildi. Bu esnada kırılan bacağı nedeniyle de ömür boyu topal kaldı.
Epafroditos adlı ikinci sahibiyle birlikte talih yüzüne güldü. Bu bilge adam, Epiktetos’un zamanının en büyük Stoacı filozofu Gaius Musonius Rufus’tan ders almasını sağladı. Epafroditos sonunda Ekiptetos’a özgürlüğünü verdi. Bunun devamında Epiktetos ‘da Stoacı bir filozof oldu.
Ancak bu seferde İmparator Domitian’ın 94 yılında İtalya’da bütün filozoflara getirdiği yasakla ülkesinden sürülecekti. Sonrasında Batı Yunanistan’da Nicopolis’e geldi, öğretmeye burada devam etti. İmparator Hadrian’ın bile onunla konuşmak için kalkıp Nicopolis’e gittiği anlatılır. Ayrıca büyük bir filozof olan Marcus Aurelius da, Epiktetos ‘tan etkilenenlerden birisiydi.
Kendisi bir eser yazmadı ancak öğrencisi Arrian onun düşüncelerini kaleme aldı. Diatribai (Konuşmalar) adıyla sekiz ciltte kaydetti ve kitabın dört cildi günümüze ulaştı. Bir felsefe okulunun kurucusu olmasa da, bir yenilik iddiasında bulunmasa da Epiktetos’un felsefe tarihine etkisi büyük oldu.
Epiktetos’un Esneklik Felsefesi Nedir?
Stoacılık, temelinde işlerin istediğiniz gibi gitmediği bir dünyada nasıl yaşanacağına odaklanan bir felsefe okuludur. Kalbindeki fikir, kontrolünüz dışındaki her şeyi kabul etmektir. Stoacılar, evrende her şeyin bir amacı olduğunu ve insanların da kendi amaçlarını keşfetmeleri gerektiğini savunur. Bunun yanı sıra Stoacılar, kişisel sorumluluk, akıl ve erdem gibi kavramlara da önem verir.
Stoacılar, aklınızı dış koşullara bağlılıklar ya da bunlardan kaçışı aşmada kullanırsanız her şartta dinginliğinizi koruyabileceğinizi ileri sürer. Ancak bir belirsizlik ve baskı altında, bir Stoacı nasıl olur da dinginliğini ve zihinsel gücünü korumalıdır?
Epiktetos felsefesinde kendi travmatik hayatını temel aldı. Epiktetos’a göre insanın en önemli görevi, neyin kendi kontrolünde olup neyin olmadığını bilmektir. Kişinin üzerinde kontrol sahibi olduğu şeyler vardır. Örneğin bedenimiz bir yere kadar bizim kontrolümüzdedir. Ayrıca ne düşünüp, neye inanacağımızın seçimi de daima bizimdir.
Ancak, dünyada olup bitenler üzerindeki kontrolümüz sınırlıdır. İnsanın kontrol edemediği şeyler vardır. Diğer insanların bize karşı davranışları veya bizim hakkımızda ne düşündükleri gibi başka şeyleri de kontrol edemeyiz. Bunu kabullenmemiz gerekir. Aksi takdirde hayatımızın büyük bölümünü öfkeli, korku dolu ya da mutsuz yaşarız. Mutlu olmak için sadece kontrolümüz altındaki şeylere, yani dünyadaki durumlara verdiğimiz tepkilere odaklanmalıyız.
Epiktetos’a göre çoğu ıstırabın kaynağı, düştüğümüz iki hatadır. Birincisi, elimizde olmayanlardan oluşan alanda mutlak egemenlik kurmaya çalışırız. Başaramayınca çaresizliğe, öfkeye, suçluluk duygusuna, kaygıya, depresyona kapılırız. Ona göre; “Sahip olmadığı şeylere üzülmeyen ve sahip olduklarına sevinen, akıllı bir insandır.”
İkincisi, bizim kontrolümüzde olan düşünce ve inançlarımızın sorumluluğunu üstlenmeyiz. Bunun yerine düşüncelerimizin suçunu dış dünyaya, ana babamıza, arkadaşlarımız ya da sevgililerimize, patronumuza, ekonomiye, çevreye, sınıfsal sisteme atarız.
Bunun sonucunda da, kendimizi bir kez daha küskünlük, çaresizlik, kurban edilmişlik duygusuyla baş başa buluruz. Çoğu zihinsel hastalık ve duygusal bozukluk da bu iki belirleyici hatadan kaynaklanır. Acı ve hüzün kontrol edilemeyeni kontrol etmeye çalışmaktan doğar.
Elimizde olmayandan ötürü kendimizi suçlamamak
Epiktetos Stoacıydı, Stoacılar da bakışlarını içe çevirmiş, apolitik keşişlerdi. Kişinin başkaları için elinden geleni yapması gereğine yürekten inanmışlardı. Ama bu, dünyayı kendi başınıza kurtaramadığınız için çaresizliğe, umutsuzluğa ya da insanı gücünden eden bir öfkeye kapılmanız anlamına gelmemeli.
Bu düşünce , Epiktetos’un insan acısının kaynağını açıklamasında yer bulur. “İnsanları üzen şey, şeylerin kendisi değil, onlar hakkındaki yargılarıdır.” Bir şeye üzülmek, üzüldüğümüz şeyin bir fonksiyonu değildir; aksine, sıkıntıya sebep olan şey, o şey hakkındaki yargıdır.
Epiktetos’a göre tüm bunların çaresi, aslında olan şeylere karşı tutumda bir değişikliktir. Dünyanın halini iyileştirmek için elinizde geleni yapmalısınız. Ancak elinizde olanın sınırlarını da göz ardı etmemelisiniz. Onun da dediği gibi, “Karşılaşılan zorluklar ne kadar büyükse, bunların üstesinden gelmek o kadar gurur vericidir.”
Sonuç Olarak;
Epiktetos’un elimizde olanların sınırlarını belirleme teknikleri özellikle çocuk ve ergenlerde çok işe yarar. Yaşamın bu dönemleri çokça koşullar ve başta ebeveynlerimiz tarafından yönetilir. Ancak bunlar bizim kontrol edemeyeceğimiz şeylerdir.
Bu durumda yapılacak en akılcı şey Epiktetos’un öğrettiği gibi akılcı baş etme becerilerini geliştirmeyi öğrenmek olacaktır. Başımıza gelenler bizim hatamız olmayabilir ama bunları nasıl düşüneceğimiz bizim sorumluluğumuzdur.
Düşüncelerimiz üzerinde her zaman, diğer şeyler üzerindeyse ancak sınırlı bir kontrolümüz olduğu üzerinde ısrarla duran Epiktetos, bize en zorlu koşullarda bile kontrol alanımızı belirleyen güçlü bir yöntem sunar.
Sonucunda Epiktetos, insanların kontrolümüz dışındaki dış olaylarla ilgili arzuları veya nefretleri olmaması gerektiğini bize öğretir. Çünkü bu, zamanın kötü bir şekilde kullanılmasıdır ve erdemli ve mutlu bir şekilde yaşama arayışında hiçbir amaca hizmet etmez.
Kaynaklar ve İleri Okumalar:
- How the stoicism of Roman philosophers can help us deal with depression. Yayınlanma tarihi: 10 Ekim 2017. Kaynak site: Conversation. Bağlantı: How the stoicism of Roman philosophers can help us deal with depression
- Who Is Epictetus? From Slave To World’s Most Sought After Philosopher. Kaynak site: Daily Stoic. Bağlantı: Who Is Epictetus? From Slave To World’s Most Sought After Philosopher
- Johnson, Claire. “5 Ways to Be Happy According to Epictetus” TheCollector.com, August 27, 2022, https://www.thecollector.com/5-ways-to-be-happy-epictetus/.
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel