Birçok kişi Albert Einstein’ı tüm zamanların en büyük bilim insanlarından biri olarak kabul etmektedir. Ancak çok az kişi onun hayatının detaylarını bilir. Bunun sonucunda da hakkında doğru olmayan bir çok bilgi sosyal medyada dolaşır durur. Göze çarpan yedi tanesini ve Einstein ile ilgili şehir efsanelerinin perde arkasını aralayalım.
Einstein Hakkındaki Şehir Efsaneleri
1- Atom Bombası Yapımına Yardım Etmedi
Einstein ile ilgili herhangi bir yazının altında, atom bombasına gönderme yaparak onu eleştiren, suçlayan yorumlara da rastlarsınız. Bu yanılgının nedeni, Einstein’ın 2. Dünya savaşı öncesindeki çığır açıcı çalışmasının tam anlaşılamamış olmasıdır.

1938 yılında, Alman fizikçiler Lise Meither ve Otto Frisch uranyum atomunu parçalara ayırmayı başardılar. Ünlü bilim insanları bu süreci “nükleer bölünme (atom çekirdeğinin parçalanması)” olarak adlandırdılar. Almanya güçlü ve ölümcül bir silah geliştirmeye artık çok yakındı. Einstein da dahil olmak üzere birçok tanınmış bilim insanı bu durumdan oldukça endişeli idi.
Bunun üzerine, Ağustos 1939’da Einstein ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt’e bir mektup göndererek, Alman araştırmacılarının atom bombası üzerinde çalıştıkları uyarısını yaptı. Devamında Manhattan Projesi başladı. Enrico Fermi, Oppenheimer ve diğerleri gibi önde gelen bilim insanları, ABD’nin nükleer fisyon teknolojisi gelişimini hızlandırmak için işe alındı.
Ancak, sol görüşlü siyasi inançları nedeniyle, ABD Ordusu Einstein’a Manhattan Projesi’nin bir parçası olmak için ihtiyaç duyduğu güvenlik izinlerini vermedi ve bu nedenle bu ölümcül teknolojinin geliştirilmesindeki rolü dolaylıydı.
Einstein “Out Of My Later Years” başlıklı kitabında bu olayları ayrıntılarıyla anlatır. Ayrıca “Almanların atom bombası yapmayı başaramayacaklarını bilseydim, parmağımı bile oynatmazdım” diyerek pişmanlığını belirtir.
2- Kötü Bir Öğrenci Olmadı
Albert Einstein’ın dehası yetiştirilmesi sırasında ortaya çıkmadı. Kendisi küçük yaştan itibaren deha belirtileri gösteriyordu. 10 yaşına kadar Albert, matematiksel düşünmeyi öğrenecek ve etrafındaki dünyayı giderek daha iyi kavraması için bir çıkış noktası olarak makine ve mekanik cihaz tasarımı yapacaktı.

Einstein, askeri tarzda katı bir okul sisteminden hiç hoşlanmadı, ama kendi başına öğrenmekten hep zevk aldı. Max Talmey adındaki bir aile dostu tarafından kendisine verilen bir kitap, (Euclid’in Elementleri) onun kutsal geometri kitabı oldu.
Einstein on iki yaşına geldiğinde kendi kendine yüksek matematik öğrenmeye başlamıştı ve okuldaki müfredatın çok ötesindeydi. Yukarıda Einstein’ın 17 yaşında aldığı lise karnesini görüyorsunuz. Bu efsanenin bir nedeni de okuduğu Aargau Kanton Okulu’ndaki not sisteminin yanlış anlaşılması ile ilişkili.
Bu konu hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz, etraflıca ele aldığımız “Okuldayken Einstein Matematik Dersinde Gerçekten Kötü müydü?” başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.
3- Einstein Sol Elini Kullanmıyordu
Bu Einstein hakkındaki en komik efsanelerden birisi. Bir zamanlar, solak olmak ile deha arasında ilişki olduğuna inanılıyordu. Einstein bunun için önemli bir markaydı. Sağ eli ile kalem tuttuğunu ve keman çaldığını gösteren görseller olmasına rağmen, medya onun uzun süre solak olduğu haberini etrafa yaydı.
4- Einstein Vejetaryen Olmadı
İşte son yıllarda popüler olan Einstein hakkında başka bir efsane. İddia şu ki, Einstein gönüllü olarak et yemeyi bırakmış ve vejetaryen olmayı seçmişti. Einstein hayatı boyunca sindirim sorunları yaşadı. Bu nedenle, doktoru ona et yemeyi bırakmasını tavsiye etti.
Kişisel tıbbi geçmişini birçok insanla paylaşması pek olası olmadığından, bu efsane ortaya çıktı. Daha sonra bir konuşmasında et yerken suçlu hissettiğini ve vejetaryenlikle ilgili derin ahlaki iddialarla anlaştığını dile getirdiği doğrudur. Ancak yine de et yememesi tamamen tıbbi bir zorunluluktu.

5- Asperger Sendromu Yoktu
Einstein hakkındaki bir diğer efsane de Asperger Sendromundan mustarip olmasıdır. Yalnız kalmayı sevse de ve bir çok kişiye garip gelecek davranışlara sahip olsa da, bu onun Asperger sendromuna sahip olduğu anlamına gelmez.
Einstein yaşamı boyunca başkalarıyla sosyalleşme veya iletişim kurma konusunda sorun yaşamadı. Einstein ayrıca yaşamı boyunca hekimlerle çok yakın ilişkilere sahipti ve hiçbiri ‘spektrumda olabileceğini’ bildirmedi veya önermedi.
6- Disleksik de Değildi
Einstein’ın disleksi olduğunu iddia eden bazı insanlar da var. Bu, kötü bir öğrenci olduğunu veya Asperger sendromuna sahip olduğunu iddia eden önceki iddialarla bağlantılı. Yukarıda anlattığımız gibi, Einstein hakkındaki bu iddiaların her ikisinin de gerçek bir kanıtı yoktur. Disleksikler genellikle okuma, yazma, heceleme, konuşma veya dinleme güçlükleri çekerler. Bunlardan herhangi biri gerçekten Einstein için söylenemez.
7. Sadece bir teorisyen değildi.
Einstein hakkındaki şehir efsanelerinin sonuncusu da onun sadece teorik fizik alanına çalışmalar yaptığı yönündedir. Teorik fizikte çığır açıcı çalışmalarının yanı sıra, Einstein, 1902 -1909 yılları arasında İsviçre Patent Ofisinde çalıştı.
Belki de patent konusuna olan aşinalığından dolayı, ilerleyen yıllarda 50’den fazla patent başvurusu yaptı. Buluşları arasında kendinden ayarlı bir kamera, elektromanyetik bir ses cihazı ve en ünlü buluşu olan çevre dostu bir buzdolabı vardı. Eğer ilgileniyorsanız patenti buradan kontrol edebilirsiniz.
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- 7 Myths About Albert Einstein You Need to Stop Believing,Yayınlanma tarihi: 2 Mart 2019; Bağlantı: https://interestingengineering.com/
- 10 Inventive Myths About Einstein, Debunked. Yayınlanma tarihi: 3 Kasım 2015; Bağlantı: https://www.mentalfloss.com/
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel