Biyoloji ve Coğrafya

Betona İnat Yemen’in Kerpiç Gökdelenleri İle Tanışın!

Günümüz metropollerinde karşımıza çıkan, çok katlı bir binaları tanımlamak için kullandığımız gökdelen kelimesi ile ilk olarak 1880’lerde tanıştık. Bununla birlikte, gökdelenlerin daha eski zamanlarda de emsalleri vardı. Üstelik bu gökdelenler günümüzdeki beton ve çelik yerine geleneksel bir malzeme olan kerpiçten yapılmıştı. Buna verebileceğimiz en güzel örnekler Yemen’dedir. Yemen’deki bazı gökdelenlerin yüksekliği yaklaşık 30 metreye kadar ulaşabiliyor ve Chicago’daki ilk modern gökdelenler bundan sadece biraz daha uzundu.

Doğal malzemeler kullanılarak inşa edilen Yemen’in yüksek binaları, sıcak ve kuru çöl iklimine mükemmel şekilde uygundur. Çatı ve pencere tasarımları en ufak bir esintiyi bile evin içine aktaracak biçimde planlanmıştır.

Yemen'in Kerpiç Gökdelenleri
Şibam Çölün Manhattan’ı olarak da bilinmektedir.

Ülkemizde de örneklerine rastladığımız gibi kerpiç binaların en iyi bilinen özelliklerinden biri kışın sıcak, yazın serin olmalarıdır. Kerpiç duvarlar yüksek termal kütleye sahiptir, ısıyı yavaşça emer ve depolar ve evin çok ısınmasını önler. Ayrıca gözeneklidir ve nemin evin içine girmesine izin vererek iç mekan hava kalitesini artırır.

Yemen’in gökdelenleri olarak da bilinen bu yapılar en çok San’a, Şibam ve Zabid şehirlerinde karşımıza çıkar ve bir çoğu günümüzde hala kullanılmaktadır. Bu nedenle de, üç Yemen şehri de UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’nde yer alır.

Yemen’in Başkenti San’a’nın Kerpiç Gökdelenleri

Yemen'in Kerpiç Gökdelenleri
Yemen’in gökdelenlerinin en ünlüsü, başkent San’a’daki gökdelenlerdir. Homojen bir mimari şehir, peyzajında ​​dikkate değer bir sanatsal kaliteye sahiptir. Binalar, yerel malzeme ve tekniklerin kullanımında olağanüstü bir işçilik sergiliyor.

2.200 metre yükseklikte bir dağlık bölgede yer alan Sana’a, Yemen’in başkenti ve ülkenin en büyük şehridir. Burası ayrıca Arap yarımadasının en eski yerleşim merkezlerinden biridir. Şehir, bir ticaret yolu üzerinde bulunması nedeniyle MS 1. yüzyılda önemli bir yerleşim yeri haline geldi. Daha sonra MS 7. ve 8. yüzyıllarda İslam’ın yayılması sürecinde öne çıktı.

Şehrin kerpiç gökdelenlerinin, Shibam ve Zabid’dekiler ile birlikte MS 8. ve 9. yüzyıllar civarında inşa edildiği düşünülmektedir. Sana’a’daki kerpiç gökdelenler beş ila dokuz katlıdır. Modern emsallerinin aksine, bu binalarda asansör yoktur. Bu da en üst kata çıkmanın fiziksel çaba gerektirdiği anlamına gelir. 

Sana’a’daki gökdelenlerin ön cephe pencereleri kadad adı verilen özel bir sıva ile dekore edilmiştir. Alt katlarda ise genellikle sadece basit, küçük pencereler yer alır. Bunun nedeni, binadan yaşayanlara mahremiyet sağlamaktır. Binaların en üst katı ise genellikle misafirlerin ağırlandığı ortak kullanım alanıdır.

Şibam Çölün Manhattan’ı Olarak da Tanınır

Yemen'in Kerpiç Gökdelenleri
Yedi kat yüksekliğe kadar uzanan kerpiç yüksek binalar, şehri çevreleyen verimli topraklardan inşa edildi. Birbirlerine yakın yapılmaları binaları günün büyük bir bölümünde gölgede tutarak onları yoğun çöl sıcağından koruyor.

Yemen’in kerpiç gökdelenleri, San’a’nın yaklaşık 600 kilometre doğusunda yer alan Şibam’da da karşımıza çıkar. Şibam şehri, içinde yaşayan insanlara koruma sağlayan bir dış surlar ile de çevrilidir. Zaten temelinde Yemen’deki yerleşim birimlerini karaya yayılmak yerine bir araya toplamaya iten de korunma ihtiyacıdırı. Misafirperver olmayan bir çöl ortamında yaşamak zorunda kalan halk, çok katlı binalar ile, şehir surları içinde bir arada yaşamayı tercih etmiştir.

Şibam’da bulunan ve bazıları yedi kat yüksekliğe ulaşan kerpiç gökdelenler, çevreden temin edilen malzemeler ile inşa edilmiştir. Bölge aynı zamanda “çölün Manhattan’ı” olarak da tanınır. San’a’daki benzerleri gibi buradaki kerpiç gökdelenlerinin de alt katları penceresizdir. 

Bu binaların zemin katları hayvancılık ve tahıl deposu olarak kullanılmaktadır. Aynı şekilde binaların üst katları da yine sosyalleşme ve ortak kullanım alanı olarak planlanmıştır. Ek olarak, binaları birbirine bağlayan köprüler ve kapılar vardır. Bu sayede de herhangi bir saldırı durumunda bu binalarda yaşayanların hızlıca binalardan uzaklaşmak olası olmaktadır.

Zabid’in Kerpiç Gökdelenleri Daha Alçaktır

Yemen'in Kerpiç Gökdelenleri
Yemen’in en eski şehirlerinden biri olan Zabid’

Kerpiç gökdelenlere sahip üçüncü Yemen şehri San’a’nın yaklaşık 300 km güneybatısında bulunan Zabid’dir. 13. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar Yemen’in başkenti olan bu şehir Yemen’in en eski şehirlerinden biridir ve 1993’ten beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndedir.

Yemende ki diğer kerpiç gökdelenlerle karşılaştırıldığında, Zabid’dekiler çok daha alçaktır ve genellikle üç katı geçmez. Ancak bu geleneksel yapılar da aynı yapı malzemesinden yani kerpiçten yapılmıştır. Zabid’in kerpiç binalarının öne çıkan özelliklerinden birisi ise şehrin geçmişte bir kültür merkezi olarak statüsünün bir yansıması olarak dekoratif motifler ile süslenmiş olmalarıdır.

Sadece üç yeri örnek olarak sizlere versek de Yemen’de kerpiç çok katlı binalar başka bölgelerde de karşımıza çıkar. Bunun en ilginç örneklerinden bir tanesi de aşağıda görselini gördüğünüz Hadramut Valiliği’ne bağlı Daw’an İlçesi’ndeki köylerden biridir. Köyün kerpiç binaları Wadi Dawan vadisine bakan büyük bir kaya üzerine inşa edilmiştir. 

Yemen'in Kerpiç Gökdelenleri
Yemendeki kerpiç gökdelenler başka yerlerde de karşımıza çıkar. Dawan’daki Haid Al-Jazil köyü, su kaynaklarını optimize etmek için bir vadinin üzerine inşa edilmiştir.

Yemen Gökdelenleri Yok Olma Riski İle Yüzleşiyor

Geleneksel bir malzeme olan kerpiçin bu yapıları inşa etmek için kullanılması, insan yaratıcılığının bir kanıtıdır. Bununla birlikte, bu antik yapılar, zorlu çevre koşulları, devam eden iç savaşın verdiği zarar nedeniyle tehdit altındadır. Bu nedenle de her üçü de korunması gerek Dünya mirası listesinde yer almaktadır.

2020’de Unesco, bu mimari harikalardan yaklaşık 8.000 tanesini inceledi ve yıkılmak üzere olan 78 tanesini restore etti. Unesco mümkün olduğu kadar çok binayı kurtarmak için elinden geleni yapsa da mevcut koşullar durumu zorlaştırıyor.

İnşaat sektörü, küresel karbondioksit emisyonlarının yüzde 38’ini oluşturur. Modern inşaatın temeli olan beton, önemli bir karbon ayak izine sahiptir. Betonla inşa etmek, küresel CO2 emisyonlarının yaklaşık yüzde yedisine denk gelir. Bu nedenle bilim insanları, betonu daha az kirletici maddelerle değiştirmenin kritik öneme sahip olduğu konusunda uyarıyor. Hepimiz evlerimizi yeniden kerpiçten yapamasak da bu Yemen gökdelenleri araştırmacılara bir fikir sunuyor.

Yazının devamında göz atmak isterseniz: Rüzgar Yakalayıcı: Klimaya Alternatif Antik Bir Mühendislik Başarısı


Kaynaklar ve ileri okumalar


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir