Toplum ve Yaşam

Beklenti Teorisi Nedir? Neden Kazanç Yerine Kaybetmekten Kaçınırız?

Karar verme süreçlerimiz, yalnızca mantığa değil, aynı zamanda duygularımıza ve algılarımıza dayanır. Geleneksel ekonomi teorileri, bireylerin her zaman rasyonel kararlar verdiğini varsayar. Ancak gerçek dünya gözlemleri, insanların çoğu zaman duygusal ve önyargılı kararlar aldığını ortaya koyar. Beklenti (Prospect) Teorisi, bu geleneksel anlayışı sorgular ve insan davranışlarının arkasındaki psikolojik dinamikleri daha iyi anlamamıza yardımcı olur.

beklenti teorisi

Dünya belirsiz ve riskli bir yerdir. Risk her yerdedir ve her şeyle ilişkilidir. Her riskli durumu değerlendirmenin bir parçası da, bir şeyin gerçekleşme olasılığının ne kadar olduğunu bilmektir. Bir şey ters giderse maliyeti veya bir şey iyi giderse getirisini bilmek de aynı derecede önemlidir.

Bilim insanları, bir şeyin gerçekleşme olasılığının maliyet veya getiriyle çarpılmasına, bir durumun “beklenen değeri” adını verirler. Beklenen değerin bir kısmı, bir durumun olasılığını anlamaktır. Olasılık, bir şeyin gerçekleşme şansıdır ve yüzde sıfır (imkansızlık) ile yüzde 100’lük (kesin bir şey) arasında değişen bir sayıdır. 

Amos Tversky ve Daniel Kahneman; Bugün, Kahneman’ın Tversky ile beraber yürüttüğü ve 2002 yılındaki Nobel ödülüyle taçlanan çalışmalar serisi, modern davranışsal ekonomi ve davranışsal finansın temelleri olarak görülmektedir.

Beklenen değer, bir şeyin gerçekleşme olasılığını tahmin etmeyi gerektirir. Ancak, davranış bilimi öncüleri Daniel Kahneman ve Amos Tversky insanların olasılıkları nasıl tahmin ettiğini incelediklerinde, insanların gerçek olasılıkları hesaplamada zayıf bir yargıya sahip olduklarını buldular.

Genel olarak, insanlar nadir olayların gerçekleşme olasılığını abartır, yaygın olayların gerçekleşme şansını küçümser ve kesinliğe aşırı değer verir. Diğer bir deyişle, insanlar beklenen değeri elde etmek için gereken iki değişkeni tahmin etmede pek de iyi değildir.

Beklenti Teorisi Nedir?

Bir arkadaşınız bir bozuk parayı havaya atacak ve siz de yazı mı yoksa tura mı geleceğini tahmin edeceksiniz. Eğer tura gelirse 3$ kazanacaksınız. Ancak yazı gelirse 3$ kaybedeceksiniz. Yani, kazanacağınız veya kaybedeceğiniz miktar aynı. Ayrıca atılan paranın adil olduğunu varsayarsak her birinin olma olasılığı %50. Bu oyunu oynamayı seçer miydiniz?

Şekil 1 – Kazançlar ve kayıplarla yazı tura atma.

Şimdi kuralları değiştirelim. Para tura gelirse 5 dolar alacaksınız ama yazı gelirse 3 dolar kaybedeceksiniz. Bu durumda kazanç ve kayıp farklılaştı. Bu oyunu oynamak ister misiniz?

Şimdi de farklı bir oyun oynayalım. Bir zar atılacak. dörde kadar herhangi bir sayı atarsa, 3$ kazanacaksınız. Ancak, beş veya altı atarsa, 3$ kaybedeceksiniz. Bu durumda, kazanç ve kayıp yine eşittir. Ancak farklı olasılıklar vardır: %66 kazanma (6’da 4) ve %33 kaybetme (6’da 2). Bu oyunu oynar mısınız? Ya da garantili 3$ veya %80 olasılıkla 6$ almak arasında seçim yapmanız gerekirse, hangisini seçerdiniz?

Şekil 2 – Eşit kazanç ve kayıpla ancak farklı olasılıklarla zar atma.

Geleneksel ekonomi, kişinin 10 Dolar kazandığında hissettiği mutluluk seviyesinin, 10 Dolar kaybettiğinde hissettiği üzüntü düzeyine eşit olacağını tahmin eder. Kayıplar ve kazançlar eşit olarak değerlendirilir. Ancak Kahneman ve Tversky insanların benzer büyüklükteki bir dolar kazancından aldıkları hazdan çok, bir kayıptan daha fazla acı duyduklarını buldular.

1979 tarihli “Beklenti Teorisi: Risk Altında Karar Analizi” başlıklı makalelerinde “beklenti teorisi” olarak adlandırdıkları olguyu özetlediler. 2002’de Kahneman, beklenti teorisinin davranışsal ekonomiye yaptığı katkılardan dolayı Nobel Ekonomi Ödülü’ne layık görüldü. Ne yazık ki, Tversky altı yıl önce vefat etmişti ve ödül ölümünden sonra verilmedi. 

Beklenti Teorisi Bizlere Ne Anlatmak İster?

Teorinin temel önermesi, insanların kazançlar ve kayıpları farklı algıladığıdır:

  • Kayba Duyarlılık: İnsanlar, kayıpları kazançlardan daha güçlü bir şekilde hisseder. Örneğin, 100 TL kaybetmek, 100 TL kazanmanın getirdiği mutluluğu gölgede bırakır.
  • Referans Noktası: İnsanlar, kararlarını bir referans noktasına göre alır. Bu referans noktası, mevcut durum, beklentiler veya geçmiş deneyimlere göre değişir.
  • Risk Eğilimi: İnsanlar kazanç durumlarında riskten kaçınma eğilimindeyken, kayıp durumlarında riski daha fazla göze alabilir.
Beklenti Teorisi Nedir? Neden Kazanç Yerine Kaybetmekten Kaçınırız?
Grafikte de görüldüğü üzere 100 dolar kazanmanın verdiği haz, 100 dolar kaybetmenin verdiği acıya göre daha azdır..

Bu nedenle, 100 TL kesin ile 200 TL kazanma şansının 50/50 olması arasında bir seçim yapılması gerekirse, çoğu insan 100 TL’yi seçer. Ancak 100 TL kaybetme riski ile 200 TL kaybetme riskinin 50/50 olması arasında bir seçim verildiğinde, insanlar 50/50 olanı seçecektir.. İnsanlar kazanç söz konusu olduğunda riskten kaçınır, ancak kayıplar söz konusu olduğunda risk arar.

Kaybı önleme, bireylerin irrasyonel kararlar almasına neden olur. Örneğin, garanti bir kazanç yerine daha riskli bir seçenek tercih edilebilir. Örneğin, kaybeden bir kumarbaz, kayıplarını telafi etmek için daha yüksek risk alabilir. Bu, kaybı önleme davranışının mantıksız risk alma şeklinde ortaya çıkmasıdır. Bir yatırımcı, değer kaybeden bir hisseyi satmak yerine kaybını telafi etme umuduyla beklemeye devam eder. Bu durum, daha fazla kayıpla sonuçlanabilir.

Beklenti Teorisi Nedir? Neden Kazanç Yerine Kaybetmekten Kaçınırız?
Sonucunda kazançları ve kayıpları nasıl farklı şekilde anladığımızı ve değerlendirdiğimizi ve dolayısıyla ekonomik kararları nasıl aldığımızı açıklar.

Beklenti teorisi, davranışsal ekonominin temel taşlarından biridir. Bu teori, insanların ekonomik kararlar alırken duygusal, bilişsel ve sosyal faktörlerden nasıl etkilendiğini anlamamıza yardımcı olur. Kayba duyarlılık, referans noktası ve olasılıkların algılanışı gibi kavramlarla bireylerin irrasyonel karar verme süreçlerini açıklar.

Sonuç olarak;

Risk, hayatlarımızın doğal bir parçasıdır. Dünyayı daha kesin bir yer haline getirmek için yapabileceğimiz neredeyse hiçbir şey yoktur. Ancak, riskli bir seçimle karşı karşıya kaldığınızda, yalnızca olasılıkları değil, aynı zamanda maliyeti veya getiriyi de düşünmeniz gerekir. 

Davranışsal ekonomi kapsamında incelenen kavramların ve modellemelerin gündelik hayattaki karşılıkları oldukça fazladır. Konu ile ilgili yapılan çalışmaların devam ettikçe elde edilen bulguların politika, finansal piyasalar ve bireysel insanlar üzerinde etkileri olması muhtemeldir.

Davranışsal ekonominin bir dezavantajı, insanları ve onların karar verme mekanizmalarını aldatmak veya manipüle etmek için de kullanılabilmesidir. Günümüzde şirketlerin, ürünlerinin satışlarını artırmak için giderek daha fazla davranışsal ekonomi ile ilgili araştırmaları destekledikleri bilinen bir gerçektir.


Kaynaklar ve ileri okumalar:

  • How to deal with life’s risks more rationally. Yayınlanma tarihi: 6 Nisan 2018. Kaynak site: Conversation. Bağlantı: How to deal with life’s risks more rationally
  • Kahneman, D., & Tversky, A. (1979). Prospect theory. An analysis of decision making under risk. Econometrica47(2), 263-292. https://doi.org/10.21236/ada045771
  • Clark, W. A., & Lisowski, W. (2017). Prospect theory and the decision to move or stay. Proceedings of the National Academy of Sciences, 114(36), E7432-E7440. https://doi.org/10.1073/pnas.1708505114
  • Kahneman D (2022) Human Riddles in Behavioral Economics. Front. Young Minds. 10:1014522. doi: 10.3389/frym.2022.1014522

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir