Günlük Hayatın Felsefesi

Felsefe Sohbetlerine Katılmak İçin Bilmeniz Gereken 5 Felsefe Dalı

Felsefe, tüm bilimler arasında en tanımsız çalışma alanıdır. Sonucunda her bilimin ele aldığı bir konu ve bir çalışma alanı vardır. Ancak felsefede durum böyle değildir. Felsefenin tanımı konusunda bir fikir birliği olmasa da felsefe dallarının bir tanımı vardır. Bu felsefi dalları hakkında fikir sahip olmak, felsefenin gerçekte ne olduğunu açıklamaya yardımcı olacaktır.

felsefe dali

1. Evrenin İncelenmesi: Metafizik

Felsefenin ve temelinde bilimin sorularından ilki varlık ile ilgilidir. Varlık sorunuyla ilgilenen felsefe dalı da metafizik veya ontolojidir. Metafizik terimi MÖ birinci yüzyılda, Rodoslu Andronikos tarafından ortaya atıldı. Andronikos, Aristoteles’in yazılarını bir araya getirdiği za­man, fiziğe ilişkin bölümden sonraki yazılara, metafizik (Metaphysika), yani fizikten sonra gelen adını verdi. Yani önce fizik sonra metafizik gelmeliydi.

Ancak Aristoteles’in kendisi Metafiziği ikinci sırada görmedi. Ona göre bu her şeyin başındaydı. Aristoteles’in kendisi “metafizik” terimini kullanmamış olsa da, ona “ilk felsefe” veya “ilk bilim” olarak atıfta bulunacaktı. Metafizik, hayatın ilk ve en temel ilkeleriyle uğraştığı için her şeyden önce gelmeliydi.

Felsefe Sohbetlerine Katılmak İçin Bilmeniz Gereken 5 Felsefe Dalı
Plato (solda) ve Aristoteles (sağda) Raphael’in Rönesans başyapıtı Vatikan’daki Apostolik Sarayı’nda bulunan Atina Okulları’nda yürüyor ve tartışıyorlar.

Metafizikte her biri varlığı kendi yöntemiyle tanımlayan iki düşünce okulu vardır. Bunlardan ilki Materyalizm, varlığı maddi bileşenlerden yapılmış olarak görür. Örneğin Thales, varlığın su olduğunu Herakleitos ise ateş olduğunu düşünüyordu. Öte yandan idealizm, varlığı manevi bir şeyden yapılmış olarak görür. Örneğin matematikçi Pisagor için bu sayılardı.

Adını çok duyduğumuz hava, su, ateş ve toprak dörtlüsü

İdealizmin temelde iki çeşidi vardır: nesnel ve öznel. Başta Platon ile özdeşleştirebileceğimiz nesnel olan, gerçekten var olanın zihinden bağımsız idealar olduğunu ileri sürer. Ancak filozof George Berkeley bizi çevreleyen dünyanın bir duyular koleksiyonu, yani bilincin içeriği olduğunu iddia ederek öznel biçimi benimser.

Bir diğer önemli ayrım, temelde kaç varlığın var olduğu ile ilgilidir. Monizm, tüm varoluşun temel nedeni olarak hizmet eden gerçekliğin yalnızca bir ilkesi ve tek temeli olabileceğini belirtir. Düalizm evrenin iki temel ilkeye dayandığını belirtir. Örneğin Rene Descartes için bunların ilki zihin, ikincisi ise bedendir.

Demokritos’u tasvir eden bir tablo. François-André Vincent, yak. 1784

Çoğulcu filozoflar ise dünyayı birçok varlığı içeren bir yer olarak görürler. Varlıkların atom olduğuna ve sonsuz sayıda atomun bulunduğuna, yani sonsuz sayıda varlığın var olduğuna inanan antik filozof Demokritos bir örnektir.

2. Bilginin İncelenmesi: Epistemoloji

John Locke
John Locke’un Portresi, Sir Godfrey Kneller, 1697

Epistemoloji kelimesi, Yunanca bilgi anlamına gelen episteme ile akıl veya argüman anlamına gelen logos kelimelerinden türetilmiştir. Bu nedenle etimolojik olarak epistemoloji bilginin ne olduğu, nasıl elde edildiği ve sınırlamalarının neler olduğu gibi sorular ile bilginin incelenmesidir. İnsan bilgisinin kaynağını, araçlarını, kriterlerini, olanaklarını ve sınırlarını araştıran bir felsefe dalıdır.

Bilginin ne olduğu ve nasıl edinildiği konusunda çeşitli yaklaşımlar vardır. Rasyonalizm insan aklını, bilgiyi elde ederken kullandığımız nihai araç olarak kabul eder. Aristoteles ve Platon, insan zihninin evrendeki her şeyi anlayabileceğini düşünen rasyonalistlerdir. Deneycilik ise tüm bilgilerin deneyim yoluyla elde edildiğini iddia eder. John Locke ve David Hume gibi düşünürler insanların bir “tabula rasa” (üzerinde hiçbir izlenim bulunmayan boş bir sayfa) olarak doğduklarını ve yaşam boyunca edindiğimiz tüm bilgilerin aslında deneyim yoluyla kazanıldığını ileri sürer.

René Descartes,
René Descartes, epistemolojiye rasyonalist bir bakış açısı getirir. Platon ve Aristoteles’in aksine, Descartes, işe gerçekliğin her yönünden şüphe ederek başlayan radikal bir şüpheciydi. 

Bu iki yaklaşım birbirine karşıttır. Bu nedenle bilgiyi deneyimlerden mi elde ettiğimiz, yoksa insan zihninde tüm düşüncelerimizin kaynağı olan bazı ilkelerin olup olmadığı konusunda bir anlaşmaya filozoflar arasında varılamamıştır. A priori yani doğuştan gelen bil­giye inanan (Rene Descartes, Immanuel Kant ve Gottfried Leibnit gibi) rasyonalistler ve tüm bilginin deneyimden geldiğini ileri süren (John Locke, George Berkeley ve David Hume gibi) deneyci filozoflar kutupsallaşmıştır.

Epistemolojiye başka bir yaklaşım ise irrasyonalizmdir. İrrasyonalizm, bilgimizin nihai kaynağını irrasyonel bir şey olarak görür. Burada da iki farklı alt kategori vardır. Bunlar İradecilik (bilginin tek gerçek kaynağı iradedir) ve sezgicilik (sezgi ile bilgi edinme) biçimindedir.

Sokrates
Sokrates’in, tek bildiğinin, hiçbir şey bilmediği olduğunda ısrar etmesi de şüpheci bir bakış açısıydı.

Epistemoloji aynı zamanda insan bilgisinin sınırlarını da araştırır. Burada üç temel yaklaşım vardır: dogmatizm, agnostisizm ve şüphecilik. Dogmatizm, insanın bilme yeteneklerini mükemmel olarak görür ve insanın gerçekten de dünyayı sonuna kadar tanıyabileceğini savunur. Agnostisizm, dogmatizmin aksine, bilişsel yeteneklerimizin ciddi şekilde sınırlı olduğunu iddia eder. Şüphecilik ise ikisi arasında orta bir seçenektir. Sadece dünyayı tanıma ihtimalinden şüphe edilir ancak olumlu ya da olumsuz bir şey söylenmez.

3. Sebebin İncelenmesi: Mantık

aristoteles.
Aristoteles (M.Ö. 384-322), antik Yunan filozoflarından biridir ve mantığın gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur. Aristoteles’in mantıkla ilgili çalışmaları, özellikle onun “Organon” adını verdiği bir dizi eseri içerir.

Felsefenin epistemolojiyle yakından bağlantılı olan bir diğer felsefe dalı da mantıktır. Mantık, doğru akıl yürütmenin incelenmesidir. Mantık alanındaki ilk düşünürlerden biri Aristoteles’tir. Bu nedenle de kendisi mantık biliminin kurucusu olarak da bilinmektedir. Mantıksal argümanlarda kullanılacak farklı önerme türlerini ve mantıklı bir sonuca ulaşmak için bunların nasıl birleştirileceğini belirleyen ilk kişi odur.

Mantığın temelleri Aristoteles’in “Organon” adını verdiği bu eseri ile atılmıştır.

Mantık hem resmi hem de resmi olmayan mantığı içerir. Biçimsel mantık, öncüllerden konu açısından bağımsız bir şekilde sonuçların nasıl çıktığını araştırır. Bir argümanın veya sonucun geçerliliğini ve doğruluğunu belirleyen bir sistem içindeki bir dizi resmi kural ve prensiptir. Öte yandan, gayri resmi mantık, gayri resmi yanılgılar, eleştirel düşünme ile ilişkilidir.

Mantık herhangi bir bilimin tamamlayıcı bir parçasıdır. Çoğunlukla felsefe, matematik, bilgisayar bilimi ve dilbilimde merkezi bir rol oynar. Mantığın ayrı ve farklı bir bilimsel disiplin olarak mı değerlendirileceği yoksa sadece bir beceri mi olduğu ise bugüne kadar açık kalan sorulardan birisidir.

4. Ahlakın İncelenmesi: Etik

Etik, felsefenin en merkezi disiplinlerinden biridir. Etik, ahlaki açıdan iyi ve kötü ile ilgilendiği için ahlak felsefesi olarak da isimlendirilmektedir. Doğru ve erdemli olarak, insanın hayatını nasıl yaşaması gerektiği ile ilgilendir. Bize doğayla ve çevremizle nasıl uyum içinde olacağımızı öğreten bir felsefe dalıdır.

Epikür
Epikür, bizi neyin mutlu ettiğine ve kendimizi en mutlu etmek için nasıl çalışabileceğimize odaklanan bir filozoftu. 
Ayrıca fizik, epistemoloji, toplum sözleşmesi ve din gibi konuları kapsayan kapsamlı bir felsefesi vardır.

Pek çok filozof mümkün olan en iyi hayatın nasıl yaşanabileceğine dair düşüncelerini dile getirdi. Aristoteles etiğini en yüksek insani değer olan erdeme dayandırdı. Epikür etiğin rolünün insanlara zihinsel mücadelelerinde yardımcı olmak olduğuna inanıyordu. Etiğin amacı mutlu bir insan yaşamıydı.

Etik kapsamında üç ana çalışma alanı vardır. Meta-etik, ahlaki ifadelerin doğası, kapsamı ve anlamının incelenmesidir. Normatif etik, “Ne yapılmalı?” gibi sorularla ahlaki bir eylem tarzını belirlemenin pratik araçlarının incelenmesidir. Son olarak uygulamalı etiğin odak noktası, bir kişinin belirli bir gerçek dünya durumunda ne yapmak zorunda olduğu (veya buna izin verildiği)’dir.

5. Güzelliğin İncelenmesi: Estetik

Immanuel Kant'ın Zaman Teorisi
Immanuel Kant (1724 – 1804), Prusya kökenli Alman filozoftur. Alman felsefesinin kurucu isimlerinden biri olmuş, Aydınlanma Çağı ve felsefe tarihini kendisinden sonraki dönemde belirgin olarak etkilemiştir

Estetik felsefenin bir diğer önemli dalıdır. Estetik değerleri inceler ve güzel, çirkin, yüce gibi kavramlarla ilgilenir. Sanat eserleriyle ilgili eleştirel yargıların anlamını ve geçerliliğini belirlemenin bir yoludur. Ayrıca bunun, güzellik duygusuyla ilişkili olarak zihnin incelenmesi olduğu tanımına da rastlayabiliriz.

Estetikte de farklı yaklaşımlar mevcuttur. Bazı filozoflar güzelliğin nesnel ve evrensel olduğunu, bir sanat eserinin güzel sayılması için sahip olması gereken bazı standartların olduğunu düşünüyorlardı. Diğer filozoflar güzelliği öznel ve göreceli bir şey olarak gördüler. Yani güzellik bakanın gözündeydi. Herkesin kendine göre bir güzellik anlayışının olması ve birinin bir şeyi güzel bulmasının, diğerinin ise çirkin bulmasının nedeni buydu.

Güzelliğin İncelenmesi: Estetik
Neyn sanat olup neyin olmadığı sorusu estetik felsefesi kapsamında ele alınır. Çiçekler, Andy Warhol, 1964

Estetik alanında incelemenin bir diğer boyutu da sanatın gerçekte ne olduğunun tanımlanmasıdır. Doğa sanat olarak kabul edilebilir mi? Yoksa yalnızca yapay, yani sanatı temsil eden şeyler mi sanattır? Eğer evetse bu, insan tarafından yapılan her eserin sanat olduğu anlamına mı gelir? Bir sanat eserinin sanat eseri sayılabilmesi için hangi standartlara sahip olması gerekir? Bu sorulara ilişkin olarak da estetikte çeşitli yaklaşımlar mevcuttur.

Felsefe Dalları Yukarıda Listelediklerimizden Çok Daha Fazladır

Bertrand Russell
Bertrand Russell, modern dönem filozoflarından bir örnektir.

Bu yazıyı felsefeye yabancı olanlar için genel anlamda bir kılavuz olarak ele aldık. Yukarıda bahsedilen felsefe dalları, geleneksel felsefe olarak bilinen şeyi oluşturur. Bunlar felsefenin başlangıcından beri tartışılan ve ortalıkta olan ana dallardır. Ancak felsefenin tüm dallarının sadece bunlar olmadığını bilmek de önemlidir. Felsefe gelişen bir disiplindir ve zaman içinde yeni dallar da dahil olmuştur. Tarih felsefesi, siyaset felsefesi, yapa zeka felsefesi, zaman felsefesi, matematik felsefesi, bilim felsefesi ve çok daha fazlası mevcuttur.


Kaynak ve ileri okumalar: Panovski, Antonio. “Philosophy 101: The 5 Major Branches of Philosophy Explained” TheCollector.com, September 5, 2023, https://www.thecollector.com/what-are-the-branches-of-philosophy/.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir