Ünlü Matematikçiler

Ada Lovelace: Bilgisayarların Öncüsü Hayallerinin Peşinde Bir Matematikçi

Bilgisayarlar son 60 yılda hayatımızı büyük ölçüde etkiledi, ancak aslında yaklaşık 200 yıl önce icat edildiler. Ve öncülerden biri, ilk bilgisayar programlarından birini yaratan ve bilgisayarların muazzam potansiyelini anlayan Ada Lovelace adında bir kadın matematikçiydi.

Her şeyin temelinde insanın hayal gücü vardır. Ancak hayal gücü nedir ve nasıl çalışır? Günümüzde halen bilim, bu konudaki araştırmalarını sürdürürken, hayal gücünün ne olduğu ve nasıl çalıştığına dair en uygun tanımlardan birisini de Ada Lovelace yapmıştı. 1841 yılının başlarında bilgisayar bilimi hakkındaki ilk eserini vermeden ve teknolojinin seyrini değiştirmeden iki yıl önce, Lovelace hayal gücünün doğasıyla ilgilenmekteydi.

Bence hayal gücü iki temek kola ayrılır: İlki, birleştirme kabiliyetidir. Bu kombinasyonlar nesneleri, olguları, fikirleri, konseptleri; yeni, orijinal, sınırsız ve çeşitli şekillerde bir araya getirir. Nesneler arasında çok belirgin bir ilişki olmadan benzer noktaları yakalar. İkincisi ise, düşünmeyi ve uzaklarda olan, görünmeyen veya bedenimizde ve bilincimizde var olmayan varlıkları zihnimizde canlandırmayı sağlar.

Ada Lovelace

Kısaca Ada Lovelace

Ada Lovelace hayatı
Ada Lovelace 1843 yılında en eski eksiksiz bilgisayar programı bilgilerini içeren ve bilgisayar bilimi üzerine bilinen ilk yazısını oluşturdu.

lk bilgisayar programcısı olarak bilinen Ada Lovelace, dijital elektronik bilgisayarların geliştirilmesinden bir asırdan fazla bir süre önce, 10 Aralık 1815’te doğdu. Lovelace, skandallarla dolu romantik şair George Gordon Byron, namı diğer Lord Byron’ın kızıydı.

Lovelace’ın ailesi, o doğduktan kısa bir süre sonra ayrıldı. Kadınların mülk sahibi olmalarına izin verilmediği ve çok az yasal hakka sahip olduğu bir dönemde, annesi kızının velayetini almayı başardı. Lovelace’in annesi Anne Isabelle Milbanke de sıra dışı bir insandı. Eski kocasının bir zamanlar ona “Paralelkenarların Prensesi” demesine yol açan bir matematik tutkusu vardı.

Ayrıcalıklı aristokrat bir ailede büyüyen Lovelace, evde özel öğretmenler tarafından eğitim gördü. Fransızca ve İtalyanca, müzik ve nakış gibi uygun el sanatları dersleri aldı. Zamanında bir kız için daha az yaygın olan, matematik de okudu. 

Lovelace, yetişkin yaşamında matematik öğretmenleriyle çalışmaya devam etti ve sonunda Londra Üniversitesi’nden matematikçi ve mantıkçı Augustus De Morgan ile sembolik mantık hakkında yazışmalara başladı. 17 yaşında Charles Babbage ile tanıştığında, tarihe damgasını vuracak çalışma alanını buldu.

Ada Lovelace’in nadide bir fotoğrafı

Ada Lovelace ve Charles Babbage Birlikteliği

1800’lerin başında günümüzde bildiğimiz haliyle bilgisayarlar olmasa da, farklı bir tür bilgisayar mevcuttu. Bu, logaritmaların ve trigonometrik fonksiyonlarının değerlerini bulmak için hesaplamalar yapan insan bilgisayarlardı. Bu kişilerin işi astronom ve denizcilerin kullanması için matematiksel tablolar üretmekti. Ancak tahmin edebileceğiniz gibi bu tablolarda da çok sık işlem hataları olurdu.

Bu nedenle Charles Babbage, bu hesaplamaları otomatik olarak gerçekleştirmek için fark makinesi adı verilen bir makine yaratmaya karar vermişti. Ancak Babbage sadece bununla yetinmek istemedi. İlk prototipin yapımı sırasında analitik makine de denilen bir makine hakkında düşünmeye başladı.

Bu makine, delikli kartlarda tanımlı veri dizilerini depolayacak ve komut dizilerini gerçekleştirecekti. Bu, analitik motorun her türlü hesaplamayı yapmak üzere programlanabileceği anlamına gelir.

Charles Babbage
Charles Babbage; 1843’de “Eğer mümkünse bu dünyayı, dünyanın dertlerini ve birçok şarlatanını unutun. Sayıların büyücü kadını dışında her şey kısa bu dünyada.’’ diye yazdı Ada Lovelace hakkında.

Bu fikirler Ada Lovelace’ı büyüledi. Babbage ile yazışmaya başladılar. 1840’ların başlarında, Babbage bir hesap makinesi için devlet desteğini kaybetmişti. Ayrıca makinesi için hassas parçaları yapan yetenekli zanaatkarla arası açılmıştı.

Tam projesinden vazgeçmek üzereyken Lovelace devreye girdi. Babbage’ın hesap makinesini İngiliz izleyicilere tanıtmak için Lovelace, Analitik Makineyi açıklayan bir makaleyi İngilizceye çevirmeyi önerdi. Makale, İtalyan matematikçi Luigi Menabrea tarafından Fransızca yazılmıştı. Babbage ve Lovelace’den çeviriye kendi notlarını da eklemesini istemişti. Ancak bu ekleme asıl metinin üç katı uzunluğundaydı. Bu notlar 1843 yılında yayınlandı.

Ada Lovelace Analitik Makine’yi Düşünülenden Çok Daha İleriye Taşıdı

Ada Lovelace: Bilgisayarların Öncüsü Hayallerinin Peşinde Bir Matematikçi
Analitik makine, 1843’te King George III Müzesinde sergilenmeye başladığında müzenin ilgi odağı oldu.

Bu notlarında Lovelace, eğitiminin farklı alanlarından yararlanacaktı. Nakış işlemeyi kendisi öğrenen Lovelace, el işlerinde kullanılan tekrar eden desenlere aşinaydı. Sonucunda matematiksel hesaplamalar için benzer şekilde tekrarlanan adımlara ihtiyaç vardı. 

Ada Lovelace, çeviriye eklediği notlarda Bernoulli sayılarının Babbage’ın makinasıyla nasıl kullanılabileceğini açıkladı. Bunu yaparak, bir makinenin basit bir hesaplamadan daha fazlasını üretmesi için bir algoritma yazan ilk kişi oldu. Bunun sonucunda da Lovelace, matematik tarihindeki ilk bilgisayar programcısı unvanını kazandı.

Ada Lovelace: Bilgisayarların Öncüsü Hayallerinin Peşinde Bir Matematikçi
Lovelace’ın, çevirisine dahil ettiği, Bernoulli sayılarını hesaplamak için kullandığı algoritma şeması. Günümüzde bilgisayar kodu olarak düşündüğümüz şeye pek benzemese de, 1970’lere kadar kullanılan delikli kartlardaki bilgisayar talimatlarından o kadar da farklı görünmüyordu.

Lovelace sadece programlamanın öncüsü olmakla kalmadı. Aynı zamanda analitik makinenin diğer potansiyel kullanımlarını hesaplamak için Babbage’ın vizyonunun ötesini de gördü. Talimatların ve verilerin sadece sayıları ve sayısal işlemleri temsil etmesi gerekmediğini anladı. Bunlar aynı zamanda harfleri, görüntüleri veya müziği de temsil edebilirdi.

Başarılı bir şarkıcı ve piyanist olan Lovelace, nota sembollerine aşinaydı. Ayrıca De Morgan ile yazışmalarından mantıksal sembolleri nasıl kullanacağını da biliyordu. Lovelace’in farklı alanlardan edindiği bilgi birikimini yeni bir konuya taşıması çok da zor olmayacaktı. Sonucunda tüm bunlar bir asır önce modern bilgisayarların ve yazılımların bir vizyonuydu.

1888’de Babbage’ın oğlu tarafından yapılan analitik makinenin bir bölümünün teknik çizimleri. Maalesef bu makine tüm parlak fikirlere rağmen, hiçbir zaman inşa edilmedi. Çünkü zamanın zanaatkarları gerekli karmaşık mekanik parçaları yapacak uzmanlıktan yoksundu.

Ada Lovelace Ölümünün Ardından Hak Ettiği İtibarı Elde Etti

Mantık ve matematikteki yeteneklerine rağmen, Lovelace  bilimsel bir kariyer peşinde koşmadı. Bilimsel uğraşlarından asla para kazanmadı. Babbage ile olan dostluğu devam etti. Hatta ikili bir noktada at yarışlarında kazanmanın kesin bir yolunu da hesaplamaya çalıştılar. Ancak Lovelace’in sağlığı giderek daha da kötüleşti. Sonucunda 1852’de henüz 36 yaşında iken kanserden öldü. Yeniden dünyanın gündemine gelmesi için aradan 100 yıl kadar geçmesi gerekecekti.

1970’lerde, ABD Savunma Bakanlığı, uygulamaları için kullanmak üzere standart bir bilgisayar dili oluşturmaya karar verdiğinde, Lovelace’in onuruna ADA adını verdiler. ADA dili, hava trafik kontrolü gibi kritik sistemlerde, Boeing 777 gibi uçaklarda, Fransa’da demiryolu taşımacılığında ve Mars Express gibi uzay görevlerinde halen kullanılmaktadır. 

1998 den beri, İngiliz Bilgisayar Topluluğu (British Computer Society) onun adında bir madalya ödülü vermektedir. Ayrıca 2008’de bilgisayar bilimindeki kadın öğrenciler için onun adında yıllık bir yarışma başlatmıştır. İngiltere’de kadın üniversite öğrencileri için verilen yıllık konferans BCS Women Lovelace Colloquium adını Ada Lovelace’dan almıştır.

Matematikçi ve bilgisayarın öncüsü Ada Lovelace, bilgisayar devrimi başlamadan bir asırdan fazla bir süre önce potansiyellerini anlamıştı. Çok yönlü bir düşünür olarak, zamanının çok ötesinde çözümler üretti. Dolayısıyla Lovelace, bugünün genç kadınları için bir kadın bilim insanı olarak bir çok açıdan rol model alınması gereken bir kişidir. Ayrıca göz atmak isterseniz: Dünyayı Değiştiren Kadın Matematikçiler


Kaynaklar ve ileri okumalar:

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir