Aralık 1984’te, dünyanın en kötü endüstriyel felaketlerinden biri Hindistan’ın merkezindeki Bhopal şehrini vurdu. Zehirli bir gaz binlerce kişinin ölümünün yanısıra kalıcı sakatlıklara da sebep oldu. Felaketin ardından, gelişmekte olan bir ülkede yaşamın değeri ve çok uluslu şirketlerin davranışları hakkında önemli sorular gündeme geldi
3 Aralık 1984’ün erken saatlerinde, Hindistan Bhopal’ın uykulu sakinleri önce öksürmeye başladılar. Kısa süre sonra solunum yetmezliği sorunu yaşadılar ve sonunda da hayatlarını kaybettiler. Sızıntı kazadan önceki gece saat 23.00 sıralarında başladı. Sabah 2’ye kadar, 40 metrik ton gaz atmosfere kaçtı.
Kaza esnasında kaç kişinin öldüğü tam belirli olmasa da soludukları gazın etkisiyle yaklaşık bin kişinin anında hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. Güneş şehrin üzerine doğduğunda ise ölüm sayısının 3.000’den fazla olduğu anlaşılacaktı.
Bhopal Felaketi Nasıl Gerçekleşti?
Elbette kısa cevap belirli güvenlik önlemlerinin yeterince ciddiye alınmaması ve insan hayatına paradan daha az önem verilmesi idi. Felaketin nedeni bu kalabalık gecekondu semtinin karşısında yer alan ABD firması Union Carbide Corporation’ın (UCC) fabrikasından etrafa sızan metil izosiyanat adı verilen bir zehirli gazdı.
1969’da, kimyasal üreticisi UCC, Madhya Pradesh Eyalet Hükümeti tarafından Asya’ da kullanılan, bir böcek ilacı olan Sevin’i üretmeleri için onlara kiralanan arazide bir tesis inşa etmişti. Hindistan hükümeti de, yüzde 49,1’lik bir mali hisseye sahipti. Ancak başından itibaren sorunlar vardı.
Öncelikle tesisin yeri potansiyel tehlikeleri olan bir endüstri için yanlıştı. Ayrıca başlangıçta tesisin, başka yerlerde hazırlanan kimyasalları kullanması planlanıyordu. Ancak tesis, çok daha tehlikeli bir süreç olan hammadde üretimine de başlayacaktı.
1980’li yıllarda kadar Bhopal’deki bu fabrika üretim yapmayı sürdürdü. Ancak 1984 yılına geldiğimiz zaman artık tarım ilacına olan talep azalmıştı. Bu nedenle 1984 yılının Temmuz ayında fabrikanın kapatılmasına karar verildi. Üretim yapmadığı için de zaten sınırlı olan güvenlik kontrolleri iyice göz ardı edilecekti.
Hindistan hükümeti de güvenlik ile ilgili riskli konularından haberdardı. Ancak binlerce yerel insanı çalıştıran bir tesisin kapanmasının ekonomik etkileri konusunda da endişeliydi. Tüm bunlarda elbette yaklaşan felaketin bir habercisi olacaktı.
2-3 Aralık 1984 tarihindeki korkunç olaylar meydana geldi. Güçlü bir rüzgar, zehirli gazı tesisten şehre doğru sürükledi. Gaz bulutu zemini kapladı ve kurbanlar gazı içleri ne çekince boğazlan ve gözleri yandı. Bu olaydan en çok etkilenenler de çocuklar olacaktı.
Bhopal Felaketinin Nedeni Neydi?
Fabrikadaki çalışanlar, sızıntıyı tespit ettikten sonra yerel alarm sistemini etkinleştirmişti. Ancak şirket politikası, onlara yakın kasabadaki genel uyarı sistemini etkinleştirmemeleri talimatını verdi. Bir uyarı sistemi olmadan, Bhopal halkının yaklaşan gazdan kaçma şansı yoktu. Birçoğu, gaz bulutu üzerlerine gelene kadar bir sızıntı olduğundan bile haberdar olmadı.
İlerleyen süreçte yapılan araştırmalar Bhopal felaketine hatalı bir valf sonucunda iç boruları temizlemek için kullanılan 1 ton suya, 40 ton metil izosiyanat karıştığını ortaya çıkardı. Bu, vanayı açılmaya zorlayan bir kimyasal bir reaksiyona neden olmuştu.
Kaza sürecinde, on binlerce korku halindeki insan şehirden kaçmaya çalışırken ortaya kaos çıktı. Bölgedeki hastaneler bu durumla başa çıkmak için tamamen hazırlıksızdı. Kurbanların ne tür bir gaza maruz kaldığını bilmedikleri için de mağdurların acılarını hafifletmek için çok az şey yapabileceklerdi.
Sonraki birkaç ay boyunca, gaza maruz kalmanın devam eden etkileri binlerce kişinin daha ölümüne yol açtı. Sızıntı nedeniyle tam olarak kaç kişinin öldüğü kesin olarak belirlenemedi. Resmi kayıtlara göre, felaket 5295 kişinin ölümü ve 568.292 kişinin yaralanmasıyla sonuçlandı. Madhya Pradesh Eyaleti 1997’ye kadar 15.248 resmi ölüm listeledi. Ancak 2010 yılına kadar tespit edilen ölü sayısının 22.872 olduğunu tahmin ediliyor.
Bhopal Felaketinin Ardından Neler Gelişti?
İlk başlarda UCC, trajedinin yasal sorumluluğundan kaçınmaya çalıştı ve sabotaj ihtimalini ileri sürdü. Ancak 1989’da Hindistan hükümeti ile mahkeme dışı bir anlaşmaya vardı ve 470 milyon dolar tazminat ödedi. Ayrıca açılan bir hastaneye de ödeme yaptı ve 100.000 kişinin masraflarını karşılamak üzere bir sağlık sigortası fonu kurdu. Ancak Bhopal felaketinin kurbanlarının çoğu parayı asla alamadı. Sevdiklerini kaybedenlerin bazıları da sadece yalnızca birkaç yüz dolar alabildiler.
2010 yılında, tümü Hindistan vatandaşı UCC ‘nin yedi eski yöneticisi, ihmalle ölüme neden olmaktan mahkum edilecekti. Her biri 2.000 dolar para cezasına ve iki yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Bhopal’ın “İkinci Felaketi”
Afet sonrasında fabrika kapatıldı ancak şirketin 1990’lı yılların başlarına kadar bölgeyi zararlı maddelerden arındırmasına izin verilmedi. Toksinler, terk edilmiş fabrikanın bulunduğu yerden 3 km mesafeye kadar toprağa ve yeraltı sularına sızmaya devam ederek üçüncü bir neslin ciddi sağlık sorunları ve sakatlıklarla doğmasına neden oldu. Bu durum genellikle Bhopal’ın “ikinci felaketi” olarak tanımlanır.
2001’de UCC, Dow Chemical Company’e devredildi. Dow, hukuk davasının 1989’da çözüldüğünü ve temizleme faaliyetinin sorumluluğunun yanı sıra mağdurlar için devam etmekte olan tıbbi bakım ve tazminat için yeni taleplerin karşılanmasının, 1998’den bu yana bölgenin kontrolünü elinde tutan Madhya Pradesh eyaleti yetkililerinin sorumluluğun da olduğunu ifade etti. Ancak Hindistan hükümeti de bu kördüğümün çözümü için çok az şey yapılacaktı.
Bhopal felaketi ve şirketin otuz yılı aşkın bir süre sonra uygun şekilde yanıt vermemesi nedeniyle dünyanın dört bir yanında protestolar uzun süre devam etti. Ancak Hindistan yüksek mahkemesinin yakın zamanda verdiği bir karar felaketin kurbanlarının, felaketten sorumlu kimya şirketinden veya ana şirketi Dow Chemical’dan daha fazla tazminat alma şansını fiilen sona erdirdi.
İnsan hakları grupları, doğum kusurlarının bölgede, tesis içerisine ve çevresine dökülen tehlikeli atıklardan kaynaklanan yeraltı suyu kirliliği nedeniyle, tesisin açıldığı 1969’dan bu yana gerçekleştiğini iddia ediyor. Bununla birlikte, hükümet böyle bir bağlantıyı teyit etmedi ve hiçbir uzun süreli araştırma yapılmadı. Günümüzde olaydan kurtulan binlerce kazazede, kanser ve nörolojik bağışıklık bozuklukları gibi yaşamayı zorlaştıran koşullarla mücadele etmeye devam ediyor.
Yazının devamında göz atmak isterseniz: Vajont Barajı Tsunamisi: Tarihin En Kötü Çevre Felaketlerinden Biri
Kaynaklar ve ileri okumalar
- Broughton E. The Bhopal disaster and its aftermath: a review. Environ Health. 2005 May 10;4(1):6. doi: 10.1186/1476-069X-4-6. PMID: 15882472; PMCID: PMC1142333.
- Bhopal: how activists and artists kept this ongoing disaster in the public eye. Yayınlanma tarihi:Bağlantı: https://theconversation.com/
- Bhopal disaster explainer: will court ruling end victims’ search for compensation? yayınlanma tarihi: 28 Mart 2023; Bağlantı: https://www.chemistryworld.com
Matematiksel