Kalıplar, düşünme sürecini basitleştiren zihinsel kısayollardır. Ancak bu kısayollar bazen hatalı kararlar almamıza yol açar. Buna örnek olarak, “bağlaç yanılgısı” (conjunction fallacy) adı verilen durum gösterilebilir.

Konuya doğrudan girmeden önce bir soru soralım: Diyelim ki arkadaşınız Aysel’le bir konsere gitmeye karar verdiniz. Aysel, gelirken yanında daha önce hiç tanışmadığınız iki arkadaşını daha getireceğini söyledi. Bu kişilerden birinin matematikçi, diğerinin ise müzisyen olduğunu da belirtti.
Konser günü geldiğinde Aysel’in arkadaşlarıyla — Begüm ve Ahmet — tanışıyorsunuz. Begüm gözlük takıyor ve oldukça utangaç bir izlenim veriyor. Ahmet ise daha dışa dönük; salaş bir tişört ve kot pantolonla konsere gelmiş.
Geçimlerini neyle sağladıklarını sormadan, Begüm’ün matematikçi, Ahmet’in ise müzisyen olduğunu varsayabilirsiniz. Ancak bu varsayım yanlış olabilir. Belki de Ahmet matematikçidir, Begüm ise müzikle ilgileniyordur.
Bu tür hatalı çıkarımlar, bağlaç yanılgısı olarak bilinen bir düşünce hatasından kaynaklanır. İnsanlar çoğu zaman, iki olayın aynı anda gerçekleşme olasılığını, tek tek gerçekleşme olasılıklarından daha yüksek sanma eğilimindedir. Bağlaç yanılgısının en bilinen örneği de benzer bir senaryoya dayanır.
Linda Problemi Nedir?

Amos Tversky ve Daniel Kahneman, hepimizin zaman zaman düştüğü birçok bilişsel yanılgı üzerine yaptıkları çalışmalarla tanınır. Bu yanılgılardan biri de bağlaç yanılgısıdır. En bilinen örneği ise “Linda” problemi olarak anılır. Tversky ve Kahneman (1983), katılımcılardan şu soruyu yanıtlamalarını istemiştir:
Linda 31 yaşında, bekar, açık sözlü ve oldukça zeki bir kadındır. Felsefe eğitimi almıştır. Öğrencilik yıllarında ayrımcılık ve toplumsal adalet konularına derin ilgi duymuş, nükleer karşıtı gösterilere katılmıştır.
Sizce aşağıdakilerden hangisi daha olasıdır?
- Linda bir bankada çalışıyor.
- Linda bir bankada çalışıyor ve feminist hareket içinde aktif.
Katılımcıların %80’den fazlası, istatistik bilgisi düzeyleri ne olursa olsun ikinci seçeneği tercih etti. Oysa iki olayın birlikte gerçekleşme olasılığı, her zaman bu olaylardan birinin tek başına gerçekleşme olasılığından daha düşüktür ya da en fazla ona eşittir.
Durumu şu örnekle karşılaştıralım: Aşağıdakilerden hangisi daha olasıdır?
- Yarın sabah arabanızın lastiği patlar.
- Yarın sabah arabanızın lastiği patlar ve siyah bir arabadan inen bir adam size yardım eder.
Bu durumda ikinci seçeneğin daha az olası olduğu kolayca anlaşılır. Ancak “Linda” örneğinde insanlar bu mantığı göz ardı etme eğilimindedir.

Linda Problemi İle İlgili Sorun Nedir? Neden Bağlaç Yanılgısına Düşüyoruz?
Sorunun ne olduğunu tam olarak kavrayabilmek için biraz olasılık bilgisini hatırlayalım.
İki bağımsız olay söz konusuysa, bu olayların birlikte gerçekleşme olasılığı, tek tek olasılıklarının çarpımıyla hesaplanır. Bu çarpım her zaman, olayların kendi başlarına gerçekleşme olasılıklarından daha küçük ya da en fazla onlara eşittir.
Başka bir deyişle, iki olayın aynı anda gerçekleşme ihtimali, bu olaylardan herhangi birinin tek başına gerçekleşme ihtimalinden daha yüksek olamaz.
Diyelim ki Linda’nın banka memuru olma olasılığı %0,9, feminist harekette aktif olma olasılığı ise %0,05. Bu durumda, Linda’nın hem banka memuru hem de feminist olma olasılığı, bu iki değerin çarpımı kadar olur: %0,045. Yani, bu olasılık %0,05’ten bile düşüktür.
Bu nedenle mantıksal olarak doğru seçenek A şıkkıdır: “Linda bir banka memurudur.”
Ancak pek çok kişi ikinci seçeneği seçer. Bunun nedeni, Linda’nın yaşam tarzının bir feminist profiliyle örtüşmesi, ancak tipik bir banka memurunu çağrıştırmamasıdır.
Neden olasılıkları hep ihmal ediyoruz?
Bağlaç yanılgısına düşmemizin nedenlerinden biri, Tversky ve Kahneman’ın temsili sezgisel (representative heuristic) olarak adlandırdığı düşünme biçimini hatalı şekilde kullanmamızdır. Mantıksal olarak ikinci seçeneği seçmememiz gerekirken, Linda’nın üniversite yıllarındaki geçmişiyle daha “uyumlu” olduğu için onu daha olası görürüz. Çünkü Linda, tanımı gereği bir feministi andırır.
Bu kavramı kavramını ortaya atan kişiler de Daniel Kahneman ve Amos Tversky’dir. Bu düşünce hatasını anlatmak için verdikleri klasik örneklerden biri Steve adında hayali bir kişiye odaklanır:
Steve, arkadaşları tarafından “çok utangaç ve içine kapanık, her zaman yardımsever ama insanlara ve gerçek dünyaya pek ilgi duymayan biri” olarak tanımlanır. Düzenli, sakin ve ayrıntılara düşkündür; yapısal bir yaşamdan hoşlanır. Bu tanımı okuduktan sonra şu soruyla karşılaşırsınız: Sizce Steve bir kütüphaneci mi, yoksa bir çiftçi mi?

Çoğu insan, Steve’in kişiliği “tipik bir kütüphaneciyi” çağrıştırdığı için onun kütüphaneci olduğunu düşünür. Ancak gerçekte bu tanım, mesleğiyle ilgili hiçbir somut bilgi vermez. Yine de karar verirken içgüdüsel olarak kalıplara, yani mesleklere dair zihinsel temsillere başvururuz.
Sonuç Olarak
Dünyayı algılayışımızda kategoriler bu kadar merkezi bir rol oynarken, temsiliyet sezgisinden tamamen kaçınmak neredeyse imkânsızdır. Yine de, farkındalık iyi bir başlangıçtır. Sayısız araştırma, insanlar bir sezgiyi kullandıklarının farkına vardıklarında, çoğu zaman ilk yargılarını düzelttiklerini gösteriyor.
Bazı araştırmacılar, insanlara istatistikçi gibi düşünmeyi öğreterek temsiliyet sezgisinin etkisini azaltmaya çalıştı. Bu yöntem işe yarasa da çoğu insan, belirgin bir uyarı olmadıkça istatistiksel düşünmeyi ihmal ediyor.
Daha kalıcı bir çözüm olarak mantıksal düşünme eğitimi öneriliyor. Bu sayede özellikle çocuklar, bağlaç yanılgısı gibi bilişsel hatalardan daha kolay kaçınacaktır.
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- Pilat D., & Sekoul K. (2021). Representativeness Heuristic. The Decision Lab. Retrieved October 3, 2025, from https://thedecisionlab.com/biases/representativeness-heuristic
- Moro, Rodrigo. (2009). On the nature of the conjunction fallacy. Synthese. 171. 1-24. 10.1007/s11229-008-9377-8.
- ‘Linda the Bank Teller’ Case Revisited; yayınlanma tarihi: 22 Kasım 2016; Bağlantı: ‘Linda the Bank Teller’ Case Revisited;/
- Wojciechowski BW, Pothos EM. Is There a Conjunction Fallacy in Legal Probabilistic Decision Making? Front Psychol. 2018 Apr 5;9:391. doi: 10.3389/fpsyg.2018.00391. Erratum in: Front Psychol. 2018 Nov 27;9:2281. PMID: 29674983; PMCID: PMC5895783.
- Lu Y. The Conjunction and Disjunction Fallacies: Explanations of the Linda Problem by the Equate-to-Differentiate Model. Integr Psychol Behav Sci. 2016 Sep;50(3):507-31. doi: 10.1007/s12124-015-9314-6. PMID: 26077336; PMCID: PMC4967104.
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel
Süper bir yazı tesekkurler