En basit atom olan hidrojenin günümüzde, evrenin temel yapı taşı olduğunu biliyoruz. Fakat hidrojenin evrenin yaygın ve temel bir bileşeni olduğunu nasıl öğrendik? Daha da ötesinde yıldızların nelerden oluştuğunu nasıl biliyoruz? Bu sorulara verilecek olan cevap, Radcliffe Koleji’nden ilk doktora derecesi alan, Harvard’da ilk profesör olan ve yıldızların bileşimini ilk keşfeden kişi olan Cecilia Payne-Gaposchkin isimli kadın sayesinde olacaktır.
Cecilia Payne yıldızların neden oluştuğunu keşfettiğinde 20’li yaşlarının başındaydı. Hem kendisi hem de onun çığır açan bulguları zamanının ilerisindeydi. Günümüzde bir çok kişi onun adının; Galileo, Newton ve Einstein gibi devler ile birlikte anılması gerektiği konusunda hemfikirdir.
Bilimi değiştiren, yıldızların temel bileşenini açıkladığı doktora tezi 1960’da gökbilimci Otto Struve tarafından astronomi alanında yazılan en parlak tez olarak değerlendirildi. Ancak, bu keşif, genel kabullere ve zamanın doğasına aykırıydı. Bu yüzden makalesini yayınlatamadı. Ancak ironik bir şekilde tezi yayınlamayı kabul etmeyen heyet dört yıl içinde Cecilia’nın bulgularının doğru olduğunu kabul edecekti.
Onu hayatı boyunca harekete geçiren şey, keşfetmenin basit heyecanıydı. Gençler, özellikle de genç kadınlar kendisinde tavsiye istediğinde de, hazır bir cevabı vardı. Şimdi kendisini biraz daha yakından tanıyalım. Hikâyesi, biliminin tüm başarısına karşın, kadınların bilimsel özlemlerini gerçekleştirmelerini zorlaştıran ve kariyerlerini baştan sona etkileyen engelleri ve cinsiyet ayrımcılığını da bizlere gösteriyor.
Cecilia Payne Kimdir?
Cecilia Payne (Evlendikten sonra Payne-Gaposchkin) (1900 –1979) İngiltere, Wendover’de doğdu. Babası Oxford Üniversitesi’nde öğretim görevlisi, annesi akademik başarılara sahip bir Alman ailesinden gelen yetenekli bir ressamdı. 1919’da burs kazanarak Cambridge’in Newnham Koleji’ne gitti. Burada botanik, fizik ve kimya okudu. O sıralarda, gökbilimci Arthur Eddington’un, Einstein’ın Genel Görelilik Teorisini kanıtlayan bir gözlem olan 1919 Güneş Tutulması hakkında verdiği bir konferansa katıldı.
İlerleyen zamanda Profesör Eddington ile tanışma fırsatı yarattı, kendisine astronom olmak istediğini söyledi. Eddington ona okuması için bir dizi kitap önerdi, ama onları zaten okumuştu. Eddington’un devamında ona, en yeni astronomik dergilere erişim imkanı sağlayacak Gözlemevi kütüphanesini kullanma şansı vermesi, astronomik araştırmalarının kapısını açtı.
Cambridge’de eğitim gördüğü süreçte, bir kadının öğretmen rolünün ötesine geçme şansının olmadığını biliyordu. (Cambridge Üniversitesi 1948 yılına kadar kadınlara üniversite derecesi vermedi). Bunun üzerine genç kız 1923’te Amerika Birleşik Devletleri’ne gitti.
Bu süreçte Harvard Koleji Gözlemevi’nin yeni müdürü Harlow Shapley ile tanıştı. Harvard Koleji Gözlemevi’nde doktorasına başlayan Cecilia Payne, astronomi alanındaki lisansüstü programına giren ikinci kadın oldu. Burada harika bir tez yazarak Güneş’in büyük oranda hidrojenden oluştuğunu öne sürdü.
Cecilia Payne’i Bilim Tarihine Geçiren Keşfi Nasıl Gerçekleşti?
1920’li yıllarda bilim insanları yıldızların element bileşiminin Dünya’nınkine benzer olduğunu düşünüyorlardı. Ancak o zamanki bilgiye göre hidrojen ve helyum oranının ağır metallere kıyasla çok daha az olduğu kabul görüyordu. Cecilia Payne, iki senesini kapsamlı yıldız emisyon tayflarını inceleyerek geçirdi.
Yıldızların yaydığı emilim çizgilerinin yoğunluğunu ölçmenin yolunu bulduktan sonra her elementin miktarını hesaplamayı başardı. Ancak elde ettiği sonuçlar şaşırtıcıydı. Zannedilenin aksine, güneş, tüm yıldızlar ve haliyle evren temel olarak hidrojen ve helyumdan meydana geliyordu. Tüm bu bulgularını tezinde kaleme aldı. Fakat o zamanlar hep olduğu gibi, iki adet erkek gökbilimci aynı sonuca varana kadar bu düşüncesi kabul görmedi.
Tezi kabul edilip doktora unvanı verilince, Payne Stellar Atmospheres (Yıldız Atmosferleri) diye bir kitap yazdı. Kitap, gökbilimcileri Payne’in sonuçlarının doğru olduğuna ikna etmeyi başardı. Cecilia, akademik kariyeri boyunca Harvard’da kaldı. 1956’da Cecilia Payne, ilk kadın profesörü ve sonra da ilk kadın dekanı oldu. 1976’da Amerikan Astronomi Derneği ona prestijli Henry Norris Russell Ödülü’nü verdi. 1979’da kendisini kaybetsek de, Cecilia Payne astronominin ilham verici kadınlarından biri olarak tarihte iz bıraktı…
Kaynaklar ve ileri okumalar için:
- This Astronomer Discovered What the Stars Were Made Of, and Few Believed Her Discovery. Yayınlanma tarihi: 22 Temmuz 2023. Kaynak: Bağlantı: This Astronomer Discovered What the Stars Were Made Of, and Few Believed Her Discovery
- Cecilia Payne-Gaposchkin: the woman who found hydrogen in the stars; yayınlanma tarihi: 8 mart 2020; Bağlantı: https://physicsworld.com
- Did this Woman Really Discover What ‘the Universe is Made of’?, yayınlanma tarihi: 23 mayıs 2019; Bağlantı: https://www.snopes.com/
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel