Okul hayatımıza başlayıp öğrenci kimliğine büründüğümüz andan itibaren hayattaki başarımızın notlara indirgenmesini zaman zaman eleştiririz. Ancak bir bilim insanı olmak ve akademik hayatı seçmek istiyorsanız benzer bir kuralla karşı karşıya kalacağınızı bilmeniz gerekiyor. Ancak bu sefer notların yerini bilimsel makaleler alacaktır.
Bir bilim insanının yaptığı deneyi başarı ile sonuçlandırması veya kağıt üzerinde yeni bir teori geliştirmesi, yapması gereken işin ancak bir kısmıdır. Buluşunu veya geliştirdiği teoriyi yayımlamazsa, yarışları sadece seyreden çalışkan bir atletten pek bir farkı kalmaz. Bir bilim insanının yerini koruyabilmesi veya terfi edebilmesi yaptığı yayınların sayısına ve niteliğine bağlıdır.
Her araştırmacı, kariyerinin bir aşamasında, nereden başlayacağını ve önce ne yazacağını merak ederek boş bir sayfa ile karşı karşıya kalmıştır. Birinin araştırma çalışmasını başkaları tarafından kolayca anlaşılacak bir biçimde yazması kolay bir iş değildir. Ayrıca bunu başarsa bile bu makalenin, bilim dünyasında ciddiye alınması için, bilimsel dergilerde yayınlanması gerekecektir. (
Bilimsel Dergi Nedir?
Her anabilim dalının veya uzmanlık alanının kendine özgü dergileri ve bu dergilerin de, “popüler” bilim dergilerinden birçok farkı vardır. Popüler dergiler veya bizim gibi web sitelerinde yazılar, toplumun ortalama bir eğitim görmüş kesiminin anlayacağı bir dilde yazılır. Bu dergilerin amacı bilimi geniş halk topluluklarına yaymaktır.
Bilimsel dergi ise, akademik yayıncılıkta genellikle yeni araştırmalar yayınlayarak bilimin gelişimine destek vermeyi hedefleyen bir süreli yayınlardır. Bu dergiler makalelerin dergi kalitesini düşürmemesi ve bilimsel anlamda değerli olması açısından hakemlidirler. Profesyonel dergilere benzeseler de gerçekte çok farklıdırlar.
Bilimsel makalede yayınlanan bir buluşun başka hiçbir dergide önceden yayımlanmamış olması şartı vardır. Dergi editörleri ve yayın kurulu üyeleri alanlarında ün yapmış, tecrübeli ve güvenilir kişilerdir. Bilimsel dergilerin tarihi, 1665 yılında Fransızca Journal des sçavans ve İngilizce Philosophical Transactions of the Royal Society‘in ilk kez düzenli olarak araştırma sonuçlarını yayınlamasıyla başlar.
Bilimsel Makale Nasıl Yazma Süreci Nasıl Gerçekleşir?
Bilim sınır tanımaz ve tanımaması da gerekir. Bu yüzden bilim insanları bilginin kısa zamanda geniş bir alana yayılabilmesi için ortak bir dile gereksinim duymuşlardır. Bugün bilimsel alanın yaygın olarak seçtiği dil İngilizcedir; İngilizce bilmeyen bir bilim insanı bu nedenle mesleğinde zor ilerler.
Bilimsel makaleler sade ve temiz bir dille yazılmalıdır. Önemli olan bilgiyi en kısa zamanda ve net bir şekilde okuyucuya iletmektir. Birçok bilimcinin düştüğü hatalardan biri makalesini okuyacak herkesin o konuyu kendisi kadar ayrıntılı olarak bildiğini zannetmesidir. Bu yüzden, bir fikir basamağından diğerine nasıl atladığını açıkça belirtmez ve çoğu terimi açıklamaya gerek görmez. Bunları göz önüne alarak, makaleyi göndermeden önce bir meslektaşa okutup fikrini sormakta fayda vardır.
Bilimsel Makalede İsimlendirme
- Makalelerin başına genellikle sadece yazarın adı ve nerede çalıştığı yazılmalıdır.
- Ortaklaşa yapılan bir çalışma sonucu yazılan bir makalede kimin adının önde yazılacağı değişkenlik gösterir. Burada, en büyük faktör o deneyi yapma fikrini kimin verdiğidir.
- Eğer deneye katkı oranı konusunda bir anlaşma sağlanamazsa, genelde isimler alfabetik sırayla yazılmalıdır.
- Doktora tezlerinde ise öğrencinin adı tez danışmanından önce yazılır. Makalenin sonuna genellikle bir teşekkür notu konur.
Makaleyi hangi dergiye göndermeli?
Her yazar makalesini görece daha saygın ve etkin bir dergide yayımlamak ister. Ancak, niteliği yükseldikçe, bir dergide makale yayımlatmanın aynı oranda zorlaşacağı unutulmamalıdır.
Makaleyi alan editör ve yayım kurulunun ilk işi, makalenin o derginin kapsamına girip girmediğini ve önerdikleri formata uyup uymadığını kontrol etmektir. Makale çok düzensiz hazırlanmışsa tekrar yazıp göndermesi için yazara iade edilecektir. Kurallara uygun bir makaleyi editör genellikle birden çok farklı bilimciye gönderip değerlendirmelerini ister. Hakemler olumlu karar verse bile, makalede bazı değişiklikler ve eklemeler yapılmasını önerebilir. Bu öneriler genellikle şu unsurların eksikliğine işaret eder:
1. Yazarın kendi keşfine zemin hazırlayan başka araştırmacıların buluşlarına yazısında yer vermemesi;
2. Deneyin nasıl yapıldığı hakkında yeteri kadar bilgi vermemesi (Burada kullanılan ölçü şudur: Makaleyi okuyan her araştırıcı verilen bilgilere ve gösterilen kaynaklara dayanarak aynı deneyi tekrar edebilmelidir);
3. Yazıda yapılan gramer ve üslup hataları.
Gerekli değişiklikler yapıldıktan sonra, yazara, makalesinin kabul edildiği resmi bir mektupla bildirilecektir. Makaleye son şeklini veren “copy” editörüdür. Bu editörün görevi makaledeki gramer hatalarını düzeltmek, muğlak cümleleri tekrar yazarak açıklığa kavuşturmaktır.
Bilimsel Makale Kabul Edilmezse
Büyük emekler sonucu ortaya çıkmış bir makalenin reddedilmesi, hoş bir şey değildir kuşkusuz; ancak bu oldukça sık olan bir durumdur. Makalesi reddedilen bir yazara sistem bazı olanaklar tanır. Yazar editöre bir mektup yazarak karara itiraz etme hakkınsa sahiptir. Ancak en doğru hareket eleştirileri göz önüne alarak makaleyi yeniden yazmaktır.
Birçok dergide reddedildikten sonra, çok da saygın olmayan bir dergide yayımlanan bir makalenin sonradan kendi alanında önemsendiği, hatta yazarına Nobel ödülü kazandırdığı olmuştur. Her yıl on binlerce makalenin ne kadarının hak etmediği halde kabul ya da haksız yere reddedildiği hakkında elimizde sağlıklı veriler olmasa da, arada sırada bazı aksaklıklar olsa da, sistemin genellikle adil ve düzenli bir şekilde işlediğini söyleyebiliriz.
Genel olarak, sıfırdan bir makale yazmak birçok genç araştırmacı için göz korkutucu bir görevdir. Ancak iyi bir altyapı çalışması ve her bölüm için bu basit yönergeleri izleyerek, yazmaya sistematik bir yaklaşımla süreç büyük ölçüde kolaylaşır. Eğer bu yazıyı okuyan sizler bir bilimsel makale yazma evresinde olmasanız bile, sürece ve emeğe saygı göstermemiz önemlidir. Göz atmak isterseniz: Bir Bilimsel Makale Etkili Bir Şekilde Nasıl Okunur?
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- Writing a scientific article: A step-by-step guide for beginners; Bağlantı: https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S1878764915001606
- Iskander JK, Wolicki SB, Leeb RT, Siegel PZ. Successful Scientific Writing and Publishing: A Step-by-Step Approach. Prev Chronic Dis. 2018 Jun 14;15:E79. doi: 10.5888/pcd15.180085. Erratum in: Prev Chronic Dis. 2018 Oct 18;15:E125. PMID: 29908052; PMCID: PMC6016396.
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel