Sinirbilim

Konuşamayan Adam ve Beynimizdeki Broca Alanının Rastlantısal Keşfi

Louis Victor Leborgne’nin adı birçok kişi için yabancı olabilir. Ancak, 21 yılı aşkın bir süre hastanede tek bir kelime konuşarak geçiren bu hasta, insan konuşmasını anlama yolculuğumuzda olağanüstü bir katkı sağladı. Onun sayesinde, beynimizde konuşma yetisiyle doğrudan ilişkili olan Broca alanı keşfedildi.

30 yaşına geldiğinde Louis Victor Leborgne, konuşma yetisini kaybetti. Paris’in banliyösündeki Bicêtre Hastanesi’ne kabul edildiğinde yalnızca “Tan” hecesini söyleyebiliyordu. Bu heceyi, farklı el hareketleri ve vurgularla destekleyerek kullanıyordu, ancak söyleyebildiği tek kelime buydu. Ailesi, onun yıllardır epilepsiyle başa çıkmayı başardığını düşündüğünden, bu durumun geçici olabileceğini umuyordu.

Leborgne’nin konuşamaması dışında belirgin bir fiziksel veya bilişsel sorunu yoktu. Zihinsel yetileri sağlam görünüyordu. Söylenenleri anlıyor ve iletişim kurmaya çalışıyordu. Yalnızca konuşma yetisini kaybetmişti. Ancak yıllar geçtikçe durumu kötüleşmeye başladı.

Önce sağ kolu felç oldu, ardından sağ bacağı da işlevini yitirdi. Son yedi yılını yataktan kalkamayacak hâlde geçirdi. Nisan 1861’de Leborgne’nin durumu daha da kötüleşti. Ameliyat edilmesi gerekiyordu ve bu süreçte onu incelemek üzere Fransız doktor Pierre Paul Broca devreye girdi.

Paul Broca ( 1824-1880)

Broca Alanı ve Tan’ın Hikayesi

Broca, dili ve konuşma yetisini inceleyen bir doktordu ve Leborgne’nin durumu onu fazlasıyla ilgilendirdi. Ancak inceleme süreci zorluydu. Leborgne sağ elini kullanamadığı için yazı da yazamıyordu. Buna rağmen sol eliyle belirli hareketler yapabiliyor, özellikle sayılarla ilgili etkileyici bir hassasiyet gösteriyordu.

Saatin kaç olduğunu tam olarak söyleyebiliyor, hastanede ne kadar süredir kaldığını hatırlıyordu. Bilişsel yetileri bazı açılardan zayıflamış olsa da, belirli alanlarda hâlâ keskin bir zihin yapısına sahipti. Broca, bu durumu “afémie” (aphimia) olarak adlandırdı. Bugün bu durum, “Broca Afazisi” olarak bilinmektedir.

17 Nisan 1861 sabahı saat 11:00 civarında, Louis Victor Leborgne hayata veda etti. Ölümünün ardından yapılan otopside, beyninin ön bölgesinde büyük bir lezyon tespit edildi. Bu, konuşma bozuklukları ve beyin hasarı arasındaki ilişkiyi anlamak açısından nöroloji ve dilbilim tarihinde bir dönüm noktası oldu.

Broca’nın bu önemli keşfi gerçekleştirdiği Tan’ın beyni halen Paris’teki Dupuytren Müzesi’nde bir kavanoz içinde sergilenmektedir. Broca beyni yalnızca yüzeysel olarak gözlemlemeyi seçtiği için halen üzerinde araştırmalar yapmaya uygun biçimdedir.

Leborgne’nin ölümünden birkaç ay sonra, Paul Broca Bicêtre Hastanesi’nde yeni bir hasta ile tanıştı: Lazare Lelong. 84 yaşındaki bu bahçıvan, demans tedavisi gören bir hastaydı. Bir yıl önce o da konuşma yetisini büyük ölçüde kaybetmişti.

Lelong’un ölümü üzerine yapılan beyin otopsisi, onun beynindeki hasarın da Leborgne’nin beyniyle aynı bölgede olduğunu ortaya koydu. Broca artık kesin bir sonuca ulaştı: Konuşma işlevi belirli bir beyin bölgesinde lokalize olmuştu.

Broca Alanı Ve Konuşmanın Beyindeki Merkezi

Broca’nın keşfi, konuşma yetisinin beynin farklı alanlarına ayrılabileceğini gösteriyordu. Bir bölge konuşmanın anlamlandırılmasıyla, bir başka bölge konuşma üretimiyle, bir diğeri ise dil oluşumuyla ilgiliydi.

Bu bulgu, frenologların daha önce iddia ettiği gibi beynin tamamen bölgesel işlevlere sahip olduğu fikrini tamamen doğrulamasa da, onların en azından bir konuda haklı olduğunu gösterdi: Beynin belirli alanları belirli işlevlerde uzmanlaşmıştı. Eğer konuşma üretiminden sorumlu bölge zarar görürse, kişi konuşma yetisini kaybedebilirdi, ancak zeka ve dil anlayışı sağlam kalabilirdi.

Ancak Broca, 1865 yılına kadar konuşma üretiminin sol frontal lobda yer aldığı fikrini tam anlamıyla kabul ettirmedi. Bu süre zarfında, 25 farklı hasta inceledi ve hepsinin beyninde benzer hasar buldu. Böylece, konuşma üretiminin gerçekten de sol frontal lobda lokalize olduğu fikrini kesinleştirdi. Broca’nın keşifleri, daha sonra Carl Wernicke’nin katkılarıyla daha da detaylandırılacaktı.

Paul Broca’nın Psikoloji ve Nörobilime Katkıları

Broca, beyin işlevlerinin tamamen sabit olmadığını ileri sürdü. Zaman ve terapi ile bireylerin gelişme gösterebileceğini savundu. Broca, beynin sol yarımküresinde hasar oluştuğunda, sağ yarımkürenin bazı işlevleri devralabileceğini düşünmeye başladı. Günümüzde beyin plastisitesi olarak bilinen bu kavram, Broca’nın zamanının ötesinde bir içgörüye sahip olduğunu kanıtlıyor.

Ancak Broca her konuda tamamen haklı değildi. 1906’da, Broca’nın öğrencilerinden Pierre Marie, Broca Afazisi’nin yalnızca Broca Alanı’ndaki hasarla sınırlı olmadığını fark etti. 1970’ler ve 1980’lerde yapılan çalışmalar, konuşma üretimiyle bağlantılı beyin bölgelerinin çok daha geniş bir alana yayıldığını ortaya koydu.

Broca Alanı, beynin sol yarımküresinde, frontal lobun arka alt kısmında yer alan ve konuşma üretiminden sorumlu kritik bir bölgedir. Bu alan, Brodmann’ın 44 ve 45. alanları ile örtüşmektedir ve adını, 1861 yılında konuşma bozuklukları üzerine yaptığı çalışmalarla bilinen Fransız nörolog Pierre Paul Broca’dan almıştır.

2007 yılında, Nina Dronkers liderliğindeki bir araştırma ekibi, Kaliforniya Üniversitesi, Davis’te Broca’nın dikkatlice koruduğu beyinleri tekrar inceledi. Bu, Leborgne’nin beyninin üçüncü, Lazare Lelong’un beyninin ise ilk kez tarandığı çalışmaydı. İncelemelerde, her iki beyinde de hasarın Broca’nın öngördüğünden çok daha geniş bir alanı kapsadığı keşfedildi.

Özellikle üst longitudinal fasikülüs adı verilen ve beyindeki dil merkezlerini birbirine bağlayan sinir ağı da hasar görmüştü. Eğer yalnızca Broca Alanı etkilenmiş olsaydı, konuşma bozukluğunun çok daha hafif olması gerekirdi. Ancak hasarın daha geniş bir alana yayılmış olması, konuşma üretiminin yalnızca tek bir bölgeyle sınırlı olmadığını gösteriyordu.

Sonuç olarak

Broca, konuşma üretiminin beyinde belirli bir alanda yerelleştiğini büyük ölçüde doğru bir şekilde ortaya koydu. Ancak, konuşma işlevinin daha geniş bir sinir ağı tarafından yürütüldüğünü tam olarak anlayamadı. Buna rağmen, nörobilim ve psikoloji üzerindeki etkisi tartışılmazdır.

Broca’nın katkıları sadece dilbilimle sınırlı kalmadı. Beynin işleyişini hastalıklar ve beyin hasarları üzerinden anlamaya yönelik yaklaşımı, psikoloji ve nörobilimde temel bir araştırma yöntemi hâline geldi.

Beyni anlamaya yönelik yolculuğumuzda frenolojiden modern nörobilime uzanan büyük bir ilerleme kaydettik. Ve bu ilerlemenin en kritik dönüm noktalarından biri, konuşamayan bir adam ve onun sessizliği içinde bilimin geleceğini görebilen bir doktor sayesinde gerçekleşti.


Kaynaklar ve İleri Okumalar:

  • Stinnett TJ, Reddy V, Zabel MK. Neuroanatomy, Broca Area. 2023 Aug 8. In: StatPearls [Internet]. Treasure Island (FL): StatPearls Publishing; 2025 Jan–. PMID: 30252352.
  • The man who couldn t speak and how he revolutionized psychology; Kaynak site: Scientific American. Yayınlanma tarihi: Bağlantı: The man who couldn t speak and how he revolutionized psychology;/
  • Plaza M, Gatignol P, Leroy M, Duffau H. Speaking without Broca’s area after tumor resection. Neurocase. 2009 Aug;15(4):294-310. doi: 10.1080/13554790902729473. Epub 2009 Mar 9. PMID: 19274574.
  • Pessoa L, Hof PR. From Paul Broca’s great limbic lobe to the limbic system. J Comp Neurol. 2015 Dec 1;523(17):2495-500. doi: 10.1002/cne.23840. Epub 2015 Aug 10. PMID: 26103943; PMCID: PMC4591172.

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir