Herkes bir kuşun ve bir dinozorun ne olduğunu bilir. Ancak kuşların yaklaşık 160 milyon yıl önce dinozorlardan evrimleştiğini çok kişi bilmez. Aslında günümüzde dinozorları görmek istiyorsanız pencerenizi açıp dışarı bakmanız yeterlidir.
1870’lerin ortalarında Jakob Niemeyer adındaki çiftçi, elindeki fosili bir inek fiyatına bir taşacağı sahibine sattı. Bu taş ocağı sahibi de fosili, fosillere büyük ilgi duyan, eğitimli bir anatomiste satacaktı. Sonucunda bu fosil Berlin Doğa Tarihi Müzesi’nden bin pound kazanç sağlamasını sağladı. Ancak bu fosil sayesinde de kuşlar ile dinozorların ilişkisini anladık.
Kuşların Aslında Bir Dinozor Olduğunu Nasıl Keşfettik?
Archaeopteryx ( Arkeopteriks) adı verilen, tüylerle kaplı bu canlı ilginç bir özellikler karışımına sahipti. Tıpkı bir kuş gibi, tüyler ve içi boş kemiklerle dolu kanatları vardı; ancak bilinen bütün kuşlardan farklıydı. Ayrıca dişleri bir etçilinkini andırıyordu, göğüs kemiği yassıydı ve kanat uçlarında üç pençe vardı.
Sonucunda Archaeopteryx’in sürüngenlerle kuşlar arasında yer alan bir ara canlı olduğuna karar verilecekti. Ancak Archaeopteryx kuşların sürüngenlerle akraba olduğuna bir kanıtsa kuşların ataları hangi sürüngenlerdi?
Kuşların atasının bir tür dinozor olduğu fikri yıllar içinde, her biri başka savlara dayanan önemli bazı karşı görüşlere hedef oldu. Araştırmacılar dinozor ve kuşların hem yaşam biçimleri hem de metabolizmaları açısından birbirinden tümüyle farklı olduklarını savunuyordu. Fark o kadar büyüktü ki dinozorları kuşların atası olarak görmek mümkün değildi.
Birkaç istisna dışında büyük ve yavaş hareketli canlılar olmaları bakımından dinozorlar, son derece aktif ve küçük olan kuşlara pek de benzemiyorlardı. Dinozorların devasa ve hantal yaratıklar oldukları fikri uzun bir tarihe sahiptir; fikrin çürüyüp gitmesi de öyle oldu. Sonunda anladık ki dinozorlar, hızlı koşabilen aktif birer predatör, yani avcıydı. Bu nedenle çoğu hızlı ve hafif olmak zorundaydı. Bu da onları kusursuz kuş öncülleri konumuna taşıyordu.
Bir Kuşu Kuş Yapan Şey Nedir?
İlerleyen süreçte sürüngen kemiklerini, kuşların kemikleriyle karşılaştıran araştırmacılar, özellikle iki ayak üzerinde yürüyen dinozorların kuşlarla birçok özellik paylaştığı sonucuna vardılar. Bu türler, yani dinozorların teropod grubu üyeleri içi boş kemikler ve görece yüksek büyüme hızı da dahil, kuşlara özgü birçok özellik barındırırlar. Bunlar, olasılıkla yüksek metabolizma hızına sahip, son derece aktif hayvanlar olarak yaşamışlardır.
Ancak kuşlarınkine benzeyen birçok özellik taşıdıkları halde, bu dinozorlarda eksik olan önemli bir özellik vardı. Bu da tüylerdi. Pekin’in Liaoning eyaletinde çiftçiler tarafından keşfedilen yeni bir fosil bilmecenin eksik kısmını tamamlayacaktı. Bu hayvan içi boş kemikleri, pençeli el ve ayakları ve uzun kuyruğuyla Deinonychus benzeri bir dinozorda olması gereken bütün özelliklere sahipti. Ama çevresinde bariz biçimde tüyler yer alıyordu.
1997 yılında keşfedilen bu tüylü dinozorlar, daha ileriki yıllarda keşfedilecek yeni fosillerden ilkiydi. Sonucunda anladık ki etçil dinozorlar zaman içinde giderek kuş benzeri bir yapıya sahip olmuşlardı. Bu tüyler onların uçmalarına yaramamıştı. Belki eş bulmalarına belki de vücutlarını sıcak tutmalarına yarıyordu.
Ancak bu buluntu önemliydi. Tüyler kuşların olmazsa olmazı olarak görülüyor, kuşların yaşam başarısı ve uçmanın başlangıcıyla ilişkilendiriliyordu. Ancak sonunda tüylerin uçmanın evrimi sırasında ortaya çıkmadığını anlamıştık.
Dinozorların Yok Olurken Kuşlar Nasıl Hayatta Kaldı?
Yaklaşık 150 milyon yıl önce Jura döneminde ilk kuşlar küçük, tüylü, raptor benzeri dinozorlardan evrimleşerek dinozor aile ağacının başka bir dalı haline geldi. 80 milyon yıldan fazla bir süre boyunca, her türden kuş gelişti.
Ancak yaklaşık 65 milyon yıl önce bir felaket yaşandı. Devasa bir asteroit, şu anda Yucatan Yarımadası olarak bilinen yere çarparak dünya tarihindeki beşinci kitlesel yok oluşu tetikledi. Atmosfere atılan enkazın bir kısmı Dünya’ya geri döndü, sürtünme havayı bir fırına dönüştürdü ve dünyanın her yerinde orman yangınlarını tetikledi.
Asteroit Dünya’ya çarptıktan sonra, Dünya’yı çevreleyen hava tabakasını büyük miktarda tozla dolmuştu. Güneşi bloke ederek bitkilerin büyümesi için daha az ışık sağladı. Tüm bunların sonucunda bitki yiyen hayvanlar için çok daha az yiyecek vardı. 5. Kitlesel yok oluş diye bilinen bu dönemden türlerin yüzde 75’inden fazlası sağ çıkmayacaktı. Aslında bu felaketten sağ kurtulan dinozorlar gagalı kuşlardı. Evrimin rastlantıları kuşlara şans getirmişti ve bu süreç asteroit çarpmadan çok önce harekete geçmişti.
Kuşların gagaları dişsizdir ancak bu her zaman böyle değildi. Dinozorlar zamanlarında yaşayan bazı kuşların aslında dişleri vardı. Archæopteryx’ten sonraki on milyonlarca yıl boyunca dişli kuşlar, dinozor akrabalarıyla birlikte gelişmeye devam etti. Ve bu kuşlardan bazıları sonunda dişlerini kaybettiler ve yemeklerini gagalarıyla topladılar.
Asteroit Dünya’ya çarptıktan sonra, dişleri olan kuşların şansı yoktu. Ama dişsiz olanların çoğu yaşamaya devam etti. Çünkü bazı kuş soyları meyve, tohum ve diğer bitkisel yiyeceklere uzmanlaşmıştı. Bu büyük bir avantajdı. Sonucunda toprağı gagalayıp yiyecek gömülü tohumlar veya yemişler bulabilirseniz, hayatta kalmanız mümkün olacaktır. Bu kuşlar da kayıplar yaşadı, ancak felaketten sonraki milyonlarca yıl içinde yeni bir kuş evrimi dalgası başlatacak kadarı hayatta kaldı.
Sonuç olarak
Kuşların dinozor olduğu fikri tuhaf gelse de bilim ile desteklenmektedir. Bu fikir aynı zamanda çevremizdeki dünyayı algılama şeklimizi de değiştiriyor ve daha da önemlisi, Dünya’daki yaşamın şaşırtıcı öyküsünü hatırlatıyor.
Kaynaklar ve ileri okumalar
- Foster WJ, Ayzel G, Münchmeyer J, et al. Machine learning identifies ecological selectivity patterns across the end-Permian mass extinction. Paleobiology. 2022;48(3):357-371. doi:10.1017/pab.2022.1
- Donovan, M., Iglesias, A., Wilf, P. et al. Rapid recovery of Patagonian plant–insect associations after the end-Cretaceous extinction. Nat Ecol Evol 1, 0012 (2017). https://doi.org/10.1038/s41559-016-0012
- Voeten, D.F.A.E., Cubo, J., de Margerie, E. et al. Wing bone geometry reveals active flight in Archaeopteryx. Nat Commun 9, 923 (2018). https://doi.org/10.1038/s41467-018-03296-8
- Dinosaurs were doomed even before the asteroid; Yayınlanma tarihi: 28 Mart 2022; Bağlantı: https://bigthink.com/life/animals-that-survived-dinosaur-extinction/
- Archaeopteryx: The Transitional Fossil. Yayınlanma tarihi: 14 Mart 2018. Kaynak site: Live Science. Bağlantı: Archaeopteryx: The Transitional Fossil
Matematiksel