Dönüşü olmayan bir noktaya doğru ilerliyoruz. Küresel karbon emisyonları ne kadar azaltılırsa azaltılsın, ısınan gezegenimiz nedeniyle deniz seviyelerinin 2050 yılına kadar en az 30 cm yükseleceği tahmin ediliyor. Peki, deniz seviyelerinin yükselmesi sonucunda dünya neye benzeyecek?

Deniz Seviyesinin Yükselmesi Neden Gerçekleşiyor?
Büyük buz oluşumları her yaz doğal olarak bir miktar erir. Normalde kış aylarında yağan kar, bu erimeyi dengeleyerek buzulların genel hacmini korumasını sağlar. Ancak küresel ısınmanın etkisiyle sıcaklıklar sürekli olarak yükseldiği için yaz aylarında buz tabakalarının erimesi giderek hızlanıyor.
Buna ek olarak, geç gelen kışlar ve erken gelen ilkbahar nedeniyle kar yağışı azalıyor. Bu dengesizlik, buzulların kütle kaybetmesine ve deniz seviyelerinin yükselmesine neden oluyor.

Özellikle Grönland buz tabakası, daha küçük ve hassas bir yapıya sahip olduğu için daha hızlı eriyor. Tamamen erimesi durumunda, küresel deniz seviyesinin yaklaşık 6 metre yükselmesine yol açacağı tahmin ediliyor. Ancak Grönland’daki erime yalnızca başlangıç.
Deniz seviyelerinin yükselmesinin bir diğer kritik sebebi, Antarktika buz tabakalarının giderek istikrarsız hale gelmesi. Bilim insanları özellikle Batı Antarktika’daki buz kayıplarına dikkat çekiyor. Ancak Doğu Antarktika’daki buzullar da giderek daha fazla çözülme belirtileri gösteriyor.
Tüm Buz Eriseydi Dünya Nasıl Görünürdü?
Bu harita, deniz seviyesinin yalnızca bir metre yükselmesi durumunda su altında kalacak bölgeleri gösteriyor. Kırmızıyla işaretlenmiş alanlar, bu yükselmeden doğrudan etkilenecek yerleri temsil ediyor.

Günümüzde yaklaşık 216 milyon insan, 2100 yılına kadar deniz seviyesinin altında kalması veya normal sel seviyelerinin altında yer alması beklenen bölgelerde yaşıyor. Bu durum yakın gelecekte gerçekleşmeyecek olsa da, eğer buzulların tamamı yok olursa, dünya bugünkünden çok farklı bir görünüme sahip olurdu.
Kuzey Amerika
Haritada açık mavi ile gösterilen alanlar mevcut deniz seviyesini yansıtıyor. Bu tabloya göre, Florida ve Körfez Kıyısı tamamen sular altında kalırken, Atlantik kıyısı boyunca uzanan sahil şeridi büyük ölçüde yok oluyor.
Kaliforniya’da San Francisco’nun tepeleri bir adalar kümesine dönüşüyor, Central Valley ise dev bir körfeze evriliyor. Ayrıca, Kaliforniya Körfezi San Diego’nun enleminden başlayarak kuzeye doğru genişliyor. Ancak bu durumda San Diego tamamen sular altında kalacağı için ortada böyle bir şehir kalmıyor.

Güney Amerika
Güney Amerika’da da benzer bir tablo ortaya çıkıyor. Amazon Havzası tamamen sular altında kalacak ve bu bölgedeki yerleşimler yok olacak. Buzulların tamamen erimesi, Buenos Aires’in yanı sıra Uruguay kıyılarını ve Paraguay’ın büyük bir kısmını da sular altında bırakacak.
Karayip kıyıları boyunca ve Orta Amerika’da ise yalnızca dağlık alanlar varlığını sürdürebilecek. Alçak rakımlı bölgeler tamamen kaybolacak ve kıyı şeritleri büyük ölçüde değişecek.

Afrika
Diğer kıtalarla karşılaştırıldığında Afrika, deniz seviyesinin yükselmesi sonucunda topraklarının daha azını kaybedecek. Ancak bu durum kıtanın avantajı anlamına gelmiyor. Dünya genelindeki artan sıcaklık, Afrika’nın geniş bölgelerini yaşanmaz hale getirecek ve tarım alanları büyük zarar görecek. Öte yandan, Mısır’daki İskenderiye ve Kahire gibi önemli şehirler Akdeniz’in sularına yenik düşecek.

Avrupa
Bundan binlerce yıl sonra, bu felaket senaryosunda Hollanda tamamen denize teslim olacak ve Danimarka’nın büyük bir kısmı da sular altında kalacak. Londra ve Venedik ise tamamen yok olacak ve tarihe karışacak.
Bu süreçte Akdeniz’in genişleyen suları, Karadeniz ve Hazar Denizi’ni de etkileyerek bu iç denizlerin yüzey alanlarının büyümesine neden olacak. Kıyı bölgeleri su altında kalırken, Avrupa’nın jeopolitik ve coğrafi yapısı büyük ölçüde değişecek.

Asya
Şu anda yaklaşık 600 milyon Çinlinin yaşadığı topraklar, deniz seviyesinin yükselmesiyle birlikte sular altında kalacak. Bunun yanı sıra, Bangladeş’in tamamı ve 160 milyonluk nüfusuyla Hindistan’ın kıyı bölgelerinin büyük bir kısmı da yok olacak.
Mekong Deltası’nın sular altında kalması, Kamboçya’nın Kakule Dağları’nı bir ada haline getirecek. Şanghay ise Doğu Çin Denizi tarafından tamamen yutulacak ve bölgedeki kıyı şehirleri geri dönülemez bir şekilde deniz seviyesinin yükselmesinden etkilenecek.

Avustralya
Büyük ölçüde çöl iklimine sahip olan Avustralya, deniz seviyesinin yükselmesiyle yeni bir iç deniz kazanacak. Ancak kıtanın büyük bölümü kurak kalmaya devam ederken, şu anda nüfusun büyük kısmının yaşadığı dar kıyı şeridi büyük ölçüde yok olacak. Beş Avustralyalıdan dördünün yaşadığı bu bölgeler, yükselen sular nedeniyle kaybedilecek. Aynı zamanda, Pasifik Adalarının büyük bir kısmı tamamen sular altında kalacak.

Antarktika
Doğu Antarktika, Dünya’daki tüm buzun beşte dördünü içerecek kadar büyük bir kütleye sahiptir. Ancak iklim değişikliğinin hızlanmasıyla birlikte bu dev buz kütlesinin bile sonsuza kadar dayanması mümkün olmayabilir. Benzer bir durum Batı Antarktika buz tabakası için de geçerlidir. Bu görsel, Antarktika’nın buz tabakasının tamamen erimesi durumunda nasıl görünebileceğini bizlere gösteriyor.

Kaynaklar ve ileri okumalar
- Sea levels are rising at an extraordinary pace. Here’s what to know. Yayınlanma tarihi: 10 Nisan 2023. Kaynak site: National Geographic. Bağlantı: Sea levels are rising at an extraordinary pace. Here’s what to know.
- What the World Would Look Like if All the Ice Melted. Yayınlanma tarihi: 1 Kasım 2017. Kaynak site: National Geographic. Bağlantı: What the World Would Look Like if All the Ice Melted.
- Clark, Peter & Shakun, Jeremy & Marcott, Shaun & Mix, Alan & Eby. Michael & Kulp, Scott & Levermann, Anders & Milne, Glenn & Pfister, Patrik & Santer, Benjamin & Schrag, Daniel & Solomon, Susan & Stocker, Thomas. Strauss, Benjamin & Weaver, Andrew & Winkelmann, Ricarda & Archer, David. Bard, Edouard & Goldner, Aaron & Plattner, Gian-Kasper. (2016). Consequences of Twenty-First-Century Policy for Multi-Millennial Climate and Sea-Level Change. Nature Climate Change. 6. 10.1038/nclimate2923.
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel