Toplum Bilimi

Dietrich Bonhoeffer’ın Aptallık Teorisi: Kötülüğü Tanımak Kolaydır, Ama Aptallık Daha Büyük Bir Tehlikedir

Antik Yunan’da amathia kavramı, bilgelik anlamına gelen sophia’nın karşıtı olarak görülürdü. Kesin bir çevirisi olmasa da bilmek istememe, cahillikte ısrar etme ve öğrenmeye kapalı olma durumu olarak tanımlanırdı. Yüzyıllar sonra Alman ilahiyatçı Dietrich Bonhoeffer, benzer bir soruna dikkat çekerek aptallık teorisini geliştirdi.

Bonhoeffer’a göre aptallık, doğuştan gelen bir entelektüel eksiklik değil, bireyin düşünme sorumluluğunu bilinçli olarak terk etmesiyle ortaya çıkar. Totaliter rejimler, sorgulama yetisini baskılayarak veya yönlendirerek bireyleri edilgen ve itaatkâr hale getirir. Böylece aptallık, bireysel bir kusur olmaktan çıkıp toplumsal bir soruna dönüşür.

Ona göre zeki insanlar bile bu duruma düşer. Çünkü bu, akıl kapasitesinden çok bireyin içinde bulunduğu sosyal ve politik bağlama bağlıdır. Baskı altındaki bireyler, kendi muhakemelerini askıya alarak güçlü figürlerin söylemlerini sorgulamadan kabul eder. Bu da toplumun manipülasyona açık hale gelmesine yol açar.

Dietrich Bonhoeffer Kimdir?

Dietrich Bonhoeffer, Almanya’da baskıcı yönetime karşı direnişin önemli isimlerinden biri olan bir Lutherci papaz ve ilahiyatçıydı. Adolf Hitler’e yönelik suikast girişimlerini de içeren bir direniş hareketine destek verdiği için 1945 yılında, 39 yaşındayken idam edildi.

1906’da Almanya’nın Breslau (günümüzde Polonya’nın Wroclaw) kentinde doğdu. Saygın ve eğitimli bir ailenin sekiz çocuğundan biriydi. Genç yaşta dine büyük ilgi gösterdi, ilahiyat eğitimi aldı ve 21 yaşında doktorasını tamamladı. Birçok ülkeye seyahat ederek farklı mezhepler ve uluslar arasında kilise birliğini güçlendirme çalışmalarına katıldı. Bu bağlantılar ilerleyen yıllarda istihbarat faaliyetlerinde ona önemli avantajlar sağladı.

Dietrich Bonhoeffer, Alman Lüteryan teologdur. Bonhoeffer, kendisi rejime, özellikle de antisemitizme karşı çıkması ile tanınır.

Daha sonra, Alman istihbarat servisinin içinde gizlice Hitler’i devirmeyi ve savaşı sona erdirmeyi amaçlayan bir direniş grubuna katıldı. Ailesinden bazı kişiler ve ordu mensuplarıyla birlikte bu planı destekledi. Suikast girişimi planlarını biliyor ve onaylıyordu, ancak doğrudan katılmadı. Plan başarısız olunca, 1943’te tutuklandı. İki yıl hapiste kaldıktan sonra, 9 Nisan 1945’te, Flossenbürg kampında idam edildi. Birleşik Devletler askerlerinin kampı kurtarmasına yalnızca iki hafta kalmıştı.

Hapishanede geçen süre zarfında Bonhoeffer, şairler ve düşünürlerden oluşan bir ülkesinin nasıl bir korkaklar, düzenbazlar ve suçlular kolektifine dönüştüğünü düşünmeye başladı. Sonunda, sorunun kökeninin kötülük değil, aptallık olduğu sonucuna varacaktı.

Dietrich Bonhoeffer’ın Aptallık ( Cahillik) Teorisi Nedir?

Çizgi romanlarda ve aksiyon filmlerinde kötüleri hemen tanırız. Karanlık kıyafetler giyer, acımasızca öldürür ve şeytani planlarını uygularken kahkahalar atarlar. Gerçek hayatta da kötüleri biliriz. Ancak ne kadar kötü olurlarsa olsunlar, en büyük tehdit onlar değildirler. Çünkü kötülük açığa çıktığında, ona karşı birleşmek ve mücadele etmek mümkündür.

aptallığın teorisi

Aptallık ise bambaşka bir sorundur. Onunla mücadele etmek çok daha zordur ve bunun iki sebebi vardır. Birincisi, toplum aptallığa karşı çok daha hoşgörülüdür. Kötülük ciddi bir ahlaki kusur olarak görülürken, aptallık genellikle hafife alınır.

İnsanlar cehalet yüzünden sert şekilde eleştiri almaz. İkincisi, aptal insanla mücadele etmek neredeyse imkânsızdır. Tartışarak yenilmez, mantığa da açık değildir. Daha kötüsü, inkâr edilemeyecek gerçeklerle yüzleştiğinde gerçeği kabul etmek yerine öfkelenir ve saldırganlaşır.

Aptallığın en büyük sorunu, çoğu zaman güçle el ele gitmesidir. Dietrich Bonhoeffer “Daha yakından bakıldığında, kamusal alandaki her büyük güç dalgasının —ister siyasi ister dini olsun— insanlığın büyük bir kısmını aptallıkla enfekte ettiği açıkça görülür” diye yazar.

aptallığın teorisi
Bonhoeffer’a göre, tartışma, aptal bir insanı aptalca görüşünden vazgeçmeye ikna edemez.

Aptallık Toplum Mühendisliği Sonucunda Oluşur

Bu durum iki şekilde işler. Birincisi, aptallık birinin makam sahibi olmasını veya otorite kazanmasını engellemez. Tarih ve siyaset, aptalların zirveye yükseldiği (ve zeki insanların dışlandığı ya da öldürüldüğü) örneklerle doludur. İkincisi, iktidarın doğası, insanlardan bağımsız düşünme, eleştirel akıl yürütme ve muhakeme gibi yetilerini teslim etmelerini gerektirir.

aptallığın teorisi
Kötülük bir kukla ustasıdır ve onu mümkün kılan akılsız kuklalar kadar hiçbir şeyi sevmez.

Bonhoeffer’a göre, biri sistemin içine ne kadar dahil olursa, birey olarak o kadar silikleşir. Başlangıçta zeki ve sağduyulu politikalar üreten, karizmatik ve heyecan verici bir figür, iktidara geldiği anda aptallaşır. Sanki “sloganlar, klişeler ve benzeri şeyler… onu ele geçirmiştir.

Güç, insanları otomata dönüştürür. Akılcı ve eleştirel düşünen kişiler bile, artık sadece ezberlenmiş cümleler okur. Beyinleri yerine gülümsemelerini devreye sokarlar. Bir siyasi partiye katıldıklarında çoğu insan düşünmek yerine, sorgusuz sualsiz uymayı tercih eder. Güç, insanın zekâsını tüketerek geriye yalnızca hareket eden bir kukla bırakır.

aptallığın teorisi
Dietrich Bonhoeffer’a göre, aptallık kötülükten daha büyük bir tehlikedir. Çünkü aptallık, hayatlarımızı mahvetme potansiyeline çok daha fazla sahiptir. Güç sahibi bir aptal, entrikacı ve hesapçı bir grup insandan daha fazla zarar verir. Kötülük açığa çıktığında, ona karşı durmak mümkündür. Zalim, yozlaşmış biriyle karşı karşıya geldiğimizde nasıl tavır alacağımızı biliriz.

Sonuç olarak

Dietrich Bonhoeffer’in teolojik ve manevi eserleri, özellikle hapishaneden yazdığı mektuplar, ölümünden sonra geniş çapta yayımlandı ve büyük ilgi gördü. Biyografiler, belgeseller ve “Bonhoeffer: Pastor. Spy. Assassin.” adlı biyografik film, onun tanınırlığını daha da artırdı.

Günümüzde kendisi baskıya karşı direnişin sembol isimlerinden biri olarak anılıyor. Ayrıca, Westminster Abbey’de 20. yüzyılın şehitleri arasında yer alıyor. Aynı anıtta Martin Luther King Jr. ve Salvadorlu Başpiskopos Oscar Romero gibi isimler de bulunuyor.

Bonhoeffer, yazılarında “Ahlaki bir toplumun nihai sınavı, çocuklarına nasıl bir dünya bıraktığıdır.” diye not düşmüştü. Günümüzde, gerçeğin çarpıtılmasıyla hipnotize edilmiş ve özgür düşünme yetilerini yitirmiş milyonlar, toplumları şekillendirmeye devam ediyor. Yine de her şeye rağmen Bonhoeffer gibi insanların var olması tek teselli kaynağıdır.

Aptallığın Teorisi, günümüzde de geçerliliğini koruyan bir çalışma olarak öne çıkıyor. Bireylerin eleştirel düşünme becerilerini geliştirmesi ve özgürlüklerine sahip çıkması, toplumların akıl tutulması ve bunun getirdiği tehlikelerden korunması için hayati önem taşıyor.

Bonhoeffer’ın “Aptallığın Teorisi” üzerine daha detaylı bir anlatım için aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz: Yazının devamında göz atmak isterseniz: Carlo Cipolla’ya Göre Aptallığın Temel Yasaları Nelerdir?


Kaynaklar ve ileri okumalar:


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir