Toplum Bilimi

Cunningham Yasası: Aptal Numarası Yapmak Bazen Fayda Sağlar

Bazı insanlar haklı olmayı severler. Üstelik etraflarındaki herkes haklı olduklarını gördüklerinde bu durumdan keyif alırlar. Bu kişilerin hemen her konuda bir fikri vardır. Bunun sonucunda da herhangi bir konu hakkında bir gündem ortalıkta dolaştığında düzeltme refleksi gösterirler. Bu düzeltme refleksine “Cunningham Yasası” olarak bilinir. 

Yanlış bir bilgiyi düzeltme motivasyonumuz, başkalarına yardım etme motivasyonumuzdan daha yüksektir. Başka bir deyişle düzeltme, ders verme vb. konusunda, yardımseverlikten daha hevesliyizdir.

Cunningham Yasasının nasıl çalıştığını anlamak isterseniz Reddit’e, Twitter’a veya herhangi bir büyük Facebook sayfasına gidin. Sonrasında da öğrenmek istediğiniz herhangi bir konu hakkında yanlış ve saçma bir şey yazın. Sonrasında da arkanıza yaslanıp izleyin.

Çoğu insan yanlış bir ifadeyi duymaya veya görmeye dayanamaz. Herhangi bir “yanlış gerçek”, tutkulu tartışmalarla ve bir bilgi seliyle karşılanacak ve sonunda konu hakkında sormuş olduğunuzdan daha fazlasını öğreneceksiniz.

Cunningham Yasası Nedir?

Cunningham Yasası adını wiki türü web sitelerinde kullanılan (Wikipedia’nın en büyük örneği olduğu) yazılımların çoğunu geliştiren Ward Cunningham’dan almıştır.

Aslında Ward Cunningham’ın başarılı olmasının temelinde yatan şey de bu motivasyonumuzu iyi gözlemlemiş olmasıdır. Sonucunda kullanıcılar tarafından düzeltilebilen ve bu sayede hem hacmi hem de kalitesi sürekli olarak artan web sitesi modeli olan Wikipedia, kuşkusuz düzeltme konusundaki ortak motivasyonumuzun bir sonucudur.

Howard G. “Ward” Cunningham ilk viki uygulaması olan WikiWikiWeb’i 25 Mart 1995 tarihinde başlattı. Bo Leuf ile birlikte The Wiki Way adlı kitabı yazdı. Kitap wiki sistemlerinin kurulması ve yönetilmesini anlatmasının yanı sıra WikiWikiWeb ve Wikipedia’yı da anlatmaktadır.

Bu durumda Cunningham Yasası, iyi ve doğru bir yanıt almanın en iyi yolunun soru sormak değil, yanlış bir yanıt göndermek olduğu gözlemidir. Bu kavram size modern zamana özgü bir durum gibi gözükse de köklerini çok daha eskilerden alır. Kökenleri Antik Yunan filozofu Sokrates’e kadar uzanır.

Sokratik Diyalog Yöntemi Nedir?

Bilindiği üzere Sokrates çağının ünlü bilginleriyle tartışır, haklı ya da haksız çıkmasa da tartışmada ağırlık koyan taraf olmayı hep başarırdı. Sokrates’i Sokrates yapan da zaten kendisiyle özdeşleşmiş bu “Sokratik diyalog yöntemi” idi. Sokratik diyalog, Sokrates tarafından kullanılan soru-cevap yöntemini kullanan bir argümanlar dizisiydi.

Sokratik diyalog genellikle Sokrates’in konuyla ilgili cehaletini itiraf etmesiyle başlardı yani biraz aptal rolü oynardı. Diyaloglarına başlarken genellikle yanlış veya son derece kusurlu bir argümanı ortaya sürer ve konuşmanın devamında da konuyu kendi istediği yöne doğru çekerdi. Bu esnada karşısındaki kişiyi bir çıkmaz içine sokar ve oradan kendi çabası ile çırpınarak çıkmaya çalışmasını izlerdi. 

Örneğin, “Meno” adlı diyalogda Sokrates erdem fikrini araştırır. Sokrates öncelikle erdemin ne olduğunu bilmediğini ve bileni de tanımadığını söyler. Bunun üzerine erdem tanımlamaları yapmaya girişen Menon; ortaya kadınlar, erkekler, yaşlılar, çocuklar ve köleler için farklı kriterlere sahip erdem tanımları koyar.

Sokrates sürekli olarak sorular sorarak, bireysel bir düşünce biçimindeki çelişkileri ortaya çıkarabilir ve bu da onun sağlam bir sonuca varmasını sağlardı. Katılımcılar, sorgulama yoluyla, yaşam biçimlerini, ahlaki sezgilerini, duygu dünyalarını, önce tanımlamaya ve ardından savunmaya çalışırlar. 

Sokrates burada Menon’a erdemin tüm bu kriterleri de kapsayacak ve her şey için doğru sayılabilecek bir tanımını yapmasını ister. Menon,  yine kendince açıklamaya çalışır fakat kafası biraz karışmıştır. Böylece Menon, Sokrates’in oltasına takılır.

Sokrates ona sürekli sorular sorarak ve onun kısa cevaplarıyla erdemin ne olup ne olamayacağı hakkında diyaloğa girişirler. Gördüğünüz gibi bu yöntem Cunningham Yasası ile oldukça birbirine benzer. ( Göz atmak isterseniz: “Bildiğim Tek Şey Hiçbir Şey Bilmediğimdir”: Sokrates Bu Sözle Ne Anlatmak İstemişti?)

Yanlış bilgiyi düzeltmek, kötü bir durumu ortadan kaldırmak anlamına gelirken, bilinmeyen bir bilgiyi bilinir kılmak, zaten kötü olmayan bir duruma, bir iyilik eklemek anlamına gelir. Kuşkusuz çoğumuz birinci duruma müdahale etmek konusunda daha hevesliyiz.

Cunningham Yasasını Nasıl Kullanmalıyız?

Bu yasanın en basit bir örneğini çocuklar ile yaptığınız diyaloglarda gözlemleyebilirsiniz. İçine kapanık, sorduğunuz sorulara cevap vermeyen bir çocuğa aslan resmi gösterip “Bu nedir?” diye sorarsanız size büyük ihtimal ile cevap vermeyecektir.

Ancak çocuğa “Bu bir fildir” diyerek aslan resmini gösterirseniz, size aslanın ne olduğunu açıklamaya girişecektir. Bu nedenle Cunningham yasasını okullarda da uygulamanız faydalı olur. Bu sayede öğrencilerin derse katılımını sağlamak mümkündür. Aynı şeyi elbette sosyal ilişkilerinizde de kullanabilirsiniz. Sonucunda karşınızdaki kişi ile bir sohbet açamıyorsanız ortaya yanlış bir soru atın. Bir biçimde buna kayıtsız kalması olası olmayacaktır.

Bir arkadaş ortamında ortak bir grup bir film izlemek ya da yemek yemek gibi ortak bir grup kararı almak genellikle zordur.  “Hangi restorana gidelim?” sorusuna kimse cevap vermek istemez. Bu durumda “Haydi McDonald’s’a gidelim” demeyi deneyin. Sonrasında da başkalarının nasıl itiraz edip başka fikirler sunduğunu görün. Ayrıca göz atmak isterseniz: Tartışmada Konuyu Değiştirmek İçin Kırmızı Bir Ringa Balığı Yeterlidir!


Kaynaklar ve ileri okumalar


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir