Tarih

RadiThor: Gerçek Enerji Taşıyan Radyoaktif Enerji İçeceği

Modern yaşam sizi bitkin mi hissettiriyor? Gün içinde oradan oraya koşuştururken kendinizi yorgun mu hissediyorsunuz? Buna bir çözüm olarak belki de enerji içeceklerine yönelen milyonlarca tüketiciden birisiniz.

Aslına bakarsanız enerji içecekleri bir milenyum icadı değildir. İnsanlar en azından bir asırdır yorgunlukla mücadele etmek için bu tarz içeceklere güveniyorlar. Günümüzde enerji içeceği pazarı, müşterilerini canlandırmak ve enerjiyi sağlamak için kafeinden gücünü alır.

Ancak enerji içeceklerinin gerçek enerji içerdiği zamanlar da vardı. Bunların arasında en popüler olanı da RadiThor idi. İçindeki etken madde ise radyoaktif bir element olan radyumdu.

Enerji içecekleri enerjiyi artırdığı iddiasında olan meşrubatlardır. Genellikle yüksek miktarda kafein ve şeker, bazen de elektrolit (normalde kanda çözünen sodyum gibi mineral iyonları) ihtiva eder. Birçoğu aminoasit, bitki özü ve sağlığa yararlı olduğu iddia edilen başka malzemeler de içerir.

Radyoaktif bir element tüketmek bugün tamamen saçmalık gibi gelecektir. Ancak 1900’lerin başındaki insanlar için bu çok da önemli değildi. Enerji arayışları radyoaktiviteyi yutmanın olumsuzluklarını görmezden gelmelerini ve uzun vadeli sağlık sonuçlarını riske atmalarını engellemedi.

Mmmmm radyum mu?

Curie’lerin keşfinden sonraki yıllarda yayınladığı bir dizi makale arasında, radyumun kanser hücrelerini sağlıklı hücrelerden daha hızlı öldürerek kanseri tedavi edebileceğini gösteren bir makale vardı. Bu nedenle radyum, kanser ve diğer cilt hastalıkları için ilk radyasyon tedavilerinden biri olarak kullanıldı.

Marie Skłodowska-Curie ve Pierre Curie radyumu henüz 1898 yılında keşfetmişlerdi ve 20. yüzyılın ilk çeyreğinde bu mucizevi parlayan metal, hızla bir sağlık tedavisi olarak kullanılmaya başlandı. Diş macunu ve saç kremi gibi ürünlerde ve hatta yiyeceklerde 
popüler bir katkı maddesiydi

Bu yeni teknikle ilgilenen kişilerden biri de William Bailey’di. Boston’da doğup büyüyen, Harvard terk ve tanınmış bir dolandırıcı olan Bailey, hayatının yaklaşık on yılı boyunca yeni radyoaktif patentli ilaç serileri icat etmeye çalıştı. Bu ilaçların anemi, kanser, depresyon ve diğer hastalıklar da dahil olmak üzere insanların karşılaştığı birçok sorunun kökü olduğunu iddia etti. 

Bailey sonraki yıllarda birkaç ürün geliştirdi, ancak hiçbiri Radithor’un başarı serisine ulaşamadı. RadiThor suda çözülmüş radyumdu. Piyasada radyum ve mezotoryumun gizli bir karışımını içeren radyoaktif bir maden suyu olarak tanıtıldı. 1920’lerde her biri yaklaşık 1 ABD doları (2016 da 15 ABD doları) olan şişelerde satılıyordu.

 Bailey, Harvard Üniversitesi’nde tıp eğitimini yarıda bıraktığı için hiçbir zaman gerçek bir doktor olmamıştı! Ancak, insanlara sürekli doktor olduğu yalanını söylüyordu.

Bailey, Radithor’un ardındaki bilimi açıklayan broşürler dağıttı. Daha sonra bunların sahte olduğu ortaya çıktı, ancak yine de birçok doktoru Radithor’un listelenen 150 hastalığı tedavi etmek için meşru bir ilaç olduğuna ikna etti. Üreticisi içeceğin sadece enerji sağlamakla kalmayıp aynı zamanda iktidarsızlık da dahil olmak üzere bir dizi rahatsızlığı da iyileştirdiğini iddia ediyordu.

İnsanlara cinsel faydası olduğuna dair kanıt eksikti. Ancak en azından bir bilimsel makale radyum suyunun “su semenderlerinin cinsel tutkusunu” artırabileceğini iddia ediyordu. Viagra öncesi çağda birçok erkek için su semenderi kanıtı yeterliydi. RadiThor çok satan bir üründü.

Eben Byers’ın Radithor ile tanışması

1927’de kolunu yaraladıktan sonra Byers, fizyoterapisti olan Charles Clinton Moyar’a danıştıktan sonra, Radithor tüketmeye başladı. Kendini çok daha iyi hissettiğini iddia ediyor ve bunu sağda solda arkadaşlarına öneriyordu.

RadiThor’un en ünlü müşterisi, Pittsburgh’lu bir sanayici ve bir amatör golfçü olan Eben Byers’dı. Byers, Radithor ile ilk kez, kırık kolunu iyileştirmek için kullandığında tanıştı. Ürün hiçbir narkotik içermemesine rağmen, Byers en azından psikolojik olarak ona bağımlı hale geldi. Kolu iyileştikten sonra bile büyük miktarlarda RadiThor tüketmeye devam etti.

Yaklaşık 1.400 şişe Radithor tükettiği iki yıllık bir dönemden sonra kilo vermeye, daha fazla baş ağrısı ve diş ağrısı yaşamaya başladı. Zamanla, radyum Byers’ın iskeletine devasa bir radyasyon dozu verdi. Üst üste iki çene ameliyatı geçirdi ve iki ön dişi hariç tüm üst çenesi ve alt çenesinin çoğu çıkarıldı. Vücudunun kalan tüm kemik dokusu yavaş yavaş parçalanıyordu. Sonunda, 31 Mart 1932’de korkunç bir şekilde öldü.

Yutulan radyumun tehlikelerinin, Byers RadiThor almaya başlamadan önce de biliniyordu. Tıp camiası radyumun sağlık üzerindeki etkilerini keşfinden bu yana inceliyordu. İngiliz Walter Lazarus-Barlow, 1913 gibi erken bir tarihte yutulan radyumun kemiğe geçtiğini yayınlamıştı.

1914’te Maryland Üniversitesi’nde tıp profesörü olan Ernst Zueblin, radyum yutmanın sık görülen bir yan etkisi olduğunu gösteren 700 tıbbi raporun incelemesini yayınladı. Ne yazık ki, bu uyarılar fark edilmedi ve RadiThor satışları 1920’ler boyunca güçlü kaldı.

Byers öldüğünde, vücudundaki kemiklerden yayılan radyasyonu engellemek için kurşun kaplı bir tabuta konuldu. Otuz üç yıl sonra, 1965’te, bir MIT bilim insanı olan Robley Evans, kemiklerindeki radyum miktarını ölçmek için Byers’ın iskeletini çıkardı.

Evans Byers’ın vücudunun yaklaşık 100.000 bekerel radyoaktivite içereceğini öngörmüştü. (” Bekkerel ” uluslararası bir radyoaktivite birimidir.) Bulduğu şey, Byers’ın iskelet kalıntılarının aslında toplam 225.000 bekerel içerdiğiydi. Evans radyum ölçümlerini tamamladıktan sonra Byers’ın kemiklerini Pittsburgh’daki kurşun tabutlarına koydu. Kemikler bugün bile her zamanki gibi radyoaktif olarak orada duruyor.

Sonuç olarak

Günümüz müşterileri, radyum içeren RadiThor’a yönelik bu yeni alternatiflerden memnun görünüyor. Ancak, su semenderlerinin memnun olup olmadığı belirsiz.

Byers, RadiThor’daki radyumdan yaşamını yitirse de, bu enerji içeceklerinin tüketimi hiçbir zaman büyük bir halk sağlığı krizine dönüşmedi. Bunun başlıca iki nedeni vardır. Birincisi, Radithor’un aksine, piyasadaki diğer “enerji” içeceklerinin çoğu tamamen sahteydi. Yani içlerinde hiç radyum (veya başka bir radyoaktivite türü) yoktu.

İkincisi, RadiThor ve radyum içeren diğer ürünler çok pahalıydı. Çünkü radyum, çıkarılması ve saflaştırılması maliyetli olan nadir ve değerli bir elementti. Bu nedenle, Byers gibi yalnızca zenginler bunu günlük olarak içme şansına sahipti. Sonucunda, RadiThor’u üreten şirket olan Bailey Radyum Laboratuvarları kapatıldı ve radyum içeren enerji içecekleri 1932’de tüketici pazarından kaldırıldı.

radyum kızları
Radyum Kızları” Waterbury Saat Fabrikası’nda, cephedeki askerlerin gece karanlığında bile görebilecekleri saatler üreten kadınlardı. Bu işi yapan kızların hiçbir koruması yoktu.

Yeni bir keşif olarak radyoaktivite, toplum üzerinde kimsenin tahmin edemeyeceği şekilde derin bir etki yarattı. Ancak, yanlış anlaşıldı ve sonuç olarak radyoaktivitenin tehlikeleri konusunda bilgisi olmayan birçok kişinin hayatına mal oldu.


Kaynaklar ve ileri okumalar

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir