Osmanlı camileri incelendiğinde de mimari açıdan bir gelişim süreci yaşandığı gözlemlenecektir. Bu süreçte Mimar Sinan’ın katkılarıyla doruğa ulaşıldığı görülür. 16. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin en parlak döneminde yaşamış olan Mimar Sinan’ın eserleri ise bu esnada öne çıkar.
Yaşadığı dönemde ‘dünyadaki mimarların ve zaman içindeki mühendislerin başı’ olarak anılan Mimar Sinan yapılarında getirdiği yeniliklerle Osmanlı Türk mimarlığını zirveye ulaştırmıştır. Mimar Sinan tarafından ortaya konulan eserler planlaması, tekniği ve depreme dayanıklılığı ile işin arka planındaki matematiksel bir zekanın varlığını ortaya koymaktadır.
Mimar Sinan’ın doğum tarihi net olarak bilinmemektedir. Ayrıca ailesine ve hayatına dair mevcut bilgiler de yine çelişkilidir. Bir kısmı yazarı bilinmeyen belge ve kitaplara dayanmaktadır. Kaynaklara göre tahminen, Mimar Sinan 1489 yılında Kayseri’nin Ağırnas köyünde doğmuştur. Sonrasında Yavuz Sultan Selim döneminde, Anadolu’dan devşirme olarak İstanbul’a getirilmiştir. Zaman içinde de Yeniçeri Ocağı’nın
en büyük subaylarından biri olmuştur.
Mimar Sinan, I. Süleyman (Kanuni), II. Selim ve III. Murat olmak üzere üç padişah döneminde mimarbaşılık yapmış, imparatorluğun gücünü simgeleyen başyapıtların mimarı olmuştur. Bu süreçte de 350′ den fazla yapının mimarisini gerçekleştirmiştir. Ayrıca birçok tarihi yapının onarımını da yapmıştır. Sonucunda bu sayı Sinan’a niçin “Koca Sinan ” dendiğini daha iyi anlamamızı sağlar. Hatta kimi kaynaklarda Osmanlı mimarisinin Klasik dönemi bazen “Mimar Sinan dönemi olarak da anılmaktadır.
Mimar Sinan Eserleri Ustaca Hesaplamalar İçerir
Sinan mimarisinde en önemli unsur tüm yapının merkez noktasını oluşturan kubbedir. Bu nedenle binanın genel yapısı kubbeyi taşımaya ve desteklemeye yöneliktir. “Çağının Öklid’i” olarak anılan Sinan, geometriye dayalı bir mimarlık anlayışı ve işlevleri dikkate alarak bir formlar sistemi geliştirmiştir. Öklid geometrisinin, Sinan’ın mekansal kompozisyonlarının yanı sıra yapım kuralları üzerinde de belirli bir etkisi olduğu bilinmektedir.
Mimar Sinan eserleri incelendiğinde akılcılığın ön planda yer aldığı görülür. Çizgiler, biçimler ve hacimler belli bir güzelliği oluşturmak için adeta birbiriyle yarışır niteliktedir. Kubbe, kemer ve ayaklar sadece yapının yüklerini taşımakta görev almazlar. Bu elemanlara yapının sanatsal değerini artırıcı form da verilmiştir. Sinan, yapılarındaki güzelliği bezemeden çok biçim ve çizgilerin oluşturduğu oran ve orantılarda aramıştır.
Sinan’ın camilerinin en önemli özelliklerinden biri de akustiklerinin çok iyi olmasıdır. Sinan akustiği detaylı hesap ve planlama ile ele almıştır. Orta ve büyük hacimli camilerin kubbesinden yansıyacak sesin neden olacağı ekonun da bilincinde olan Sinan, kubbede ses yutucu sıva ile birlikte boşluklu rezonatör kullanmıştır. Böylece duran dalgaları yok etmiştir. Bunun için kubbeye yerleştirilmiş ağızları açık olarak iç hacme açılan küplerden faydalanmıştır.
Ustalık Eseri: Selimiye Camii
Sinan’ın ilk önemli yapıtı İstanbul’daki Şehzade Camii’dir. Kendisinin “çıraklık dönemi yapıtı” olarak nitelendirdiği bu cami, dört ayağın taşıdığı ve dört yarım kubbenin desteklediği bir kubbe ile örtülüdür. Osmanlı-Türk mimarlığının en önemli yapılarından biri Süleymaniye Camii ve Külliyesi’dir. Sinan’ın “kalfalık dönemi yapıtı” olarak nitelendirdiği Süleymaniye’nin o dönemin şartları dahilinde yedi yıl gibi kısa bir sürede tamamlanmış olması Sinan’ın dehasını da gözler önüne serer.
Sinan, ustalık dönemi yapıtı olarak nitelendirdiği Edirne’deki Selimiye Camii’dir. Selimiye, Klasik dönem Osmanlı-Türk mimarlık bireşimini en görkemli şekilde gözler önüne seren çok önemli bir başyapıttır. Cami çok uzaklardan, dört minaresi ile göze çarpar.
Aynı zamanda kurulduğu yerin seçimiyle de Mimar Sinan’ın usta bir şehircilik uzmanı olduğunu gösterir. Cami kesme taştan yapılmıştır. İç bölümü 1.620 m² olan caminin tümüyle kapladığı alan ise 2.475 m²’dir. Bu yönüyle mimarlık tarihinin en geniş mekana kurulmuş yapısı olma niteliğindedir.
Selimiye’nin kubbesinde daha önce hiçbir cami veya mabette görülmemiş bir teknik kullanılmıştır. Bu o dönemde mimaride tek kubbeli mekan yapılarında ulaşılan bir “doruk nokta” olarak kabul edilir. Yüksekliği 43.28 m. olan kubbe 2000 tondur ve fil ayağı denilen sekiz sütun üzerine oturtulmuştur.
Ayrıca Mimar Sinan kendi icat ettiği 8 dayanaklı cami planının en başarılı örneğini Selimiye Camii’nde sergilemiştir. Bu arada hatırlatalım. Sinan Selimiye Camii’ni yaptığında 80 yaşındadır. Osmanlı İmparatorluğu’nun İstanbul’dan önce başkentliğini yapmış Edirne şehrindeki Selimiye Camii ve Külliyesi, 2011 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne dahil edilmiştir.
Minareler ve Helis Eğrileri
Selimiye Camii’nin külaha kadar 70.80 m. külah ve alem dahil 85 m. yüksekliğinde, 3.80 m. çapında üçer şerefeli dört minaresi vardır. Dünyada Selimiye’den yüksek minaresi olan tek cami Delhi’deki Kutb-Minar’dır. Ancak bu caminin minaresi Selimiye’ye göre daha kalındır.
Selimiye Camii minarelerinden ikisinin üçer merdiveni vardır. Bu minareler cami avlusunun kuzeydoğu ve kuzeybatı köşelerindedir. Merdivenler üç ayrı şerefeye çıkacak olan müezzinlerin birbirlerine engel olmadan çıkmalarını sağlar. Bir merdiven doğrudan üçüncü şerefeye çıkarken diğer merdiven ikinci ve üçüncü şerefeye, bir diğeri ise birinci ve üçüncü şerefeye çıkar. Bu tip bir planlama için Sinan geometriden ilham almış ve helis eğrilerinden faydalanmıştır.
Mimar Sinan Eserlerinde Dikkat Çeken Helis Eğrisi Nedir?
Helis (sarmal, heliks veya helezon), burgu şekilli, üç boyutlu bir şekildir. Bir silindir kendi ekseni etrafında sabit hızla dönerken, bu silindir üzerindeki bir noktanın silindir ekseni doğrultusunda sabit hızla ilerlemesi sonucu oluşturduğu izlere helis eğrisi denir. Bitkiler ağaca tırmanırken de helis eğrisi biçiminde yol alırlar. Çünkü bu eğri bir yüksekliği en kısa mesafede tırmanma problemini çözer.
Sinan’ın yapıları mimarlık bakımından olduğu kadar mühendislik bakımından da önem taşır. Yapılarının çoğu 400 yıl sonra bile ayaktadır, dahası hala kullanılmaktadır. Sinan’ın mühendis kimliği, su yolları ve köprülerinde de ortaya çıkar. Bunlarda devrinin tüm mühendislik bilgilerini uygulamış ve geliştirerek daha ileri götüren tasarımlar gerçekleştirmiştir.
İstanbul’ un su sorununu çözmekle görevlendirildiğinde tünelleriyle, bentleriyle, kemerleriyle, biriktirme ve dağıtma yapılarıyla uzunluğu 50 km’yi aşan ve Kırk çeşme adıyla bilinen su yapılarını yapmıştır. Alibey Deresi üzerindeki 257 metre uzunluğunda, 35 metre yüksekliğindeki ve iki sıra kemer sergileyen Mağlova Kemeri, türünün en iyi örneklerinden biridir.
Dünyada 92 cami, 52 mescit, 55 medrese, 7 darülkurra, 20 türbe, 17 imaret, 3 darüşşifa (hastane), 6 su yolu, 10 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen ve 48 de hamam olmak üzere 365 eserde imzası bulunan Mimar Sinan, 9 Nisan 1588’de 98 yaşında İstanbul’da vefat etmiştir. Süleymaniye Camii’nin yanında kendi yaptığı türbeye gömülmüştür. Yazının devamında okumanızı öneririz. İbni Sina: Bilimi, Tıbbı ve Felsefeyi Şekillendiren Bir Bilgin
Kaynaklar ve ileri okumalar
- Mimar Sinan Camilerinde Kare ve Altıgen Kurgulu Geometrik Desenler ve Analiz Yöntemleri; Bağlantı: https://www.academia.edu/
- Sagdic, Zafer. (2015). Ottoman Architecture: Relationships between Architectural Design and Mathematics in Sinan’s Works. 95-106. 10.1007/978-3-319-00143-2_6.
- Mimar Sinan: The Ottoman Empire’s Most Important Architect; Bağlantı: https://theculturetrip.com/
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel