Psikoloji

Çoklu Kişilik Bozukluğu Ve Sybil’in Tartışmalı 16 Farklı Kişiliği

Popüler kültürde, Çoklu Kişilik Bozukluğu konusu oldukça ilgi çekicidir. Bu konu hakkında bir filmi seyretmek, bir kitabı okumak için memnuniyetle vakit harcarız. Şaşırtıcı bir şekilde, tüm bu popülariteye rağmen, çoğumuzun hala 1994’te hastalığının adının resmi olarak değiştiğini bilmeyiz. Çoklu Kişilik Bozukluğu günümüzde Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu olarak bilinmektedir.

çoklu kişilik bozukluğu
Kimi durumlarda insanları bir kişilik bir kişilik kelimenin tam anlamıyla “kontrol eder”. Sonrasında da onun yerine bir başkası belirir. Bu bir kişinin dış dünyayla bağlantıyı koparması ve gerçekleşen şeylerin farkındalığından uzaklaşmasının bir yoludur.

Çoklu Kişilik Bozukluğu Nedir?

“Çoklu kişilik bozukluğu” veya “bölünmüş kişilik bozukluğu”, dissosiyatif kimlik bozukluğu için günlük dilde kullanılan terimlerdir. Kişilik bozukluğu, kültürün beklentilerinden sapan, uzun vadeli bir düşünme, hissetme ve davranış biçimidir. 

Dissosiyatif kimlik bozukluğunda ise en az iki alternatif kişilik, rutin olarak bireyin davranışının kontrolünü ele geçirir. Bu alternatif kişiliklere de alter denir. Her alterin farklı bireysel özellikleri, kişisel geçmişi, düşünme şekli ve çevresindekilerle ilişki biçimi vardır.

Çoklu Kişilik Bozukluğu Ve Sybil'in Tartışmalı 16 Farklı Kişiliği
‘The Split’ filminde çoklu kişilik bozukluğuna sahip olan Kevin (James McAyoy) ve 23 ayrı alteri (kişiliği) var. 23 ayrı kişiliğin de farklı takıntıları, yetenekleri, suça meyilleri, hassaslıkları var kısacası cinsiyetleri, yaşları farklı 23 ayrı kişi bir insan bedeninde toplanmış durumdaydı.

Bir alter, farklı cinsiyete farklı bir isme sahip olabilmektedir. Bazı durumlarda, kişi alterlerinden duruma göre faydalanır. Örneğin asosyal bir alterin, iletişim becerileri kullanması gerektiği bir durumda mesela bir toplantı, bir sunumda son derece sosyal ve özgüvenli alterini kullanması buna bir örnektir.

Birey genellikle bir alter’in kontrolü ele geçirmesiyle ne olduğunu hatırlayamaz. Hafızasında son derece üzücü olabilen gözle görülür boşluklar vardır. Bu duruma sahip kişilerin genellikle bir takım başka sorunları vardır. Bunlar depresyon, kendine zarar verme, kaygı, intihar düşünceleri ve fiziksel hastalıklara karşı artan duyarlılığı içerir. İş ve aileyle ilişkiler de dahil olmak üzere günlük yaşamda sıklıkla zorluklar yaşarlar. Bu kişilerin psikiyatrik sorunları olan diğer hasta gruplarına göre daha fazla travma yaşadıkları göz önüne alındığında, bu çok da şaşırtıcı değildir.

Çoklu Kişilik Bozukluğu Neden Kaynaklanır?

Eskiden nadir görülen bir durum olarak kabul edilse de, dissosiyatif kimlik bozukluğunun genel nüfusun %1’ini etkilediği tahmin edilmektedir. Bu durum tipik olarak erken yaşta yaşanan travmayla (çocuklukta yaşanan istismar gibi) ilişkilidir. Aynı zamanda kazalar, doğal felaketler ve savaş ile de bağlantılı olabilmektedir.

Çoklu Kişilik Bozukluğu

İnsanlar bu durumu genellikle şizofreni ile karıştırırlar. Şizofreniden farklı olarak, birey dış sesleri hayal etmez veya görsel halüsinasyonlar yaşamaz. Çoklu Kişilik Bozukluğu olan kişiler, önemli hafıza kaybı dönemleri de bildirirler. Aslında bu teşhis için ayırt edici bir bilgidir. Bu durumu psikolojik terapi ile tedavi edilir.

Çoklu Kişilik Bozukluğu İle Nasıl Tanıştık?

Çoklu Kişilik Bozukluğu ile birçok kişinin tanışması 1976 yapımı televizyon filmi Sybil ile oldu. Film ve dayandığı kitap kurgu olsa da olay gerçek bir kişinin hayatını konu alıyordu. Çocukken annesi tarafından istismara uğrayan ve bunun sonucunda zihinsel bir çöküntü yaşayan ve birden fazla kişilik yaratan genç bir kadın olan Sybil’in hikayesi büyük ilgi yarattı. 

Çoklu Kişilik Bozukluğu Ve Sybil'in Tartışmalı 16 Farklı Kişiliği
Shirley Mason (1923- 1998)

Sybil 1970’lerde çok satan bir kitaptı. 1976’da mini televizyon dizisi ve 2007’de uzun metrajlı bir belgesel drama olarak uyarlandı. Yazar Flora Schreiber ve Sybil’in psikiyatristi Dr. Cornelia Wilbur, bunun sonucunda zengin ve ünlü oldu. Sybil de yani Shirley Mason da aslında bundan yararlanmıştı. Ancak gerçek üç kadın da ölünceye kadar bir sır olarak kaldı.

Sybil’in vakası hem genel kamuoyunda hem de tıp camiasında bir hayranlık yarattı. Sonucunda bir grup psikiyatrist ve psikolog, çoklu kişilik bozukluğunun DSM’ye ( Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı ) dahil edilmesi için başarılı bir şekilde lobi yaptı. Bunun sonucunda da son derece nadir görülen bozukluk, nispeten yaygın bir tanı haline geldi. Önceleri sadece 200 tanı olmasına rağmen, kitap ve filmden sonra aniden yüzlerce ve binlerce vaka ortaya çıktı. 1980’lerin sonunda yalnızca Amerika Birleşik Devletleri’nde teşhis konan 40.000 vaka vardı.

Sybil’in Vakası Bir Uydurmaca mıydı?

Shirley Mason ( Sybil kitaptaki adı idi) muhtemelen bir çeşit dissosiyatif bozukluktan muzdaripti. IQ’su 174 olan çekici bir kadındı. Aynı zaman da bir sanatçıydı. Kendisi zamanının neredeyse yarısını psikoterapide geçirdi. Seanslarının çoğu Dr. Cornelia Wilbur ile oldu. Bir seansta adının Shirley Mason değil Peggy olduğunu ve küçük bir kız olduğunu söyledi. 

Shirley Mason
Shirley Mason

Diğer kişilikler de kısa sürede ortaya çıktı ve sonunda toplam on altı kişi oldu. Yaşları değişkendi, kimisi erkek kimisi kızdı ve hatta bebek olan bir kişilik bile vardı. Birlikte çalıştıkça, Dr. Wilbur, Mason’ın olağanüstü olduğuna ikna oldu. Sonrasında konuyla ilgili akademik sunumlar yapmaya başladı ve birkaç yıl içinde bu, tüm profesyonel kariyerinin temeli bu oldu. 

Sonrasında seansları belgelemek için yazar Flora Schreiber ile işbirliği yaptı. Mason’ın çeşitli kişilikleriyle yapılan birçok röportaj kaydedildi. Wilbur, şizofreni nedeniyle hastaneye kaldırılan Mason’un annesinin bu genç kadını yıllarca sadistçe tacizlere maruz bıraktığını belirledi.

Shirley Mason

Mason’ın annesi gibi bir şizofren olduğuna inanıyordu. Konuyu, uzmanlık alanı hipnoz olan meslektaşları ile paylaştı. Sonrasında da bir kitap ortaya çıktı. Kitap, ilk dört yılında altı milyon kopya satarak bir hit oldu. Mason bu kitaptan sonra iyileşti, bir sanat eğitmeni olarak çalışmaya başladı ve hatta küçük bir sanat galerisi açtı. Dr. Wilbur ve ölene kadar çok iyi arkadaş olarak kaldılar. Ancak ölümlerinin ardından bazı gerçekler anlaşılacaktı.

Schreiber, Wilbur ve Mason, yalnızca bir vaka çalışmasını belgelemek ve yayınlamak için işbirliği yapmakla kalmamış, aynı zamanda karlı bir şirket kurmuşlardı. Yani Mason için konulan teşhis muhtemelen hatalı idi ve doktorda bunun farkına varmıştı. Ancak artık geri dönemeyeceği bir yola çıkmıştı.

Sonuç olarak

Ruh sağlığı sorunları ciddidir. İster kişilik bozuklukları, ister ruh hali bozuklukları, isterse de bu ikisinin arasında bir yerde olsun. Toplumdaki damgalamaları ve yanlış anlamaları değiştirmek için bu koşulların daha iyi anlaşılması gerekmektedir.


Kaynaklar ve ileri okumalar:

  • The personality disorders | Analysis; Yayınlanma tarihi: 17 Mayıs 2017; Bağlantı: https://www.ukessays.com
  • Abnormal psychology / Susan Nolen-Hoeksema, Yale University.ISBN 978-1-260-50018-9
  • The 16 Personalities of Sybil; yayınlanma tarihi: 7 Mayıs 2013; Bağlantı: https://skeptoid.com/episodes/4361
  • Ross, Colin. (2012). Sybil Exposed: The Extraordinary Story Behind the Famous Multiple Personality Case , by D. Nathan: (2011). New York, NY: Free Press, 297 pp.. Journal of trauma & dissociation : the official journal of the International. Society for the Study of Dissociation (ISSD). 13. 490-3. 10.1080/15299732.2012.672392.
  • Spiegel, David & Loewenstein, Richard & Lewis-Fernández, Roberto & Sar, Vedat & Simeon, Daphne & Vermetten, Eric & Cardeña, Etzel & Brown, Richard & Dell, Paul. (2012). Dissociative disorders in DSM5DMS (vol 28, pg E17, 2011). Depression and Anxiety. 29. 747-747. 10.1002/da.21936.

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir