Kendimizi Geliştirelim

Eleştirel Düşünme Becerileri Nedir ve Nasıl Geliştirilir?

21. yüzyılda hayatta kalmak için eleştirel düşünme becerilerini öğrenmek ve öğretmek zorundayız. Güzel haber: Bu mümkündür. Kötü haber ise bunun için hazır bir reçete olmamasıdır.

Eleştirel Düşünme Becerileri Nedir ve Nasıl Geliştirilir?
Eleştirel düşüncenin babası Sokrates’tir.

Günümüzde bir okuldan mezun olduktan sonra en çok aranan özellik, kişinin eleştirisel düşünme becerisi kazanmış olmasıdır. Gelecekteki istihdam için eleştirel düşünme becerilerinin artan önemi hakkında çok sayıda makale ve rapor mevcuttur. İşverenler, mezunlarda ihtiyaç duyulan şeyin çok fazla teknik bilgi değil, uygulamalı beceriler, özellikle de eleştirel düşünme becerileri olduğunu giderek daha fazla fark etmektedir.

Bu nedenle bir çok eğitimci ve kurum eleştirisel düşünme becerisini öğretebileceğini iddia edecektir. Ancak bu çok da kolay bir süreç değildir. Gerçek şu ki, kendiniz eleştirel olmadığınız sürece insanlara eleştirel olmayı öğretemezsiniz.

Eleştirel Düşünme Becerileri Nedir ve Nasıl Geliştirilir?
Eleştirel düşünmeyi bilmek yeterli değildir; bunun için nasıl öğreteceğinizi de bilmek gerekir. Eleştirel düşünen öğretmenler olmadan, eleştirel düşünen öğrenciler yaratmak zordur. Ancak çoktan seçmeli sınavlara odaklı bir eğitim sisteminde bunu başarmak zordur.

Yani öncelikle bunu öğretecek kişinin eleştirisel bir bakış açısına sahip olması ve eleştirisel kelimesi ile tam olarak neyin kast edildiğini kavraması gerekecektir. Sonucunda ne olduğu konusunda net bir fikrimiz yoksa onu öğretemeyiz.

Eleştirel Düşünme Nedir?

Eleştirel düşünme gibi şeyleri tanımlamak zordur çünkü kavram fazlasıyla soyuttur. Aslına bakarsanız yıllar boyunca teorisyenler eleştirel düşünmenin bir tanımını belirlemeye çalışmışlardır. Ancak tanımı ne olursa olsun asıl sorun kavramın yanlış anlaşılmasının engellenmesidir.

Eleştirel düşünme geleneksel kültürümüze nerdeyse tümüyle yabancı bir kavramdır. Çünkü dilimizde eleştiri kelimesi yerleşik norm ve değerlere karşı olumsuz bir tutum, yıkıcı bir girişim anlamında kullanılmaktadır. Ama gerçek anlamında eleştiri yıkıcı değil, yapıcıdır; doğruyu bulmaya yöneliktir. Eleştiri her zaman dünyayla ilgilidir, sizinle ilgili değildir.

Eleştirel Düşünme Becerileri Nedir ve Nasıl Geliştirilir?
Bilgiyi görmezden gelmeyi öğrenmek okulda öğretilen bir şey değildir. Aslına bakarsanız okullar bunun tam tersini öğretir. Ancak eleştirel düşünme becerileri arasında neyi öğrenip neyi öğrenmeyeceğini ayırt etme de vardır.

Felsefe, psikoloji ve eğitimin kesişim noktasında olan eleştirel düşünme becerileri, üst düzey düşünme becerilerinden biridir. Felsefi yaklaşımda eleştirel düşünme, kişinin nitelik ve özelliklerine; psikolojide düşünme süreci ve kişinin davranışları üzerine; eğitimde ise öğrenme-öğretme süreçlerine odaklanır.

Her üçünde de, eleştirel düşünmeyi diğer düşünme türlerinden farklı kılan bağımsız bir düşünce, ölçülü kuşku ve gerçeğe yönelik bir arayıştır. Ancak eleştirel düşünmenin geçerliliği, büyük ölçüde, ilgi konusuna ilişkin deneyim ve bilgi yeterliliğine bağlıdır. Bilgi ve deneyime dayanmayan bir eleştiri, başvurulan ölçüt veya ilkeler ne olursa olsun anlamlı olmayacaktır.

Eleştiren Düşünme Becerileri Konusunda Carl Sagan Bize Ne Öğretebilir?

Astrofizikçi Carl Sagan, “Karanlık Bir Dünyada Bilimin Mum Işığı”nı 1995 yılında ölümünden bir kaç ay önce yayımladı. Sagan’ın bu kitabı ile beraber “Saçmalık Saptama Seti” (Baloney Detection Kit) denilen şey doğdu. Kitabında kaleme aldığı maddeler zamanla eleştirel düşünme becerilerini geliştirmek için gerekli olan bir araca dönüştü.

Saçmalık Saptama Setinin dokuz ana bölümü vardır. Her bölüm kişinin kendi düşüncesinde veya başkalarının düşüncesinde var olan problemleri bulması için daha fazla fikir sağlayan alt bölümleri içerir. Setin ilk üç adımı, eleştirel düşünme becerilerini geliştirmek isteyenler için önemlidir.

Eleştirel Düşünme Becerileri
Carl Edward Sagan (9 Kasım 1934 – 20 Aralık 1996), 
  1. Size ‘gerçek’ diye sunulan olguları bağımsız kaynaklardan teyit edin.
  2. Argümanı destekleyen kanıtların tartışılmasını destekleyin.
  3. Otorite kaynaklı argümanların çok kıymeti yoktur. Geçmişte pek çok otorite hata yaptı, gelecekte de yapacaklar. Bilimde otorite değil, uzmanlık önemlidir.
  4. Herhangi bir şeyi açıklamak gerektiğinde, gözlediğiniz şeyi açıklayabilecek tüm alternatif hipotezleri düşünün. Ardından bu alternatiflerin her birini nasıl test edebileceğinizi de düşünün.
  5. Bir hipotezi, sadece size ait diye fazla benimsemeyin. Sizin hipoteziniz de diğerleri gibi gerçeği bulma yolunda bir ara duraktır. Kendinize neden bu fikri beğendiğinizi sorun, diğerleri ile adil bir şekilde karşılaştırın. Kendi hipotezinizi reddetmeniz için ne gerektiğini düşünmeye çalışın.
  6. Bulgularınızı ve gözlemlerinizi rakamlara dökmeye çalışın. Eğer öne sürdüğünüz açıklama herhangi bir şekilde ölçülebiliyorsa farklı hipotezleri karşılaştırmanız çok daha kolay olacaktır.
  7. Açıklamanız bir argümanlar zincirine dayalı ise bu zincirdeki ilk önerme ve akabindeki tüm argümanların doğru olması gerekir. Unutmayın, birbirine bağlı bir mantık zincirindeki argümanların bazılarının doğruluğu açıklamayı desteklemeye yetmez.
  8.  Okkam’ın usturasını anımsayın. Elimizde, gözlemlediğimiz olguyu aynı derecede iyi açıklayan iki hipotez olduğunda, daha basit açıklama genelde doğru olandır.
  9. Hipotezinizin nasıl yanlışlanabileceğini kendinize sorun. Test edilemeyen, ispatlanması mümkün olmayan önermelerin pek kıymeti yoktur.

Eleştirel Düşünme Becerileri Nasıl Gelişir?

“Problem Çözme” deyince çoğunluk aklımıza okul yıllarımızdaki aritmetik, geometri problemlerini çözme uğraşısı gelir. Oysa problem yaşamın tüm etkinlik alanlarında değişik biçimlerde karşılaştığımız bir durumdur.

Düşünme becerileri veya bilişsel beceriler, büyük ölçüde bilgiyle yaptığınız şeylerdir. Analiz etme, değerlendirme, sentezleme, çıkarım yapma, tahminde bulunma, gerekçelendirme, kategorize etme ve diğer birçok terim, bilişsel olaylarınızı belirli bir işlevsel düzeyde tanımlar.

Karşılaşılan problem ne olursa olsun kişinin problemine doyurucu bir çözüm bulabilmesi için öncelikle problemini iyi tanıması, çözüme giden yöntemleri belirlemesi gerekir. Bu da ancak eleştirisel bir bakış açısının gelişimi ile olası olacaktır. Saçmalık saptama setinin bu ilk üç adımının eğitimde uygulanması eleştirel düşünme becerilerinin gelişiminin ilk adımı niteliğindedir.

Birinci Adım: Gerçekleri Doğrulayın

Öğrenciler öncelikle bir şeye neden inanılması gerektiğini bilmek zorundadır. Bu nedenle öğretmenler öğrencilerin şu soruları sorgulamalarına olanak sağlamalıdır. Bu iddiayı değerlendirebilmek için konu hakkında yeterince bilgim var mı? Elimde ne tür kanıtlar var? Bu konuda güvenebileceğim bir otorite var mı?

Bu soruların sorulmasını sağlamak eleştirel düşünmenin ilk adımlarıdır. Öğrencinin herhangi bir konuda gerçeği araştırması için düşünmesini sağlar.

İkinci Adım: Farklı Görüşlerin Tartışılmasını Destekleyin

Öğrenciler kısmen, karşılaştırma yoluyla öğrenirler. Bu nedenle başkalarının nasıl düşündüğünü anlamak, öğrenciyi sorunlar ve konular üzerinde düşünmeye teşvik eder. Karşıt fikirler ve kanıtlar, yeni düşünme biçimlerinin oluşmasına olanak sağlar. Bu nedenle öğretmenler, öğrencilerin aynı konuyla ilgili farklı bakış açılarını dile getirme konusunda rahat olmasını sağlamalıdır.

Belli konular hakkında sınıfta tartışma ortamları yaratabilir. Tartışılan konu dersin kendisi, içeriği ya da işlenme biçimi bile olabilir. Burada amaç herkesin düşüncesini rahatça dile getirebileceği özgür bir ortam yaratmaktır. Eleştirel düşünme de çevremizdeki değişen dünya karşısında inançlarımızı sürekli güncel tutmak önemlidir.

Üçüncü Adım: Otoritenin Yanlış Olabileceğini Unutmayın

Otorite, ister akademisyen, ister politikacı, ister girişimci olsun kendi düşünme süreçlerini nasıl sorguladıklarını ve güncellediklerini gösterebilmelidir. Öğrenciler otoritelerinin de yanılabildiğini bir zamanlar yaygın olarak kabul edilen ancak zaman içinde değişen bilimsel kanıtları araştırarak anlayabilirler. Öğretmenin burada yapması gereken öğrencilerin her türlü otoriteyi sorgulayan eleştirel bir düşünürün tutumunu benimsemelerini desteklemektir.


Kaynaklar ve İleri okumalar:

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir