Biyoloji ve Coğrafya

Bir İnsanın Günlük Oksijen İhtiyacını Kaç Ağaç Karşılar?

Muhtemelen ağaçların oksijen ürettiğini duymuşsunuzdur. Ancak bir ağacın ne kadar oksijen ürettiğini ve kişinin bir günlük oksijen ihtiyacını karşılaması için kaç ağaca ihtiyacı olduğunu hiç merak ettiniz mi?

Ağaçlar güneş ışınlarından aldıkları enerjiyi kullanarak karbondioksit ve suyu glikoza çevirerek enerji üretir, bu tepkime nedeniyle de oksijen salınımı yaparlar. Ancak sürecin devamını sağlamak için, ürettikleri oksijenin bir miktarını kullanmak zorunda kalırlar. Yine de, 24 saatlik bir dönemin ortalaması alındığında, kullandıklarından daha fazla oksijen üretirler.

ağaç yaşı

Olgun bir çınar ağacı yaklaşık 12 metre boyunda, kökleri ve yaprakları dahil olmak üzere iki ton ağırlığındadır. Her yıl yüzde beş büyürse, yaklaşık 100 kg odun üretecek ve bunun 38 kg’ı karbon olacaktır. Oksijen ve karbonun moleküler ağırlıkları da hesaba katıldığında, her bir çınar ağacının yılda 100 kilogram oksijen ürettiği sonucuna varılmıştır.

Bir insan ise yılda yaklaşık 9.5 ton hava solur, ancak oksijen bu havanın kütlece yalnızca yüzde 23’ünü oluşturur. Bu, yılda yaklaşık 740 kg oksijen anlamına gelir. Bu da kabaca yedi ya da sekiz ağacın değerine denktir. Yani bir insan yılda yaklaşık 7-8 ağacın ürettiği oksijeni tüketecektir.

Ancak bu hesaplamada unutulmaması gereken bir şey var. Bir ağacın ürettiği oksijen miktarı, türü, yaşı, sağlığı ve çevresi gibi çeşitli faktörlere de bağlıdır. Ayrıca bir ağaç yaz aylarında kışa göre farklı miktarda oksijen üretir. Yani ağacın ürettiği oksijen miktarı için kesin bir değer yoktur. Ağaçların sadece oksijen salmakla kalmayıp aynı zamanda karbondioksit de tükettiğini hatırlamak da önemlidir.

Dünyanın Temel Oksijen Kaynağı Ağaçlar Değildir

Son olarak olarak hatırlatalım; ağaçlar dünyadaki en büyük oksijen kaynağı değildir. Bilim insanları Dünya’daki oksijen üretiminin kabaca yarısından okyanusların sorumlu olduğunu bizlere göstermektedir. Bu üretimin çoğu okyanus planktonundan yani algler ve fotosentez yapabilen bazı bakterilerden gelir.

Karadaki bitkiler gibi, mikroskobik deniz fitoplanktonu çevrelerinden karbondioksit ve su alır ve bunu güneş ışığından gelen enerjiyi glikoz ve oksijene dönüştürmek için kullanır.

Dünyanın Temel Oksijen Kaynağı Ağaçlar Değildir
Prochlorococcus siyanobakterisi iş, yaşamı desteklemeye geldiğinde muhtemelen dünyadaki en önemli organizmalardan birisi. Okyanus yüzeyine yakın seviyelerde süzülen bu mikroplar dünyadaki oksijenin çoğunu üretmekten sorumludur.

Belirli bir tür olan Prochlorococcus, Dünya üzerindeki en küçük fotosentetik organizmadır. Ancak bu küçük bakteri tek başına tüm biyosferimizdeki oksijenin %20’sini üretir. Bu, karadaki tüm tropik yağmur ormanlarının toplamından daha yüksek bir oksijen üretimi anlamına gelecektir.

Okyanusta üretilen oksijenin tam yüzdesini hesaplamak zordur çünkü miktarlar sürekli değişmektedir. Bilim insanları fotosentez yapan planktonu izlemek ve okyanusta meydana gelen fotosentez miktarını tahmin etmek için uydu görüntülerini kullanabilir. Ancak uydu görüntüleri tüm hikayeyi anlatamaz. 

Plankton miktarı mevsimsel olarak ve suyun besin yükü, sıcaklığı ve diğer faktörlerdeki değişikliklere yanıt olarak değişir. Çalışmalar, belirli yerlerdeki oksijen miktarının günün saatine ve gelgitlere göre de değiştiğini göstermiştir.

Dünyanın Temel Oksijen Kaynağı Ağaçlar Değildir
Dünya oksijeninin yaklaşık yarısı okyanustan gelir; yaklaşık aynı miktar deniz yaşamı tarafından tüketilecektir.

Okyanusların Dünya’daki oksijenin en az %50’sini üretmesine rağmen, kabaca aynı miktarın deniz yaşamı tarafından tüketildiğini de unutmamak önemlidir. Karadaki hayvanlar gibi, deniz hayvanları da nefes almak için oksijen kullanır. Aynı durum bitkiler için de geçerlidir. Oksijen, ölü bitkiler ve hayvanlar okyanusta çürürken de tüketilir. 

Aslında, okyanustaki net oksijen üretimi 0’a yakındır. Bu nedenle okyanusun soluduğumuz oksijenin %50’sini sağladığını söylemek yanlıştır. Jeolojik zaman ölçeklerinde okyanusun bugün aldığımız oksijenin büyük bir kısmını sağladığını söylemek daha doğrudur.

Tükettiğimiz Oksijeni Nereden Alıyoruz?

Neyse ki atmosferde yüz milyonlarca yılda birikmiş oksijen vardır. Aslında soluduğumuz oksijenin çoğu bu kaynaktan gelir. Atmosfer şu anda %21 oksijenden oluşur, ancak Dünya tarihinin ilk 2 milyar yılı boyunca bugünkü seviyesinin yalnızca %0,001’i kadardı.

Milyonlarca yıl içinde öncelikle mikroskobik okyanus bakterileri ve bitkileri ve daha sonra kara bitkileri, atmosferimizdeki oksijenin şaşırtıcı artışına neden oldu. Yani şu anda soluduğumuz oksijen, çok uzun bir süre boyunca O₂’nin atmosferde yavaşça birikmesinden geliyor. Yazının devamında göz atmak isterseniz. Leonardo da Vinci 500 Yıl Önce Ağaçların Gelişim Kuralını Doğru Olarak Bilmişti


Kaynaklar ve İleri Okumalar:


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir