Günlük Hayatın Felsefesi

Çaydanlık Mantığı (Kettle Logic): Çelişkili Argümanlar Bizi Yarı Yolda Bırakır

Doğası gereği birbiriyle tutarsız olan argümanlara “çaydanlık mantığı” (Kettle Logic) denir. Bir fikri savunurken birbiri ile tutarsız argümanları kullandığımız için de temelinde bir düşünce hatasıdır.

çaydanlık mantığı

“Çaydanlık mantığı” terimi ilk olarak Sigmund Freud tarafından kullanılmıştır. Viyanalı psikanalist, Düşlerin Yorumu adlı kitabında, lrma adlı bir hastasının tedavisine ilişkin olarak bir meslektaşıyla konuştuktan sonra bu konuyla ilgili bir rüya gördüğünü yazar. Rüyasında, hatalı bir tedavi uygulamakla suçlanmayacağından emin olmak için kullandığı argümanlar ona ödünç çaydanlığın hikayesini hatırlatmıştır.

Hikayeye göre bir adam komşusunu, ona ödünç verdiği çaydanlığa zarar vermekle suçlar. Bunun nedeni komşunun geri getirdiği çaydanlığın dibinin delinmiş olmasıdır. Komşu bu suçlama karşısında kendini savunmak için üç argüman kullanır. 1. Çaydanlığı hiçbir zaman ödünç almamıştır. 2. Çaydanlığı hasarsız olarak geri getirmiştir. Ve 3. Çaydanlık, o ödünç aldığında zaten deliktir.

Çaydanlık Mantığı (Kettle Logic): Çelişkili Argümanlar Bizi Yarı Yolda Bırakır

Elbette bu üç argümanın birbiri ile ilişkisi yoktur. Ancak bir tanesi bile doğru olursa bu o kişinin suçsuz olduğu anlamına gelmektedir. Yani aslında çaydanlığı alan komşu bu argümanlarla kafa karıştırıp durumdan kurtulmayı planlamaktadır.

Çaydanlık Mantığı (Kettle Logic) Terimi İle Nasıl Tanıştık?

Daha önce de dediğimiz gibi Çaydanlık mantığını ilk olarak Freud kullanmıştı. Onun kaleme aldığu “Düşlerin yorumu” isimli kitabı yazıldığı dönemde çok ilgi çekmese de sorguladığı konu ve uyguladığı yöntemle zamanla önemli kitaplarından biri halini almıştır. Özellikle rüya incelemelerinin bilimselliğinin tartışmaları Freud’un eleştirildiği önemli noktalardan biri olmuştur.

Düşlerin Yorumu, Freud’un en ünlü çalışmalarından biridir. Aslında 1899 yılında yayımlanan kitap yayınevi tarafından 1900 tarihiyle basılmıştır. Freud, araştırma hayatı boyunca bu çalışmasına devam etmiş ve gelişmeleri yeni baskılarına eklemiştir.

Kitabın ikinci bölümünde rüya yorumlamasında kullandığı yöntemleri açıklayan yazar, örnek olarak kendi gördüğü 23-24 Temmuz 1895 tarihli “Irma” rüyasını kullanmaktadır. Rüyasında, hatalı bir tedavi uygulamakla suçlanmayaca­ğından emin olmak için kullandığı argümanlar ona ödünç çaydanlığın hikayesini hatırlatmış­tır.

İlk olarak, rahatsızlanması Irma’nın suçu, diye açıklar Freud rüyasında. Çünkü onun tav­siyelerini dinlememiştir. İkinci olarak, Irma’nın acısı zaten zihinsel değil fizikseldir. Dolayı­sıyla iyileşmesi ya da iyileşmemesinin göreceği tedaviyle bir ilgisi yoktur. Üçüncü olarak, rahat­sızlanması dul kalmış olmasının bir sonucudur. Ve son olarak, hastalığı, kirli bir iğne ile yapılan deri altı enjeksiyonundan kaynaklanmaktadır.

Bu savları arka arkaya okuyan herkes bir şeylerin yanlış olduğunu fark edecektir. Savlar sonucunda birbiriyle tutarsızdır. Freud konuyla ilgili olarak, argümanlar arasında “ve” yerine “veya” bağlacını kullanmış olsa daha anlamlı olacağını yazmış­tır. Fakat argümanlar upuzun bir söylevin içine saklanınca ayırt etmesi daha da güçleşir,

Kettle Logic İle İlgili Güncel Bir Örnek

Kettle mantığı, düz dünya topluluğunda çok sık görülür. Düz Dünyacılar kolayca açıklanamayan bir doğal fenomenle karşılaşırlarsa, söz konusu fenomenin düz Dünya’da nasıl olabileceğini ‘açıklamak’ için genellikle ‘deneysel modeller’ tasarlarlar. Sorun bu modellerin birbiriyle çelişmesidir.

Bu ‘deneysel modeller’ sadece hipotezler olarak değerlendirilebilir. Modellerin gerçeği temsil edip etmediğini hala kanıtlamaları gerekmektedir. Ama ne yazık ki kendi geliştirdikleri bu modelleri düz bir Dünya’nın ‘kanıtı’ olarak ele alacaklardır.

Düz-Dünyacılar, her bir özel fenomen için özel bir “açıklama” icat etmekten mutlu olurlar ve eğer başka bir sorun ortaya çıkarsa, bunu başka bir “açıklama” ile kapatırlar ve bu böyle devam eder. Bu arada, bu ‘açıklamaların’ çoğu aslında çelişki içindedir ve birbirleriyle bir arada bulunmaları mümkün değildir.


Kaynaklar ve ileri okumalar


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir