Herkesin zengin olmak ve lüks bir hayat yaşamak istediği bir dünyada, gömülü bir hazine keşfetmek muhtemel bir kişinin başına gelecek en iyi şeydir. Ama tabii ki hiçbir zaman bu kolay olmayacaktır. Sonucunda olası bir hazine her zaman iyi gizlenmiştir. Onu bulmanın tek yolu, genellikle bir harita biçimindeki anahtardır. 1800’lerin başında, Thomas Beale adlı Amerikalı bir maceracı, Virginia kırsalında on milyonlarca dolar değerinde altın ve gümüş gömdü. Bir harita yerine, müstakbel hazine avcılarını içeriğin konumuna yönlendirmek için bir dizi şifre oluşturdu. Günümüzde bu şifreler Beale Şifreleri olarak biliniyor.
Geçen yüzyılda bu şifreyi kırma çabası bilgisayar bilimcilerini ve komplo teorisyenlerini cezbetti. Hepsi başarısız oldu. Neredeyse iki yüzyıl sonra, talimatlar hala çözülmedi ve hazine henüz bulunamadı. Kriptologlar, kodun kırılabilir olup olmadığı konusunda hemfikir değiller. Tarihçiler, hikayedeki adamların hepsinin var olup olmadığından bile emin değiller.
Bazı servet arayanlar, altının onlarca yıl önce çıkarıldığını iddia ediyor. Diğerleri bunun asla var olmadığını söylüyor. Sonucunda Beale’in şifreleri, ilgi çekici çözülmemiş hikayelerden biri olmaya devam ediyor. Hadi keşfedelim.
Thomas J. Beale Ve Beale Şifrelerinin Hikayesi
1885 yılıydı ve Virginia, Lynchburg’dan James B. Ward pes etmeye hazırdı. Zor bir problem üzerinde yaklaşık 20 yıldır çalışıyordu. Ancak giderek bu soruyu çözebileceğinin umudunu kaybetmeye başlamıştı. Sonuçta bu sorunun çözümüne başkalarını da dahil etmek istedi. Öncelikle problemi açıklayan detaylı bir broşür hazırladı. Bu broşürde Ward bir hikaye anlattı. Hikayesi Beale şifreleri ile alakalı idi.
Ward hikayede Thomas J. Beale adlı bir adamdan bahsetti. Kendisi 1817’de kuzey New Mexico’da bir bufalo avına çıkan otuz kişilik bir gruba liderlik etmişti. Bu sırada zengin bir altın damarı keşfetmişler ve avdan vazgeçip madencilik işi ile uğraşmaya başlamışlardı. Ancak elde ettikleri serveti güvenli bir yere taşımak söz konusu olduğu zaman ekip içinde anlaşmazlık ortaya çıkmıştı.
Sonuçta ekip altınları Virginia’ya taşımaya karar vermişlerdi. Nakliyat tamamlandıktan sonra da tüm hazineyi demir çömleklerin içine koyup yerin yaklaşık bir buçuk metre altına gömmüşlerdi.
Thomas J. Beale sevkiyat esnasında sırlarını Lynchburg’da bir otel işleten Robert Morriss’e aktarmıştı. Ayrıca Morriss’e bir süre konakladığı otelinde ayrılırken, on yıl boyunca açmaması talimatı ile bir kasa vermişti. Bu kasa bazı talimatlar ve bir dizi şifreli metin içeriyor. Morriss’e geri dönmemeleri durumunda bu talimatlarla hazineyi bulması ve hayatta kalan kişilerin akrabalarına dağıtması talimatı verilmişti.
Morriss gerçekten de sözüne sadık biriydi. Bu ekipten herhangi bir kişinin geri dönmesini için tam yirmi üç yıl bekledi. Sonunda umudunu kesince kutuyu açtı. Kutuyu açtığında üç adet şifreli metin ve bir mektup buldu. Şifreli metinler, bir ila üç basamak uzunluğunda bir dizi sayıdan oluşmaktaydı. Morriss, yıllarca şifrelerini çözmek için çalışsa da başarılı olamadı. Sonucunda da 1863 yılında, ölümünden yaklaşık bir yıl önce kutuyu Ward’a verdi.
Beale Şifrelerini Çözme Çılgınlığı
Ward kutudan çıkan şifreler ile uğraşmaya başlayınca biraz da tesadüfen ikinci şifreli metini çözmeyi başardı. Bu metin Bağımsızlık Bildirgesi’ndeki kelimelerin numaralanması ve sonra bunların kaydırılması sonucu ile yapılmıştı.
Şifresini çözebildiği mesaj ona kasanın içeriğinin bir listesini vermekteydi. Mesaj şu biçimde idi. “Buford’dan yaklaşık 4 mil uzaklıkta, Bedford Bölgesinde bir yere, adlarını 3 numaralı şifrede verdiğim şahıslara ait olan eşyaları gömdüm”
Ancak Ward, hazinenin tam yerini ve grubun bir parçası olan adamların listesini bildiren diğer iki mesajın şifresini uzun yıllar denedikten sonra çözemedi. Sonrasında da Ward bütün meseleyi halka açıklamaya karar verdi.
Ward broşürünü yayınladıktan sonra birçok kişi mesajların şifresini çözmeye çalıştı. Çoğu başarısız oldu. Birkaçı başarılı olduklarına karar verdi, ancak şifre çözme teknikleri hatalıydı ve bu da yanlış sonuçlara yol açtı. Boşu boşuna bir sürü yanlış yer kazıldı, kimileri bunun için tüm mal varlığını harcadı.
1897 ve 1912 yılları arasında George ve Clayton Hart adlı iki kardeş de Beale şifresi çözme yarışmasına katıldı. Sonuçta şifrenin bir bölümü için Bağımsızlık Bildirgesi kullanılmıştı. Bu nedenle, diğer iki şifre için de anahtar işlevi görecek belgeleri arayarak yaşantılarını geçirdiler. Bu amaçla bir medyum bile kullandılar, ama yine de hiçbir şey bulamadılar.
1968’de Beale Şifresi Derneği kuruldu. Bir grup insan, kaynaklarını ve yeteneklerini bir araya getirerek sonunda gizemi çözebileceklerini umdular. Ancak Beale belgelerinin hikayesini detaylandırma da başarılı olmalarına rağmen hazineyi bulamadılar.
Gizem Sonunda Açıklığa Kavuştu
Beale belgelerinin göründüğü gibi olmadığına dair ilk ipuçlarından biri, Morriss’ten Ward’a gönderilen mektuplarda yer alıyor. Bu mektuplarda verilen tarihlerin bir çoğu gerçek olaylar ile uyumlu gözükmediği anlaşılacaktı. Aslında sonrası daha da ilginçti.
19. yüzyılın başlarında Virginia’da bir Thomas Jefferson Beale’nin var olduğuna dair de sağlam bir kanıt yoktu. Ayrıca Kaliforniya’da altın bulunan bir keşif gezisine dair de hiçbir kayıt bulunmuyor. Ward, birçok broşürle birlikte çıkan bir yangında kaybolduklarını söylediği için kağıtların orijinaline de erişme şansımız yok.
Beale mektupları bir aldatmacaysa, sahtekarlık için muhtemelen üç aday vardır. Beale’nin kendisi, Morriss ve Ward. Ancak Ward’ın bu işten kar eden tek kişi olduğu biliniyor. Sonuçta broşürü yayınladıktan sonra her kopya için bir ücret almıştı.
Ayrıca broşürdeki kelime kullanımına ilişkin istatistiksel çalışmalar, muhtemelen içindeki tüm metinlerin tek bir kişi tarafından, büyük olasılıkla Ward tarafından yazıldığını göstermektedir. Bu kanıt (ve çok daha fazlası), çoğu kişiyi hazine hikayesinin, kodların ve hatta Thomas J. Beale’in karakterinin, broşür satmak için tasarlanmış bir yalanın parçası olduğuna ikna etti. Başka bir deyişle, kimsenin Beale’in hazinesini bulamamasının nedeni, bulunacak bir hazine olmamasıdır.
Yine de Beale Şifresinin Kalanını Çözmek Mümkün mü?
Beale Kağıtları sadece bir hikayeyse, şifresi çözülmemiş iki mesaj ne olacak? Onlar sadece rastgele sayı dizileri mi? 1971’de Dr. Carl Hammer, şifresi çözülmemiş mesajlar üzerinde bir bilgisayar çalışması yaptı. Sonucunda sayılarda bazı döngüsel kalıplar olduğunu fark etti. Yani bu sayılar rastgele yazılmamıştı.
Peki deşifre edilmemiş mesajlar bize ne söylüyor? Gerçekten bir hazinenin yeri mi? Ya da hikayenin Ward tarafından uydurulduğuna dair bir onay mı? Biri mesajların şifresini çözene kadar( eğer bu mümkünse) bunu asla bilemeyeceğiz.
Gizemin günümüzde hazine avcılarını hâlâ cezbetmesinin bir nedeni, gazeteci Buzz McClain’in 2020 tarihli bir makalesinde hesapladığı gibi, gömülü bir servet varsa, şimdiye kadar yaklaşık 93 milyon dolar değerine ulaşmış olmasıdır. Beale Şifreleri, kriptografiyle ilgilenen insanları hala büyülüyor ve hikayesi amatör hazine avcılarını zengin olma umuduyla Virginia’ya gitmeye teşvik ediyor. Göz atmak isterseniz: 16. Yüzyıldan Kalma Şifreleme Yöntemleri: Sezar ve Vigenere Şifresi
Kaynaklar ve ileri okumalar
- Beale ciphers; Bağlantı: https://en.wikipedia.org/wiki/Beale_ciphers
- Todd D. Mateer ; Cryptanalysis of Beale Cipher Number Two; Bağlantı: https://www.tandfonline.com/
- Vikas Khatri; 61 Stories Of Great Hoaxes And Pranks; 2012
- The Quest to Break America’s Most Mysterious Code—And Find $60 Million in Buried Treasure; yayınlanma tarihi: 4 Temmuz 2018; Bağlantı: https://www.mentalfloss.com/
- Does the Beale Ciphers’ Code of Numbers Detail Hidden Treasure?; Yayınlanma tarihi: 25 Şubat 2021; Bağlantı: https://adventure.howstuffworks.com/beale-ciphers.htm
Matematiksel