Astronomi

Eisinga Planetaryumu: Dünyanın Çalışan En Eski Planetaryumu Bir Oturma Odasında Bulunuyor!

Hollanda’nın Franeker kentinde bulunan 18. yüzyıldan kalma Eise Eisinga Planetaryumu, dünyanın çalışan en eski planetaryumudur. Bir oturma odasında bulunan bu planetaryum, 200 yılı aşkın bir süre önce amatör astrolog Eise Eisinga tarafından modern teknolojinin ve bilgisayarların yardımı olmadan inşa edilmiştir.

dünyanın en eski planetoryumu
Bu planetaryum aynı zamanda dünyanın çalışan en eski planetaryumu olarak kabul ediliyor.

Astronomin kökenleri, Dicle ve Fırat nehirlerinin vadileri boyunca uzanan antik Mezopotamya’ya kadar uzanır. Ancak evreni oturma odasına getirmek, amatör bir astronom olan Eise Eisinga sayesinde mümkün olmuştur. Günümüzde bu planetaryum Hollanda’nın Franeker şehrinde, kanal kenarındaki iki katlı şirin bir evin oturma odasında hala çalışmaya devam ediyor.

Eisinga Planetaryumu: Dünyanın Çalışan En Eski Planetaryumu
Franeker’deki Royal Eise Eisinga Planetaryumu, dünyanın çalışan en eski planetaryumudur. Gökevi 1818 yılında Hollanda Kralı tarafından satın alınarak devlete bağlanmış. Zaman içinde yan bina ile birleştirilerek bir müze haline getirilmiştir.

Eise Eisinga Kimdir?

Önce oturma odasından dünyayı gözlemlemeye çalışan Eise Eisinga’yı biraz tanıyalım. Eise Jeltes Eisinga, 21 Şubat 1744’te Hollanda Dronryp’te yüncülük işi ile uğraşan orta halli bir ailede doğmuştu. Entelektüel olarak yetenekli olmasına rağmen okula gitmesine izin verilmeyecek ve o da kendisini Hollanda’nın Franeker kentinde bir yün tarakçısı olarak bulacaktı.

Eise Eisinga Kimdir?
Hollandalı amatör gökbilimci Eise Eisinga, 12 yaşında okulu bırakmış olsa da azmi sonucunda oturma odasında güneş sisteminin mükemmel bir modelini yaptı.

Ancak yine de matematik ve astronomi konusunda kendi kendini eğitecek ve hatta 17 yaşındayken matematik ve astronominin ilkeleri hakkında iki kitap yazacaktı. 24 yaşında evlendi ve bir kız, iki erkek olmak üzere üç çocuğu oldu. Sonrasında da şu anda planetaryumun bulunduğu eve ailesi ile birlikte yerleşti. Bir yandan yüncülük mesleği ile uğraşırken öte yandan da bilimsel çalışmalarına devam etti.

Ancak 1774 yılında,  Eelco Alta adlı Hollandalı bir din adamı tarafından yayınlanan bir kitap, halk arasında bir panik yaratınca, yaşamının ikinci evresi başladı. Alta kitabında, dünya gezegeninin yok olacağını tahmin etmişti. Bu kitaptan kısa bir süre önce gökbilimciler, 8 Mayıs 1774’te ayın ve bazı gezegenlerin olağandışı kavuşumunun gerçekleşeceği öngörüsünde bulunmuşlardı.

Astronomi hakkında herhangi bir fikri olmayan Alta bu bilgiyi yanlış anlamış ve kitabında Merkür, Venüs, Mars ve Jüpiter gezegenlerin birbiriyle çarpışmak üzere olduğu iddia etmişti. Bunun sonucunda Dünya’nın yörüngesinden çıkacağını ve bu yaşamın sonu anlamına geldiğini söylüyordu.

Eise Eisinga Bu Planetaryumu Neden Yapıldı?

Eisinga Planetaryumu: Dünyanın Çalışan En Eski Planetaryumu
Planetaryum, Eisinga’nın oturma odası tavanına sığacak şekilde 1 milimetre: 1 milyon kilometre ölçeğinde inşa edildi. 
Ancak gezegenler ölçekli değildir. Sonucunda bu şekilde yapmaya kalksaydı gezegenlerin görünmeyecek kadar küçük olması gerekiyordu.

Eise Eisinga’da bu haberi duyanlar arasındaydı ancak ortada bir kıyamet olmadığının farkındaydı. Sonrasında da insanlara paniğe kapılmaya gerek olmadığını göstermek istedi. Amacı, Alta’nın yanıldığını ve dünyanın sonunun gelmediğini kanıtlamaktı. Bu nedenle bir planetaryum yapmaya karar verdi. Yeni bir ev satın alacak kadar parası olmayınca da çaresiz bu planetaryumu oturma odasında yapacaktı.

Eisinga Planetaryumu: Dünyanın Çalışan En Eski Planetaryumu
Gezegenleri güneşin etrafında döndürmek için kullanılan mekanizma, oturma odasının tavanının üzerindeki çatı katında yer almaktadır. Eisinga, mekanizmanın görünmemesini istedi.

Çalışmasını altı ayda bitirmeyi amaçlamıştı ancak hassas hesaplamalar ve gerekli mekanizmanın hazırlanması tam yedi yılını alacaktı. Sonunda çalışmasını 1781’de tamamladı. Eisinga Planetaryumu açıldığında çok sayıda ziyaretçi geldi. Kral I. William, 1818’de planetaryumu ziyaret ettiğinde o kadar etkilenmişti ki, daha sonra burayı Hollanda devleti için satın aldı.

Dünyanın En Eski Planetaryumu Nasıl Çalışıyor?

Eisinga Planetaryumu: Dünyanın Çalışan En Eski Planetaryumu
Eisinga Planetaryumu tavandan sarkan altın bir küre güneşi temsil eder.  Model, güneş sistemindeki tüm gezegenlerin güneş etrafında nasıl aynı hızda döndüklerini gösteriyor.

Eisinga’nın kendi eliyle şekillendirdiği bir sarkaçlı saat ve bir dizi karmaşık mekanik dişli, gezegenleri güneş sistemimizde yaptıkları kesin hızda hareket ettiriyor. (Uranüs, Neptün ve Pluto elbette eksikler çünkü Eisinga 1781’de son çiviyi çaktığında keşfedilmemişlerdi)

Model, temel düzene ek olarak, gün doğumu ve gün batımı zamanı, ayın evresi ve diğer astronomik olaylar gibi bilgileri de sağlar. Artık yıldaki fazladan bir günü hesaba katmak için her dört yılda bir yapılması gereken bazı küçük ayarlamalar dışında, model günümüzde hala kesin doğruluk ile çalışmaktadır.

Eisinga Planetaryumu: Dünyanın Çalışan En Eski Planetaryumu
Eise Eisinga sadece güneş sisteminin gerçekçi bir modelini yaratmadı. Ayrıca farklı türde saatleri de bir araya getirdi. . 
Saatler, tarih, haftanın günü ve hem güneşin hem de ayın doğuşu ve batışı gibi çeşitli farklı şeyleri gösteriyordu. 

Eisinga 1828’de öldü ve ardından oğlu buranın yönetimini devraldı. Planetaryumu Eisinga ailesi 1922 yılına kadar işletmeye devam etti. O zamandan sonra, Franeker Belediyesi tarafından atanan küratörler yönetmeye başladı. Bugün bir astronomi müzesi ve uzay araştırmaları merkezi olan Royal Eise Eisinga Planetaryumu, 1781’de açıldığından beri dünyanın dört bir yanından insanları kendine çekiyor. 

Yazımızın sonunda Prag’da bulunan Prag Astronomik Saati (Prag Orloj) hakkında da bilgi edinmenizi öneririz. Prag Astronomik Saat Kulesi (Prag Orloj) Neden Önemlidir?


Kaynaklar ve ileri okumalar


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir