Astronomi

Dünya Sürekli Dönüyorsa Neden Dünya’nın Dönmesini Hissetmiyoruz?

Dünya, her 24 saatte bir kendi ekseni etrafında tam bir tur atar. Bu dönüş ekvator bölgesinde saatte yaklaşık 1675 kilometre hıza ulaşır—bu hız, birçok uçaktan bile daha yüksektir! Ancak yine de Dünya’nın dönmesini hissetmiyoruz. Başımız dönmüyor, ya da rüzgarından etkilenmiyoruz. Sadece alıştığımız için mi? Hayır, değil.

dünyanın dönmesi
Dönme hareketini gerçekleştiren sadece Dünya değildir. Dünya’nın okyanusları ve atmosferi dahil her şey aynı sabit hızda Dünya ile birlikte dönmektedir. Dünya’nın kendi ekseni etrafında dönmesinin hikâyesi Güneş Sistemi’nin oluşumuyla başlamıştır.

Dünyanın bu hareketi aynı zamanda açık bir gecede, tıpkı gündüz Güneş’in doğuşu ve batışı gibi, yıldızların doğuda yükselip batıda battığını göreceğiniz anlamına da gelir. Ancak Kuzey veya Güney Kutbu’nda bulunursanız, gökyüzüne baktığınızda yıldızların dairesel bir yol izlediğini fark edersiniz.

Bunun nedeni, Dünya’nın dönüş ekseninin gökyüzünde sabit bir noktaya işaret etmesidir. Bu noktanın etrafında tüm yıldızlar döner gibi görünür. Kuzey Yarımküre’de bu nokta, Polaris (Kutup Yıldızı) adlı yıldızın çok yakınında bulunur. Bu yüzden Kutup Yıldızı, gökyüzünde neredeyse sabit kalırken, diğer tüm yıldızlar onun etrafında dönüyor gibi görünür.

Dünya Sürekli Dönüyorsa Neden Dünya'nın Dönmesini Hissetmiyoruz?
Polaris ile Küçük Ayı ve Büyük Ayı takımyıldızları

Dünya’nın Dönmesi Neden Hissedilmiyor?

Dünya’nın dönüşünü hissetmiyoruz çünkü hareketimiz sabit bir hızda gerçekleşiyor. İnsan vücudu ancak hareket değiştiğinde, yani hızlanma veya yavaşlama olduğunda bir hareketi hissedebilir.

Bunu araba veya uçak yolculuğuna benzetebiliriz. Eğer yolculuk sorunsuz ilerliyorsa, neredeyse hiç hareket etmediğinizi düşünebilirsiniz. Hatta araç içinde bir fincan kahve içmek bile mümkündür, çünkü kahve, fincan ve siz, araçla aynı hızda hareket ediyorsunuz.

Ancak araç aniden hızlanır ya da yavaşlarsa, bu değişikliği hemen fark edersiniz. Eğer Dünya’nın dönüşü de aniden hızlanıp yavaşlasaydı, bunu kesinlikle hissederdik. Bu durum, hızlı bir arabada aniden frene basılması ya da gaza yüklenilmesi gibi olurdu. Örneğin, sabit hızla giden bir otobüste zıplarsanız, indiğiniz noktanın gerisine düşmezsiniz. Çünkü siz ve otobüs, birlikte aynı hızda hareket ediyorsunuz.

Dünya Sürekli Dönüyorsa Neden Dünya'nın Dönmesini Hissetmiyoruz?
Atlamanız sırasında otobüs hızlanmadığı veya yavaşlamadığı sürece aynı noktaya ineceksiniz. Benzer şekilde, dışarı atladığımızda da hareketimiz Dünya’nın dönüşüne bağlı kalır, bu yüzden aynı noktaya ineriz.

Fizikte, Newton’un birinci yasası (“Eylemsizlik Prensibi”) şu anlama gelir: Sabit hızla hareket eden bir cisim, üzerine dış bir kuvvet etki etmediği sürece hareketine devam eder.

Biz de Dünya ile birlikte sabit bir hızda hareket ettiğimiz için, vücudumuz bu hareketi algılayamaz. Uçakta camdan dışarı bakmadığımız sürece hareket ettiğimizi hissetmememiz gibi, Dünya’nın dönüşünü de algılamayız.

Dünya’nın Dönmesi İle İlgili Yanlış Anlayışlar

Dünya, gezegenin tam ortasından dikine geçen bir çizgiye yaklaşık 23,5 derece açı yapan bir eksen eğikliğiyle kendi etrafında döner. Dünyanın dönüş hızı bulunduğumuz yere göre değişiklik gösterir. Kutuplar ya çok az dönme kuvvetine maruz kalır ya da hiç kalmaz. Bu nedenle yazın uzun süreli aydınlık, kışın uzun süreli karanlık yaşayabilirler.

Dünya’nın sürekli dönmesi, atalarımızın evrenin gerçek doğasını anlamakta zorlanmasına neden oldu. Gökyüzüne baktıklarında, yıldızların, Güneş’in ve Ay’ın Dünya’nın üzerinde hareket ettiğini gördüler. Ancak Dünya’nın hareket ettiğini hissetmiyorlardı.

Bu yüzden, mantıklı görünen bir sonuca vardılar: Dünya sabitti ve “gökler” onun etrafında dönüyordu. Bu düşünce, jeosantrik (Dünya merkezli) evren modeli olarak bilinir ve yüzyıllar boyunca desteklendi. Ancak bu modelin doğru olmadığı fikri, zamanla şekillenmeye başladı.

Bu nedenle de jeosantrik (Dünya merkezli) evren fikrini yüzyıllar boyunca desteklediler. Kopernik (1473-1543), Dünya’nın Güneş’in etrafında döndüğünü savunan ilk kişi değildi. Ondan yüzyıllar önce, Antik Yunan astronomu Sisamlı Aristarchus ( MÖ 310 – 230), evrenin Güneş merkezli (heliosantrik) olduğu fikrini öne süren ilk kişi olarak kabul edilir.

Astronomi­nin başta gelen sorunu, görünen hareketlerin, düzgün hareket eden kürelerin ne tür bir kombinezonundan oluşabileceğini bulmaktı. Hiç kimse 1.400 yıldan uzun süre bu sisteme meydan okumaya cesaret edemedi. Kopernik, 1512-1515 yıllarında uzun bir dizi yoğun yıldız ve gezegen gözlemleri yaptı. Sonunda güneş merkezli hipotezin doğruluğuna ikna oldu 

Aristarchus’un devrim niteliğindeki hipotezi, evrenin merkezinin Dünya değil, Güneş olduğu ve tüm gezegenlerin onun etrafında döndüğü fikrine dayanıyordu. Ayrıca, yıldızların aslında uzak, hareketsiz güneşler olduğunu ve evrenin tahmin edilenden çok daha büyük bir yapıya sahip olduğunu öne sürdü.

Ancak, Aristarchus’un bu radikal fikirleri ancak 16. yüzyılda tartışılmaya ve anlaşılmaya başlandı. Kopernik’in modeli tam anlamıyla hatasız olmasa da, insanları Dünya’nın kendi ekseni etrafında döndüğüne ve Güneş’in evrenin merkezi olduğuna ikna etmeyi başardı.

Dünya’nın Dönmesi Neden Bizi Dışarı Savurmuyor? Rüzgarını Hissetmiyoruz?

Dünya Sürekli Dönüyorsa Neden Dünya'nın Dönmesini Hissetmiyoruz?
Dönme hareketini gerçekleştiren sadece Dünya değildir. Dünya’nın okyanusları ve atmosferi dahil her şey aynı sabit hızda Dünya ile birlikte dönmektedir.

Dünya’nın dönüşüne rağmen yüzeyde güvende olmamızın temel sebebi, yerçekimi kuvvetidir. Yerçekimi, bizi Dünya’nın merkezine doğru çeker ve sağlam bir şekilde yüzeyde kalmamızı sağlar.

Eğer Dünya, çok daha hızlı dönseydi, merkezkaç kuvveti (dışa doğru iten kuvvet) yerçekimine karşı koyacak kadar güçlü hale gelebilirdi. Ancak şu anki dönüş hızında, yerçekimi çok daha baskın olduğu için bizi yüzeye sıkıca bağlı tutar.

Dünya bir anda dursaydı, üzerinde bulunan her şey hareketine devam ederdi. Tıpkı ani fren yapan bir arabada yolcuların öne doğru savrulması gibi, atmosfer, okyanuslar ve bizler de hızla ileri fırlardık. Ancak Dünya’nın dönüş hızında ani bir değişiklik olması imkansızdır. Bu yüzden böyle bir senaryodan endişe etmemize gerek yok.

Dünyanın sabit dönüş hızı, gezegendeki yaşam için pek çok fayda sağlıyor.

Eğer Dünya dönerken atmosfer sabit kalsaydı, sürekli şiddetli rüzgarlar eserdi. Ancak atmosfer de gezegenle birlikte döner. Bu yüzden, hızlı bir trenin içinde camları kapalıyken rüzgar hissetmemeniz gibi, Dünya’nın rüzgarını da hissetmeyiz. Bu nedenle, Dünya’nın hızlı dönüşüne rağmen güvendeyiz ve hiçbir şeyin farkında değiliz! 🌍


Kaynaklar ve ileri okumalar:


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Makaleler

2 Yorum

  1. Birkaç gün önce pencereden dışarıya bakarken bulutların hareketini bariz bir şekilde gördüğümde bu soru aklıma gelmişti. Böyle ufak işaretler beni sevindiriyor, yazının karşıma çıkmasına mutlu oldum ve keyifle okudum. Teşekkürler.

  2. Değer verip okuduğunuz için biz teşekkür ederiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir