Leonardo da Vinci’nin Vitruvius Adamı, sanat ve bilimin mükemmel birleşiminin bir sembolü olarak kabul edilmektedir. Da Vinci, bu eserinde hem Rönesans insanının dünyaya bakış açısını hem de insanın evrenle olan uyumunu ifade etmiştir.

Günümüzde sosyal medya, televizyon, podyumlar ve kırmızı halıda gördüğümüz güzel insanlar, genellikle ideal güzellik algımızı şekillendirir. Bu kişiler, başkalarının çekici olup olmadığını değerlendirdiğimiz bir standart oluşturur. Geçmişte de durum farklı değildi. Tarihimizin her döneminde, ideal erkeğin nasıl görünmesi gerektiğine dair bir anlayış vardı.
Antik çağlarda erkek güzellik anlayışı, güce, dayanıklılığa ve ilahi özelliklere dayanıyordu. Antik Mısır’da ideal erkek, ince ve atletik bir vücuda sahip olmalıydı. Simetrik yüz hatları, genç bir görünüm ve vücudun zarafeti ön plandaydı. Erkekler, statü ve güzelliklerini göstermek için makyaj yapar, değerli mücevherler takar ve saçlarını dikkatlice şekillendirirdi.

Antik Yunan’da ise kaslı ve orantılı vücut, fiziksel ve ahlaki mükemmelliğin simgesiydi. Yunan heykellerinde tasvir edilen bu ideal, ruhsal dengeleri de temsil ederdi. Antik Roma döneminde yaş ve bilgelik, erkek güzelliğinin bir parçası olarak görülürdü. Ayrıca, sert ve güçlü bir görünüm, Roma’daki ideal erkeği tanımlardı.
Orta Çağ’da erkek güzelliği daha çok ruhani değerler ve ahlaki özelliklerle ilişkilendirildi. Fiziksel güzellik, erdem ve dini bağlılık gibi kavramların gerisinde kalıyordu. Şövalye ideali, bu dönemde erkek güzellik standartlarını şekillendirdi. Cesaret, sadakat gibi değerlerle birlikte, uzun saç ve sakal gücün ve erkekliğin göstergesi kabul edildi.
Rönesans döneminde insan bedeni, mükemmelliğin bir örneği olarak yeniden ilgi odağı haline geldi. Bu bağlamda, Leonardo da Vinci, bugün Vitruvius Adamı olarak bilinen, insan vücudunun ideal oranlarını tasvir eden çizimini oluşturdu.
Leonardo’nun çiziminde, çıplak bir erkek figürü tasvir etmiştir. Bu figür, bir çember ve kare içine yerleştirilmiştir. Leonardo notlarında, bu çalışmayı Vitruvius’un De Architectura adlı eserinde tanımladığı oranlar üzerine bir inceleme olarak tanımlamıştır.
Marcus Vitruvius Kimdir?

Marcus Vitruvius Pollio, MÖ 1. yüzyılda yaşamış, Roma İmparatorluğu’nun en ünlü mimarlarından, mühendislerinden ve yazarlardan biridir. Vitruvius’un on kitaptan oluşan De Architectura adlı eseri, antik dünyada mimarlık, mühendislik ve şehir planlaması hakkında yazılmış en kapsamlı çalışmalardan biridir.
Vitruvius, insan vücudunu mükemmel bir ölçü ve orantı örneği olarak ele almıştır. De Architectura’da, insan vücudunun simetrik yapısını tanımlayarak bunun mimari tasarımda bir rehber olarak kullanılabileceğini belirtmiştir. Bu fikir, yüzyıllar sonra Leonardo da Vinci’nin Vitruvius Adamı eserine ilham kaynağı olmuştur.

Vitruvius’un kitabında, insan vücudunun oranlarıyla ilgili birçok ilginç gözlem yer alır. Bu gözlemlerden biri, göbeğin insan vücudunun merkezi olduğunu belirtmesidir. Vitruvius’a göre, bir pergelin sabit noktası olarak göbek alınırsa, vücudun çevresine mükemmel bir çizilebilir. Ayrıca, bir insanın boyunun, kollarını iki yana açtığında oluşturduğu genişlikle neredeyse eşit olduğunu ifade etmiştir.
Birçok sanatçı, Vitruvius’un belirttiği oranlara uyan insan figürlerini çizmeye çalışmıştır. Ancak bu girişimlerin çoğu, doğru oranları ve geometrik uyumu yakalayamamıştır. Çizimlerin genellikle hem anatomik hem de geometrik açıdan kusurlu olması, insan bedeninin hem bir çembere hem de kareye mükemmel bir şekilde oturtulması gibi zorlu bir hedefin ne kadar karmaşık olduğunu ortaya koymuştur. Aşağıdaki örnek, bu tür bir çabanın sonuçlarından birini göstermektedir.

Vitruvius Adamı Çiziminin Ardındaki Geometri
Da Vinci matematik eğitimi almamıştı. Buna karşın, dönemin saygın matematik öğretmenlerinden biri olan Luca Pacioli’den dersler almış ve kendini geliştirmişti. Vitruvius Adamı ile uğraşırken doğru çizimin ancak çemberin ve karenin merkezinin farklı noktalar alınmasıyla mümkün olduğunu yapılabileceğini fark etti. Çünkü hem çember hem de kare aynı merkez alındığında çözümü imkansız olan çemberin karelenmesi sorunu ortaya çıkıyordu.
Leonardo ise bu sorunu, kare ve dairenin merkezlerini ayırarak çözmüştür. Daireyi göbek merkezli, kareyi ise cinsel organ merkezli olacak şekilde konumlandırmıştır.

Vitruvius Adamı hâlâ insanlığı büyülemeye ve ilham vermeye devam etmektedir. 1822 yılından bu yana İtalya’nın Venedik kentindeki Gallerie dell’Accademia Müzesi‘nde korunan bu eşsiz eser, zamanın yıpratıcı etkilerine karşı son derece hassas olduğu için ne yazık ki nadiren sergilenmektedir. Ancak her ne kadar fiziksel olarak sık sık görülemese de, Vitruvius Adamı, sanatta, bilimde ve insanlık tarihindeki kalıcı etkisiyle ölümsüz bir sembol olarak yaşamaya devam ediyor.
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- Artist, engineer, wedding planner: 500 years of Leonardo da Vinci. Yazyınlanma tarihi: 6 Mayıs 2019. Kaynak site: Conversation. Bağlantı: Artist, engineer, wedding planner: 500 years of Leonardo da Vinci
- Mascia, Leno. (2018). Observation on the geometry behind the design of the ‘Vitruvian man’ by Leonardo da Vinci.
- The Ideal Man: Male Beauty Standards Through History; yayınlanma tarihi: 9 Kasım 2021; Bağlantı: https://www.thecollector.com/
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel