Toplum ve Yaşam

Aristoteles, Platon ve Sokrates Demokrasiden Neden Nefret Etti?

Günümüzde demokrasi antik dönem Atina’sının bize bıraktığı kalıcı miraslarından biri olarak kabul edilmektedir. Dünyanın hemen her yerinde insanlar demokratik hükümetlere güvenmektedir. Ancak durum bir zamanlar pek de aynı değildi.

Aristoteles, Sokrates ve Platon gibi felsefe öğretilerinin kurucu babaları demokrasiden pek de hoşlanmadılar. Üstelik demokrasiye güvendiğimiz için bizleri aptallıkla eleştirdiler. Öğrencisi Platon tarafından yazılan diyaloglarda Sokrates demokrasi hakkındaki endişelerinden bahseder.

Sokrates demokrasi konusundaki görüşlerini Cumhuriyet (Republic) isimli eserinin 6. kitabında aktarır. Atina devletinin bir gemiye benzediğini söyler. Gemi kaptanının iri, güçlü bir adam olduğunu ama sağır olduğunu, gözlerinin iyi görmediğini ve geminin nereye gittiğini bilmediğini ekler.

sokrates demokrasi anlayışı
Aristoteles, Platon ve Sokrates demokrasi konusunda benzer endişelere sahipti.

Bu esnada mürettebatının tamamı gemide kaotik hayatlar sürmektedir. Aynı zamanda da geminin gerçek kaptanının kim olması gerektiğini tartışır. Sonucunda aralarından bir kendisinin gerekli yeteneğe sahip olduğunu iddia ederek kaptan olacağını söyler. Kendisi kaptan olmak için özel bir yeteneğe gerek olmadığına ikna olmuştur. Sonuç elbette hedefine varamayan bir gemi yolculuğu olacaktır.

Sokrates bu demokrasi eleştirisinde, gemdeki yolcuları Atina vatandaşları olarak tasvir eder. Halk güçlüdür ama kendi kendini yönetecek bilgi ve entelektüel anlayışa sahip değildir. Bulanık gözleri ve duymayan kulaklarıyla Atina adlı gemi hiçbir zaman hedefine varamayacaktır. Sokrates demokrasi eleştirisine diğer kitaplarında da devam eder.

Sokrates’in Demokrasi İle İlgili Endişesi Neydi?

Aristoteles, Platon ve Sokrates Demokrasi
Atina Sanat Akademisi’nde bulunan Sokrates ve Platon’un heykelleri.

Birçok kişi tarafından Batı felsefesinin kurucu figürü olarak görülen Sokrates (MÖ 469-399), Yunan filozoflarının hem en çok tanınanı hem de en tuhaf olanıdır. Sokrates kendisi hiçbir şey yazmamıştır. Onun hakkında bilinen her şey birkaç çağdaşı ve takipçisinin, özellikle de öğrencisi Platon’un yazılarından bizlere aktarılanlardan ibarettir.

Sokrates öğretisinde merkeze insanı koyar. Amacı insanı iyi, akıllı ve âdil yapmanın yollarını bulmak ve göstermektir. Sokrates’e göre doğru davranış için doğru bilgi şarttır. Doğru bilgi olduğunda ise bunun ardından doğru davranış gele­cektir. Ona göre sadece bir iyi vardır. Bu da bilgidir. Ayrıca sadece bir kötü vardır. Bu da cehalettir. ( Detaylar: “Bildiğim Tek Şey Hiçbir Şey Bilmediğimdir”: Sokrates Bu Sözle Ne Anlatmak İstemişti?)

Sokrates demokrasi kavramının bazı tehlikeler barındırdığını biliyordu. Ona göre, bir hükümdar popülaritesinden dolayı seçilmemeliydi. Bir hükümdar bir devleti yönetmek için gerekli becerilere sahip olduğu için seçilmeliydi.

sokrates demokrasi

Sokrates, herkesin devleti yönetme şansına sahip olmasının da mantıklı olmadığına inanıyordu. İnsanlar gerekli becerilere sahip olmasalar bile demokrasinin halkın yönetmesine izin verdiğini düşünmek onu üzüyor ve bu nedenle de demokrasiden nefret ediyordu.

Sokrates açıkça Atinalı dostlarının gemilerinin nasıl yönetildiği konusunda daha fazla düşünmelerini istiyordu. Gemi sahiplerine veya mürettebatına güvenmeyi bırakıp, gemide yüksek sesle konuşmayan, pek çok kimse tarafından görmezden gelinen, ancak ilim ve fazilet sahibi birini aramalarını istiyordu. Sokrates, yönetmeye yetkili kişinin bir filozof olduğunu öne sürüyordu.

Socrates genç Atinalıların zihinlerini yozlaştırmakla suçlandı ve ölüme mahkûm oldu. Kendi­sine alternatif ceza olarak sürgün seçeneği önerildiyse de mahkumiyet kararını kabul etti. MÖ 399’da öldürücü dozda baldıran zehri verilerek öldürülecekti. 

Aristoteles’de Demokrasi Konusunda Endişeliydi

Kitabın sonraki bölümlerinde Platon, demokrasinin ideal devletin çöküşünün sonraki aşamalarından biri olduğunu öne sürer. Durum o kadar kötü hale gelir ki insanlar sonunda bir diktatörün onları demokrasiden kurtarması için yalvarırlar. Diğer bir deyişle Platon’a göre demokrasi tiranlığa yol açar.

Yunan filozofu Aristoteles (MÖ 384 – MÖ 322) de benzer endişeler taşır. Kendisi Atina siyaseti hakkındaki en değerli kaynaklarımızdan biridir. Atina demokrasisi üzerine en önemli iki eseri kaleme almış olan Aristoteles Politics ve Athenian Constitution isimli kitaplarında demokrasiyi sert bir şekilde eleştirmişti.

Aristoteles’in demokrasisiyle ilgili başlıca sorunu liderlerin kendisini rahatsız eden davranışlarıydı. En rahatsız olduğu liderlerin başında da Atina’nın ilk tiranı olarak bilinen Peisistratos geliyordu.

Antik çağda  M.Ö 608- 527 yılları arasında Atina’da yaşayan, iki kez tiranlıktan indirilmesine rağmen uyguladığı etkili propaganda yöntemleriyle üç kez iktidara gelen bir propaganda Peisistratos.

Uzlaştırıcı tutumu, imar çalışmaları ve halkın güvenini kazanmaya verdiği önem sayesinde Peisistratos iyi kalpli, sevecen ve bağışlayıcı biri, bir tirandan ziyade bir yurttaş olarak takdir toplamıştı. Çıkardığı yasalarla, bayındırlık işleriyle ve rüşvetle de halkın desteğini kazanmıştı.

Atina’nın gıda tedarikini güvence altına almanın önemli olduğunu anlamış ve buna uygun politikalara devam etmişti. Bu arada, şehir hayatını geliştirmek ve istihdam yaratmak amacıyla geniş kapsamlı bir inşa programına da başlamıştı. Tüm bunları sadece iyilik olsun diye yapmıyordu. Sonucunda şehirliler üretmekle ve çiftçiler tarlalarında çalışmakla meşgul oldukları sürece, sorun çıkarmaya vakit bulamıyorlardı. 

Ayrıca, koyduğu % 10’luk kazanç vergisi Peisistratos’un zenginliğine zenginlik katmaktaydı. Bununla birlikte, kanunların uygulanması konusunda son derece titizdi. İskitli okçulardan oluşan bir tür kolluk kuvveti de kurmuştu.Sonuç olarak Peisistratos sözde demokrasiyi desteklese de halkı kandırarak Atina’da birçok kez üstün gücü ele geçirmeyi başardı. Böylece üç kez arka arkaya tiran olarak seçilecekti.

Aristoteles, Platon ve Sokrates Tarafından Dile Getirilen Bu Demokrasi Eleştirilerinden Ne Anlamalıyız?

Atina’nın nüfusu ve bu nüfusun ne kadarının demokrasiye katıldığı hakkındaki bilgiler sadece yakın tahminlerden oluşur. Atina nüfusu içindeki köle ve Atina dışından gelen nüfus sürekli olarak değişmiştir. MÖ 4. yüzyılda Atina nüfusunun 250.000-300.000 arasında olduğu tahmin edilir. Bu nüfusun 100.000’i Atina vatandaşı ve Atina vatandaşları arasında da sadece 40.000 i oy verme hakkına sahip yetişkin erkek nüfusu bulunduğu tahmin edilir. Resim: Joseph Mallord William Turner, 1815,

Yazının sonlarına gelirken, Atina’daki demokrasinin bugün sahip olduğumuz demokrasiden farklı olduğunu anlamanız önemlidir. Demokrasinin ilk formu doğrudan demokrasi olarak adlandırılır. Atinalı vatandaşlar temsilci seçmezler, onun yerine yasaları oylayarak karar verirlerdi. Ancak nüfusun sadece yüzde yirmisi oy hakkına sahipti. Bunların hepsi de 18 yaşın üzerindeki özgür beyaz erkeklerdi.

Atina’dan farklı bir hükümete sahip olmamız benzer sorunları paylaşmadığımız anlamına gelmez. Sokrates, eğitimsiz ve kolayca yönetilen bir nüfusun devlet üzerinde güç sahibi olmasının yarattığı sorunlardan endişe duyuyordu. Oy veren halkın elindeki makamların gücünü birleştiren bu gerçekler, Sokrates’in baldırana uzanmasını da sağlayacaktı.

Sokrates’e göre eğitim, demokrasi için en iyi umuttur. Bir liderde olması gereken özellikleri anlayan, bir dolandırıcı ile meşru bir lider arasındaki farkı bilen ve hangi yolu izlemesi gerektiğini görebilen bir nüfus, etkili bir demokrasi ile Sokrates’in kabusu arasındaki farktır.


Kaynaklar ve ileri okumalar

  • Lee, Trevor. “Why Aristotle Hated Athenian Democracy” TheCollector.com, August 16, 2022, https://www.thecollector.com/aristotle-philosophy-on-democracy/.
  • Aristotle’s thinking on democracy has more relevance than ever. Yayınlanma tarihi: 23 Ağustos 2018; Bağlantı: https://www.prospectmagazine.co.uk/
  • Why Socrates Hated Democracy, and What We Can Do about It. Yayınlanma tarihi: 7 Ekim 2017; Bağlantı: https://bigthink.com/

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir Yorum

  1. Aynen katılıyorum demokrasi olmasa da içimizdeki hain kanseri kessek bir gecede.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir