Biyoloji ve Coğrafya

İnsan Hayatını En Çok Kurtaran Hayvan Nedir? Cevap Şaşırtıcı

Eğer bugüne kadar bir aşı olduysanız veya damar yoluyla ilaç aldıysanız, bunun için at nalı yengeçlerine (Limulus polyphemus) teşekkür etmeniz gerekebilir.

at nalı yengeci
At nalı yengeçlerinin fosil kayıtları, yaklaşık 480 milyon yıl öncesine kadar uzanır. Bu, onların dinozorlardan yaklaşık 200 milyon yıl daha eski olduğu anlamına gelir. Bu kadar eski bir geçmişe sahip olmalarına rağmen, günümüzde yaşayan at nalı yengeçleri, milyonlarca yıl önceki atalarına çok benzer bir yapıya sahiptir.

Milyonlarca yıldır neredeyse hiç değişmeden varlıklarını sürdüren ve bu nedenle “yaşayan fosiller” olarak da adlandırılan bu hayvanlar, modern tıp için hayati bir öneme sahiptir. At nalı yengeci kanı, limulus amebosit lizatı (LAL) adı verilen bir madde üretmek için kullanılır. Bilim insanları, bu maddeyi damar yoluyla verilen ilaçlarda bulunan endotoksin adı verilen toksik maddeleri tespit etmek için kullanır.

Bu toksinler basit sterilizasyonla ortadan kaldırılamaz ve “enjeksiyon ateşi” olarak bilinen reaksiyonlara neden olabilirler. Yüksek konsantrasyonları ise şoka ve hatta ölüme yol açar. Bu nedenle, at nalı yengeçleri modern tıbbın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir.

At Nalı Yengeci Neden Bu Kadar Özeldir?
At nalı yengeci kanı çözeltilerdeki endotoksinleri tanımlamak için kullanılmaktadır. Bunlar bakterilerde bulunan toksinlerdir. Bu nedenle enjeksiyon veya ameliyat olan herkes bu canlılar sayesinde tehlikeli toksinlerden korunmuştur.

At nalı yengeçlerinin kanının tıbbi amaçlarla toplanması, bu türün popülasyonunu ve deniz ekosistemlerini tehdit edebilirken, alternatif çözümlerin benimsenmesi için süreçlerin yeterince hızlı ilerlemediği görüşü giderek yaygınlaşmaktadır. Bu durum, hem bilim hem de çevre açısından önemli bir tartışma alanı yaratmaktadır.

At Nalı Yengeci Neden Bu Kadar Özeldir?

At nalı yengeçleri, genellikle kirli ve sığ kıyı denizlerinde yaşamlarını sürdürür. Bağışıklık sistemleri yoktur ve enfeksiyonla savaşmak için antikor üretemezler. Ancak, doğanın onlara sağladığı mucizevi bir savunma mekanizması vardır. Kanlarında, bakterileri ve virüsleri çevrelerinde pıhtılaştırarak etkisiz hale getiren özel bir bileşen bulunur.

At Nalı Yengeci Neden Bu Kadar Özeldir?
Kan kaybı onların ölüm nedeni olmasa da yakalama ve taşıma gibi diğer faktörler bu yengeçlerin sayılarının giderek azalmasına neden oluyor. Günümüzde at nalı yengeçlerinin %6-15,4 kadarının hasattan dolayı öldüğü bilinmekte.

İnsan kanında oksijen taşıyan hemoglobin demir bazlıdır ve bu nedenle kırmızı renk alır. Ancak at nalı yengeçlerinin kanındaki hemoglobinin yerini bakır bazlı hemosiyanin alır. Hemosiyanin, oksijen ile bağlandığında mavi bir renk alır ve bu durum, bakırın oksijenle reaksiyona girmesiyle gerçekleşir.

Bu, at nalı yengeçlerinin, yaşamlarını sürdürdükleri düşük oksijenli deniz ortamlarında etkili bir şekilde oksijen taşımalarını sağlar. Bu adaptasyon, onların zorlu çevre koşullarına dayanıklılığının bir parçasıdır ve milyonlarca yıldır hayatta kalmalarına yardımcı olmuştur.

Mavi renkli bu kan, aynı zamanda tıbbi LAL testleri için hayati önem taşıyan bağışıklık özelliklerini de taşır, bu da at nalı yengecini modern tıp için vazgeçilmez kılar.

LAL üretimi, at nalı yengeçlerinin okyanuslardan ve plajlardan toplanmasını gerektirir. Bu süreçte, laboratuvarlarda yengeçlerin kanlarının %30’una kadar olan kısmı alınır ve ardından yengeçler okyanusa geri bırakılır. Bu kan hasadı işlemi yılda bir kez tekrarlanır.

At Nalı Yengeci Neden Bu Kadar Özeldir?
At nalı yengeçlerinin fosil kayıtları yaklaşık 480 milyon yıl öncesine kadar uzanmaktadır. Bu da onların dinozorlardan yaklaşık 200 milyon yıl daha eski olduğunu göstermektedir.

Yengeçlerin ne kadarının bu süreçte öldüğü konusunda farklı tahminler bulunmaktadır. Ölüm oranlarının %3 gibi düşük bir seviyeden %30 veya daha fazlasına kadar çıkabileceği belirtilmektedir. Ayrıca, bu işlemi atlatan yengeçlerin hayatta kalma şansı ve ekosistem üzerindeki potansiyel zararları konusunda endişeler devam etmektedir.

Günümüzde, ABD’nin Doğu Kıyısı boyunca faaliyet gösteren FDA lisansına sahip beş LAL üreticisi bulunmaktadır. Ancak, ürettikleri LAL miktarı ve bunun ticari değeri ticari sır olarak saklanmaktadır.

Sonuç Olarak

1990’larda, Singapur Ulusal Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, at nalı yengeci DNA’sı ve rekombinant DNA teknolojisini kullanarak sentetik bir endotoksin tespit bileşiği oluşturmanın ilk sürecini geliştirdi. Bu gelişme, hem tıbbi hem de çevresel açıdan önemli bir dönüm noktasıydı.

Son veriler kanları için toplanan yengeçlerin yüzde 30 kadarının okyanusa döndüklerinde öldüğünü gösteriyor.

Daha sonra, birkaç biyomedikal firma, at nalı yengeci kanı kullanmadan tüm LAL reaksiyonunu yeniden üreten, bileşikleri üretti. Yine de LAL, tıpta endotoksinleri tespit etmek için baskın teknoloji olmaya devam ediyor.


Kaynaklar ve ileri okumalar için:


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

3 Yorum

  1. Tek sözüm sizlere teşekkür etmek istiyorum . Yeniden çok değişik konularda keyifle yayınladığınız bilgileri okumak ve özellikle çok enteresan yazılımları tekrar okuyup ve birçok arkadaşımla paylaşıyorum.
    Tekrar teşekkürler ,
    Saygılarımla

  2. Süper bir bilgi ,
    Tekrar teşekkürler ,
    Saygılarımla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir