İngilizce bir deyiş “monkey see, monkey do” biçimindedir. Türkçe’ye bu deyişe “maymun yapar, maymun görür” biçiminde çevirebiliriz. İyi ama bu söylem tam olarak ne anlama geliyor? Aslına bakarsanız yaklaşık 30 yıldır sinirbilim araştırmaları, bu popüler sözün insan davranışında gerçek bir temeli olup olmadığını araştırıyor. Bunun nedeni bu sözün temelinin ayna nöronlar ile ilişkili olmasıdır.
Herkesin güldüğü bir ortamda gülmeden durmak neredeyse imkansızdır. Kimsenin durdurmaya gücünün yetmediği ve hatta uzaması durumunda ölümle sonuçlanan kahkaha salgınları bile vardır. Bu nedenle televizyonlardaki komedi programların arasında gülme efektleri vardır. Üstelik bu sadece insana has bir durum da değildir. Kahkahanın bulaşıcılığı farklı türler arasında bile gözlenmektedir.
Bedenlerin eşzamanlı uyumu elbette sadece gülme ile sınırlı değildir. Aynı durum esneme ya da kaşınmada da karşımıza çıkar. Pek çoğumuz, esnemekten bahsedildiği anda bile esneriz. Tıpkı kahkaha örneğinde olduğu gibi, farklı türler arasında esnemenin de bulaşıcı olduğu gözlenmektedir.
Bir kuş sürüsünün içinde olduğunuzu farz edin. Grubunuzdaki kuşlardan biri aniden havalanmış olsun. Siz ne olup bittiğini anlayacak kadar bile beklemeden gruptaki diğer kuşlarla aynı anda havalanacaksınız. Aksi takdirde, bir düşmana av olan kuş siz olabilirsiniz. Diğer herkes aynı şeyi yaparken onlarla uyum içinde olmayan birey, tıpkı otobüs durduğunda diğerleriyle birlikte ihtiyacını gidermeye çıkmayan yolcu gibi bu şansını kaybedecektir.
Öğrenme sadece yeni bir beceriyi uygulama yoluyla gerçekleşmez. Aynı zamanda başkalarını izleyerek de öğreniriz. Bedenin tanınması çok erken yaşlarda başlar. Yeni doğmuş bir insan yavrusu, dilini çıkaran bir yetişkine karşılık olarak dilini çıkarır. Aynı şey maymunlar için de geçerlidir. Yukarıda aktardığımız davranışlar beynimizdeki ayna nöronlar ile alakalıdır.
Ayna Nöronlar Nedir? Nasıl Keşfedildi?
Ayna nöronlar ilk olarak 1980’lerde maymunlar üzerinde yapılan deneyler sırasında keşfedildi. Çalışma sırasında araştırmacılar, bir primatın eylem veya hareketle ilgili nöronlarının, yalnızca başka bir maymunun bir şey yapmasına bakarak aktif olarak harekete geçtiğini buldu. Kelimenin tam anlamıyla – maymun görüyor, maymun yapıyordu. Sanki maymunlar gördüklerini zihinlerinde simüle ediyorlardı. Bir eylemin hem gerçekleştirilmesine hem de izlenmesine tepki veren beyin hücreleri ayna nöronlar adıyla ünlendi.
Zaman içinde sinirbilimciler insan beyninde de ayna nöronların bulunduğunu keşfettiler. Bir hareketi fiziksel olarak gerçekleştirirken kullanılan beyin bölgelerinin, hareketi gözlemlerken de kullanıldığı anlaşıldı. Örneğin parmaklarını oynatan birini seyrederken beyninizde etkinleşen bölge, kendi parmaklarınızı oynatırken kullandığınız bölgeyle aynıydı.
Çalışmalar, yatay ya da düşey düzlemde kol hareketleri yapan deneklerin, kolunu farklı yönde hareket ettiren birini izlerken daha başarısız olduğunu gösterdi. Koreograf birdenbire dans sınıfının önünde yeni hareketler denemeye karar verdiğinde, alıştığınız figürlerle dans etmek zorlaşıyordu. Dans etme çabanızla izlediğiniz çelişkili hareketler aynı nöron gruplarını harekete geçirdiğinden, rutininize bağlı kalmak kolay olmuyordu.
Ayna Nöronlar Nasıl Çalışır?
Ayna nöronlar beyinde motor alanların yanı sıra frontal ve pariyetal lobları içeren bir şebekede yer alır. İnsan davranışlarını gözlemlediğimiz sırada bu şebeke hareketlenerek, aynı davranışı sergilemenin bizim açımızdan nasıl bir şey olacağına dair zihnimizde simülasyonlar yaratır. Otomatik olarak zihinsel imgeleme sürecini tetikler.
İnsanlardaki ayna nöronların kesin işlevleri hala tartışılıyor. Örneğin, bu nöronların empatide veya otizm ve psikopatik kişilik gibi yetersiz empati ile karakterize edilen psikolojik durumlarda bir rol oynayıp oynamadığı açık değil. Peki nereye kadar taklit edebiliriz? Mesela usta sporcuları seyretmek sporda başarınızı artırır mı?
2011’de yapılan bir çalışmada, en az on yıllık deneyimi olan yirmi uzman okçu, doğru pozisyonda atış yapan bir okçunun yakın çekim video görüntülerini izledi. Katılımcılar videoyu seyrederken premotor kortekste ani bir aktivite artışı gösterdi. Tersine, kontrol grubundaki deneklerin (okçu olmayanlar) beyninde videoyu seyrettikleri sırada aynı motor aktivasyon örüntüsü görülmedi.
İlk grubun okçuluk deneyimi olduğundan, deneklerin beyinlerinde ok atmak için gereken karmaşık hareketler kümesiyle ilgili bir altyapı oluşmuştu. Dolayısıyla ilk grup okçuluk videosunu izlerken, gözlemleri o nöronal altyapıyla kolayca örtüşmüş ve doğru bir simülasyon başlatmıştı. Öte yandan, kontrol grubundaki deneklerin okçuluk deneyimi olmadığından, video hiçbir yapısal devreyi harekete geçirememişti.
Sonuç Olarak
Fakat tam rolü ne olursa olsun, harekete geçmemizi sağlayan bir mekanizma olduğuna dair şüphe yok. DNA’nın keşfi biyoloji açısından nasıl bir önem taşıyorsa, ayna nöronlarının keşfi de psikoloji açısından benzer bir öneme sahiptir ve çığır açan bir gelişme olmuştur. Yazının devamında okumaya devam etmek isterseniz: Hafıza Nasıl Çalışır? Neden Bazı İnsanlar Daha Güçlü Bir Hafızaya Sahiptir?
Kaynaklar ve İleri Okumalar
- Bonini L, Rotunno C, Arcuri E, Gallese V. Mirror neurons 30 years later: implications and applications. Trends Cogn Sci. 2022 Sep;26(9):767-781. doi: 10.1016/j.tics.2022.06.003. Epub 2022 Jul 5. PMID: 35803832.
- What’s So Special about Mirror Neurons?; yayınlanma tarihi: 6 Kasım 2012; Bağlantı: https://blogs.scientificamerican.com/
- The Neurons that Bind Us: Why Mirror Neurons Matter For Your Classroom. Yayınlanma tarihi: 4 Ocak 2016; Bağlantı: https://www.adaptedconsultants.com/
- Wang, Kuo-Pin & Chen, Tai & Huang, Chung-Ju & Hung, Tsung-Min. (2015). The exploration of mirror neurons in motor learning and sport performance. Bulletin of Sport and Exercise Psychology of Taiwan. 15. 127-147. 10.6497/BSEPT2015.1502.07.
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel