Gezegensel hizalanmalar, özel ekipman olmadan gözlemleyebileceğiniz güzel gök olaylarıdır. Bir sonraki gezegen hizalaması 28 Ağustos 2024’te gerçekleşecek. Bu tarihte Merkür, Mars, Jüpiter, Uranüs, Neptün ve Satürn gökyüzünde aynı hizada olacak.
Peki ama bu ne anlama geliyor? Korkmamız için bir neden var mı? Bu gezegenlerin toplam kütlesinin dünyanınkinden kat be kat fazla olduğu düşünülürse, dünyaya uygulayacakları toplam kütleçekimi depremleri ya da diğer doğal afetleri tetikleyebilir mi? Benzer bir durum dolunay sürecinde de geçerli mi?
Gerçekten de Ay’ın bir çekim kuvveti vardır ve bu okyanusları (ve bizi) kendine doğru çeker. Ancak bu çekim kuvveti Dünya’nınkinden çok daha zayıftır, bu yüzden bunu pek fark etmeyiz. Ama bunun etkisini denizlerimizde gözlemleyebiliriz. Bu çekim kuvveti nedeniyle gelgitler dediğimiz durumu yaşarız. Bu kuvvet zayıf olsa da muazzam miktarda suyun yükselip alçalmasına neden olur.
Güneşimiz de gelgitlere etki eder. Ancak aydan çok daha uzakta olduğu için onun etkisi Ay’ınkinin yarısından daha azdır. Ancak Güneş ve Ay Dünya ile aynı hizada olduğunda (dolunay veya yeni ay meydana geldiğinde), kuvvetler birleşir. Bu da gelgitlerin büyüklüğünü arttırır.
Dolunay ve Diğer Gök Dizilimleri Depremleri Tetikler mi?
Aslında bilim insanları gelgit döngüsü ile sismik olaylar arasında bir bağlantı aramak için onlarca yıl harcadılar. Ancak yapılan araştırmalar sonucunda mevcut deprem kataloglarındaki depremler ile bu etkileşiminin yarattığı gelgit olayları arasında fiziksel bir bağlantı bulunamamıştır.
Bununla birlikte bazı araştırmalar dolunay veya yeniay döneminde oluşan gelgit olayları sırasında kıta kenarlarındaki veya okyanus tabanındaki dalma batma kuşaklarındaki sığ ters faylar üzerinde olan bazı küçük ve sığ depremler arasında küçük bir ilişki olduğunu belirlemiştir.
Sonucunda gelgitler sanılanın aksine sadece denizlerde değil karalarda da gerçekleşir. Bu olaylar esnasında kıtalardaki alçalma veya yükselme yaklaşık bir kaç santimetre kadardır. Ancak okyanuslarda ise alçalma ve yükselme değerleri bir metre veya biraz daha fazla olmaktadır. Aradaki belirgin fark nedeniyle karalardaki yükselme veya alçalmayı fark etmemiz olası değildir.
Toplamda tüm bu hareketlenme kıyılardaki veya dalma-batma kuşaklarındaki sığ faylar üzerinde kuvvetlerin azalmasına veya çoğalmasına neden olabilecektir. Bunun sonucunda da faylar üzerindeki sıkışma kuvveti azaldığında faylar harekete geçerek, deprem yaratabilir. Ancak bu olasılık çok küçüktür. Ve ayrıca sadece küçük ve sığ depremler yaratma potansiyeline sahiptir.
Peki Ya Büyük Depremler?
Aslında kesin olarak cevaplamak kolay değil. Bir çalışma Ay’ın yörünge döngüsü ile güçlü depremler arasında bir küçük bir ilişki olduğunu ileri sürmüştü. Ancak daha sonra yayınlanan başka bir makale de birçok veriye baktı ve hiçbir korelasyon olmadığı sonucuna vardı. Aslında makalenin başında da bunun tartışmaya açık olmadığını da belirtmişlerdi. Görselde bunu görebilirsiniz.
Aslında anlamanız gereken şey şudur. Olası bir bağlantı olsa bile bu etki o kadar küçük olacaktır ki ölçülmesi neredeyse imkansızdır. Ayrıca 8 büyüklüğündeki depremler yılda ortalama bir kez, 7 büyüklüğündeki depremler ise yılda 10-12 kez meydana gelir. Bunlardan bir ya da bir kaç tanesinin dolunay zamanına denk gelmesi olasıdır. Ancak bu dolunay ve deprem arasında ilişki olduğu anlamını taşımayacaktır.
Gezegen Dizilimleri Depremleri Tetikler mi?
Eğer bir etkileri varsa bile bu etki kesinlikle Ay’ın zayıf etkisinden çok daha az olacaktır. Tüm gezegenleri tek bir hizaya soksanız bile etkilerinin toplamı Ay’ın yalnızca %2’si kadar olur. Yani gezegenlerin depremlere neden olmasının tam anlamıyla hiçbir yolu yoktur.
Bu nedenle sadece gezegen dizilimlerine bakarak yakın zamanda bir depremin olacağını söyleyen kişilere itibar etmemiz ve boşuna panik yapmamanız önemlidir. Eğer dolunay, gezegen dizilimleri ve depremler arasında bir ilişki olduğunu öne süren varsa onun temelde yaptığı kötü bilimdir. Sonucunda bazı olaylarla diğer şeyler arasında her zaman bir korelasyon bulacaksınız.
Bu bakış açısı ile depremler ve gezegen konumları arasında bir ilişki bulduğunuz gibi borsadaki dalgalanmalar ve futbol skorları arasında da bir ilişki bulmanız olasıdır. Yani Fenerbahçe her maç kazandığında borsada para kaybediyorsanız, bunu bir biçimde ilişkili olarak düşünebilirsiniz.
Korelasyon, olasılık kuramı ve istatistikte iki rassal değişken arasındaki doğrusal ilişkinin yönünü ve gücünü belirtir. Korelasyon, nedensellik anlamına gelmez. İki değişken arasında bir örüntü oluşması birinin sebep diğerinin sonuç olduğuna, yani birinin diğerine neden olduğu anlamına gelmeyecektir.
Dolunay, Gezegenler ve Depremler Arasında İlişki Yoksa Neden Bunun Tam Tersi Haberler Yapılıyor?
Hollanda’da yaşayan Frank Hoogerbeets deprem astroloğu olarak tanınır. Aşağıdaki tweetinden dolayı da ülkemizden bir çok kişi de onun adını öğrenmeye başlamıştır. Kendisi şu anda Solar System Geometry Survey adını verdiği bir web sitesini yönetmekte ve gezegen dizilimlerine bakarak depremleri tahmin etmektedir. Bu arada kendisi bir deprem araştırmacısı değildir, akademik unvanı yoktur ve bu işi sadece hobi! amacı ile yapmaktadır.
Aşağıdaki tweet için bir kere daha düşünürseniz, söylediklerinin aslında bilim insanlarının yıllardır söyledikleri ile aynı olduğunu göreceksiniz. Kendisi YouTube kanalında yayımladığı videolarda veya Twitter’da yaptığı paylaşımlarda dünyanın farklı konumlarına ilişkin sürekli uyarılarda bulunuyor. Sonucunda bunlardan bazıları da tutuyor ancak bazıları da tutmuyor.
Ulusal Deprem Bilgi Merkezi dünya genelinde her yıl yaklaşık 20.000 veya günde yaklaşık 55 depremin yerini tespit ediyor. Yani yarın 55 ayrı yerde deprem olacağını biliyoruz. Bu nedenle bazı tahminler yaparsanız sizin de tahmininizin tutması olası olacaktır.
Buna benzer söylentiler, inançlar, mitler insanlık tarihi boyunca her zaman olmuştur, bundan sonra da olmaya devam edecektir. Bilim günlük yaşamda daha çok yer aldığında veya insanlar bilimi daha fazla dayanak olarak algılamaya başladıklarında söylenti, şarlatanlık, falcılık daha az inandırıcı olacaktır.
Sonuç Olarak;
Sonuç olarak yaklaşan dolunayda veya gezegen dizilimde deprem olacağından korkmayın. Ancak deprem kuşağında bir ülkede yaşadığımızı ve ayağımızın altındaki kayaçların hareketli olduğunu da unutmayın.
Bu arada son söz. Yapılan araştırmaların da kanıtladığı gibi, depremlerin sabah veya akşam meydana gelme olasılığı eşittir. Dolunay, gezegenler ve deprem arasında bir ilişki olmasa da aynı şey iklim değişikliği için geçerli değildir. Konu hakkında bilgi edinmek için bu yazımıza göz atmanızı öneririz. İklim Değişikliği Depremleri, Tsunamileri ve Volkanik Patlamaları Tetikler mi?
Kaynaklar ve ileri okumalar
- Can the position of the moon or the planets affect seismicity? Are there more earthquakes in the morning/in the evening/at a certain time of the month? Bağlantı: https://www.usgs.gov/
- Susan E. Hough; Do Large (Magnitude ≥8≥8) Global Earthquakes. Occur on Preferred Days of the Calendar Year or Lunar Cycle?. Seismological Research Letters 2018;; 89 (2A): 577–581. doi: https://doi.org/10.1785/0220170154
- No, the eclipse and a planetary alignment will not cause. yayınlanma tarihi. 29 Ocak 2018; Bağlantı: No, the eclipse and a planetary alignment will not cause.
Matematiksel