Astronomi

Neden Bir Çok Kişi Astroloji İle Astronomiyi Birbirine Karıştırıyor?

Astroloji ve astronomi telaffuz edilince kulağa neredeyse aynı gelen iki kelimedir. Ancak özlerinde tebeşir ve teneşir kadar birbirinden farklıdırlar. Günümüzde biri saygı duyulan ve ciddi olarak çalışmalar yapılan bir bilim alanı iken diğeri ise büyük ölçüde batıl inanç olarak kabul edilmektedir. Ancak aslında ortak bir tarihleri vardır.

Atalarımız binlerce yıl önce gece gökyüzüne baktıklarında gördükleri şeylerin tam olarak ne olduğunu anlayamasalar da harika bir şey olduğunu fark etmişlerdi. Mevsimler, gelgitler, hasatlar kısacası onlar için o dönemde önemli olan bir çok şeyin gördükleri ışıklar ile ilgili olduğunu düşünmüşlerdi. Bunun sonucunda bir çok kültür kendi astrolojisini geliştirecekti.

Neden Bir Çok Kişi Astroloji İle Astronomiyi Birbirine Karıştırıyor?
Antik Çin ve Mayalardan Yunanlılara ve Arap imparatorluklarına kadar herkes yıldızlara ve gökyüzündeki yerlerine özel bir önem atfetmiştir. Astroloji, bir anlamda, insanın yaratıcılığının, felsefi ve kültürel gelişiminin temel taşlarından biridir.

Günümüzde astroloji dediğimiz zaman bir çok kişinin aklına doğum haritaları, ya da burç yorumları gelse de özünde astroloji, astronominin atasıdır. Çünkü bir zamanlar, her ikisi de temelinde aynı şeydi. Aslında binlerce yıl boyunca astroloji meşru bir bilim alanı olarak kabul edilmekteydi. Bu durum, astrolojinin sadece batıl inanç olarak tamamen reddedildiği “Akıl Çağı” sırasında değişti.

Astroloji Nedir?

Astrolojinin temel önermesi, göksel cisimlerin dünyevi olaylar üzerinde etkisi olduğu veya bunlarla ilişkili olduğudur. Kelime “Yıldızların Hesabı” anlamına gelen Astrologia’dan türemiştir.

Neden Bir Çok Kişi Astroloji İle Astronomiyi Birbirine Karıştırıyor?
Güneş borcu önemli olsa da aynı zamanda bir ay burcunuz ve doğduğunuz anda güneşin doğmasına ya da batmasına göre belirlenen bir yükselen burcunuz da vardır. Kişisel şemanız 12 evreye bölünür. Sonrasında da gezegenlerin pozisyonları ve aralarındaki açılara göre yıldız haritanız okunur.

Tek bir astrolojik sistem bulunmamaktadır. Babil, Mısır, Çin, Hint, Maya, Yunan, Roma ve Arap medeniyetlerinde birbirinden farklı astrolojik sistemler geliştirilmiştir. Ancak günümüzde en iyi bildiğimiz 12 burcun kökenleri günümüzden yaklaşık 2000 yıl Babil döneminde atılmıştır.

Kendileri bir yıl içinde 12 yeniay olduğunu fark etmişlerdi. Bunun bir sonucu olarak güneşin yolunu 12’ye böldüler ve her bir bölüm için yıldızların şekline bakarak boğa, akrep gibi isimler verdiler. Bu göksel takvim onlar için zamanı anlamanın bir yolu olacaktı. Aynı zamanda güneş burcu kavramının da başlangıcıydı.

Evrendeki her şeyin etrafımızda döndüğünü düşündüğümüz bir zamanda astronomi yıldızların ve gezegenlerin haritasını çıkarıyor ve astroloji de üzerimizdeki etkilerini yorumluyordu. Helenistik dünyada, Yunanca ‘astrologia’ ve ‘astronomia’ kelimeleri sıklıkla birbirinin yerine kullanıldı.

Neden Bir Çok Kişi Astroloji İle Astronomiyi Birbirine Karıştırıyor?

Aslına bakarsanız astrolojiyi dünyaya yayan ilk kişi de pek de sıradan olmayan bir astronomdu. Bu kişi İskenderiyeli Yunan matematikçi, coğrafyacı, astronom Klaudyos Batlamyus idi. Kendisi M.S 2. yüzyılda yazmış olduğu “Tetrabiblos” isimli eseri ile bunu başaracaktı. Bu kitabında dünyanın etrafındaki gezegenlerin hızlarını ve dönüşlerini gösterdi. İnsanlar sonraki 1500 yıl boyunca astroloji hesaplarında bu bilgileri kullanacaklardı.

Astroloji İle Astronomi Birbirinden Nasıl Ayrıldı? 

16. yüzyılda krallar ve kraliçeler kehanetlerde bulunmaları için astrologlar ile çalışıyorlardı. Shakespear neredeyse her eserinde astrolojiden söz ederdi. Ancak tam da bu dönemde bazı şeyler de değişmeye başlayacaktı.

John Dee
Krallar ve diğer yöneticiler, karar vermede onlara yardımcı olmak için genellikle astrologlardan danışmanlık hizmeti aldılar. Bu nedenle de astronomik araştırmaları finanse ettiler. John Dee Kraliçe I. Elizabeth’in danışmanlığı rolünün yanı sıra, aynı zamanda onun astroloğuydu.

Sonucunda tarih boyunca insanlar kendilerini evrenin merkezinde varsaymıştı. Galileo gibi bilim insanları ise güneşin evrenin merkezinde olduğunu, dünyanın da onun yörüngesinde döndüğünü anlamamızı sağladı. Astrolojideki her şeyin insanlar ile ilgili olduğu fikri derinden sarsılmıştı. Ancak elbette astroloji bir gece de kaybolmadı. Galileo bile para için astroloji dersleri vermeye devam etti.

1600’lü yıllarda yaşamış bir bilim insanı ve matematikçi olan Galileo Galilei, astronomi alanında birçok önemli keşfe imza attı. 

Astroloji ile astronominin birbirinden ayrımı bilimsel yöntemi anlamamız ile gerçekleşti. Bilimsel yöntem bir hipotez üretme ve sınama; deney ile toplanan veriyi kullanıp hipotezi işleme, mümkünse, genel bir teoriye ulaşıp hipotezin neden doğru olduğunu açıklama biçiminde devam eder.

Bir şeyin bu yöntem ile ölçülememesi bilimsel olmadığının işaretidir. Astronomi bu testi başarı ile geçmeyi başaracaktı, ancak astroloji için aynı şeyi söylemek olası değildi. Bu sürecin sonunda batı dünyasında astroloji giderek gözden düşmeye ve yapılan çalışmalar astronomi olarak isimlendirilmeye başlanacaktı.

Ancak gazeteler burç köşeleri çıkarmaya başladıktan sonra her şey değişecekti. Bu da 1930 yılında R.H. Naylor isimli bir astroloğun Kraliçe II. Elizabeth’in küçük kız kardeşi Prenses Margaret’in doğumunu değerlendiren köşe yazıları yazmaya başlamasıyla olacaktı.

Neden Bir Çok Kişi Astroloji İle Astronomiyi Birbirine Karıştırıyor?

Ek okumalar:Prenses Margaret Modern Burç Yorumlarına Nasıl İlham Verdi?

Günümüzde Astroloji, Astronominin Bir Dalı mı? 

Astronomi “göksel nesneler, uzay ve bir bütün olarak fiziksel evrenle ilgilenen bilim dalı” olduğundan, basitçe cevaplarsak: hayır. Ancak gördüğümüz gibi, iki disiplin ortak bir soydan geliyor ve ikisinin bazı yönleri örtüşüyor.

Astronominin temel amacı, evrenin fiziğini anlamaktır. Astrologlar, gök cisimlerinin konumları için astronomik hesaplamalar kullanırlar. Gök olaylarını dünyevi olaylar ve insan ilişkileriyle ilişkilendirmeye çalışırlar. Astrologlar evrenin uyumlu, değişmez ve statik olduğunu düşünürler. Gökbilimciler ise evrenin bir merkezsiz ve dinamik olduğu sonucuna varmışlardır.

Kısacası astroloji ve astronomi arasındaki farklar aslında çok açıktır. Birincisi evrene eleştirel bir biçimde bakarken, ikincisi evrenin gözlemlerini gelecekteki olayların kehanet aracı olarak kullanma eğilimindedir. Bunun sonucunda da birçok kişinin düşündüğü gibi hiçbir şekilde bugün birbirleriyle doğrudan ilişkileri kalmamıştır.

Astroloji ve Astronomi Neden Birbirine Karıştırılıyor?

Birçok insan için meseleleri karmaşıklaştıran şey, astrolojinin astronomi ile benzer içerikten büyük ölçüde faydalanmasıdır. Yetenekli bir astrologun, yıldızları “okumak” ve tahminlerini yapmak için gök cisimlerinin hareketlerini ve astronominin bazı temel ilkelerini anlaması gerekecektir. Bu da insanların astrolojinin gerçek olduğunu veya kanıta dayalı olduğunu zannetmesine yol açar. Oysa ki ortaya atılan görüşler astronomik olaylarla ilgili olsa da temelsiz ve soyuttur.

Ancak hatırlatalım. Astrolojiye inanan biri ile tartışmak, çoğu zaman boşunadır. Çünkü bu sadece mevcut inançlarını güçlendirecektir. Bu nedenle yapılması gereken en doğru şey bilimsel bilgileri gösterip kararı kendilerinin vermesini sağlamak olacaktır.

Ayrıca göz atmak isterseniz: Şifreli Mesajların Ardındaki Kişi Zodiac Katili Kimdi?


Kaynaklar ve ileri okumalar:


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Nesibe Manav

Öğrendikçe büyüyoruz, hayallerimiz ve dünyamız güzelleşiyor. Öğrenmek, hayatı anlamak için pek çok pencere açıyor. Matematiğin öğrettiği şeylerden biri de ne kadar bilirsen o kadar az şey bildiğini farketmen. Öğrenmeyi seviyorum ve öğrendiklerini paylaşmak beni mutlu ediyor. O yüzden paylaşalım ki bilgimiz artsın.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir