“Alfa kurt” ve “alfa köpek” kavramları dilimize tamamen yerleşmiş kelimelerdir. Benzer bir fikri Alfa erkekte de görebilirsiniz. Ancak üzgünüz. Bu fikir aslında sadece filmlerde geçerlidir.

Alfa Kurt Efsanesi Nasıl Ortaya Çıktı?
1940’larda, kurt sürülerini inceleyen araştırmacılar, bu hayvanların katı bir hiyerarşi içinde yaşadığını düşündüler. Gözlemlerine göre, sürüde güçlü olan bir erkek ve bir dişi, diğer bireyler üzerinde baskın bir kontrol sağlıyordu.
Yeme ve çiftleşme sırasını belirleyen bu baskın çift, “alfa” olarak adlandırıldı. Daha düşük statüde olan kurtlar “beta”, en alt sıradakiler ise “omega” adı verilecekti.. Bu terimler zamanla popüler kültüre yerleşti ve insan toplumundaki liderlik ve güç ilişkilerini açıklamak için yaygın bir şekilde kullanılmaya başlandı.

Ancak bu sınıflandırmada büyük bir hata vardı. Vahşi doğada yaşayan kurtlar aslında böyle bir hiyerarşi oluşturmaz. Küçük bir alanda bir arada yaşamaya zorlanan esaret altındaki kurtlar arasında baskınlık ilişkileri gelişebilir. Ancak doğal ortamlarında durum tamamen farklıdır.
Doğada bir kurt sürüsü, tek eşli yaşayan bir anne ve babanın yavrularından oluşur. Sürünün içinde bazen bir ila üç yaşındaki daha büyük kardeşler de bulunabilir, ancak sürünün yapısı temel olarak bir aile birimi şeklindedir.
Alfa Kurt Yanılgısının Kökeni
Sürüye liderlik eden baskın kurt fikri, 1947 yılında Rudolf Schenkel tarafından ortaya atıldı. Schenkel, Expressions Studies on Wolves adlı çalışmasında, İsviçre’deki Basel Hayvanat Bahçesi’nde 10’a 20 metrelik dar bir alanda tutulan on kurdu gözlemledi.

Schenkel, en yüksek rütbeye sahip erkek ve dişinin çift oluşturduğunu fark etti. Çalışmasında, “Alfa hayvanlar, aynı cinsiyetten bireyler arasındaki tüm rekabeti sürekli olarak kontrol ederek ve bastırarak sosyal konumlarını savunurlar” diye yazdı.
Bu gözlemler, esaret altındaki kurtlar arasında bir hiyerarşi bulunduğunu gösteriyordu. Ancak zamanla, bu davranışın vahşi doğadaki kurt sürülerinde de geçerli olduğu düşüncesi yaygınlaştı.
Schenkel’in tanımladığı “alfa” baskınlık modelini, daha sonraki ekolojistler de benimsedi. Bunlardan biri, Uluslararası Kurt Merkezi’nin kurucusu ve kurt ekolojisi alanında dünyanın önde gelen uzmanlarından biri olan David Mech’ti. David Mech’in 1970 yılında yazdığı kitabı, alfa kurt kavramının yaygınlaşmasında istemeden önemli bir rol oynadı.

Kitap, büyük ilgi gördü.1960’lar ve 1970’lerde yapılan diğer araştırmalar da, hep esaret altındaki kurtlar üzerinde gerçekleştirildiği için, bu modeli doğruluyormuş gibi göründü.
Ancak kitabını yayımladıktan sonra, Mech vahşi doğada yapılan yeni araştırmaların bu modelin artık geçerli olmadığını gösterdiğini fark etti. Doğal ortamlarında yaşayan kurt sürülerinin, esaret altındaki sürülerden tamamen farklı davrandığı ortaya çıktı. Mech, bu hatalı algının yayılmasına istemeden katkıda bulunduğunu kabul etti ve “alfa kurt” kavramının bilimsel geçerliliğinin olmadığını açıkladı.
David Mech, kitabının 1981’de yeniden basıldığını ve hâlâ piyasada olduğunu, ancak bu durumdan memnun olmadığını belirtti. Yayıncıya defalarca kitabın basımını durdurması için çağrıda bulunduğunu ancak bunun gerçekleşmediğini söyledi. Tıpkı yanlış anlaşılan diğer bilimsel kavramlar gibi, “alfa kurt” modeli de popüler kültürde inatla varlığını sürdürüyor.
Bilimsel Araştırmalar Alfa Kurt Kavramını Çürütüyor
Alfa kurt fikrinin en yaygın sonuçlarından biri, sürüdeki bireylerin lider olmak için birbirleriyle mücadele ettiği ve genellikle bu konumu savaşarak kazandıkları düşüncesidir. Popüler inanışa göre, en güçlü ve en saldırgan kurt, sürünün başına geçer.
Ancak vahşi doğada durum böyle değildir. Sürü liderleri, aslında sadece üreme yoluyla bu konumu elde ederler. Bir başka deyişle, sürüye liderlik eden kurtlar, genellikle çiftleşip yavrularını büyüten ebeveynlerdir. Sürü, onların yavrularından ve bazen de birkaç yaşındaki büyük kardeşlerden oluşur.
Bu nedenle, bilim insanları artık “alfa erkek” veya “alfa dişi” gibi terimleri kullanmamaktadır. Bunun yerine, “üreyen erkek” ve “üreyen dişi”, “erkek ebeveyn” ve “dişi ebeveyn” ya da “yetişkin erkek” ve “yetişkin dişi” ifadelerini tercih etmektedirler.
Son yıllarda yapılan birçok araştırma, vahşi doğadaki kurt sürülerinde alfa hiyerarşisinin bulunmadığını doğruladı. Bu çalışmalardan en önemlileri, David Mech tarafından 1999 ve 2000 yıllarında yayımlanan makalelerdir.
Mech, Kanada’nın Ellesmere Adası’ndaki bir kurt sürüsünün 13 yaz boyunca varlığına alışmasını sağlayarak onları yakından incelemeyi başardı. Olağanüstü bir gözlem süreci sonunda, sürüyü zaman zaman bir metre mesafeden bile gözlemledi. Bu gözlemler, vahşi doğadaki kurt sürülerinde baskınlık mücadelesinin bir istisna olduğunu ve liderlik rollerinin rekabetle değil, doğal üreme düzeniyle oluştuğunu bir kez daha kanıtladı.

Alfa Kurt Yoksa İse O Zaman Sürüye Kim Liderlik Eder?
Çoğu kurt yavrusu, bir yaşına geldiğinde sürüyü terk eder. Bu ayrılma genellikle dalgalar halinde gerçekleşir. Bazı yavrular erken ayrılırken, geri kalanlar ebeveynleri yeni bir yavru grubu yetiştirdiğinde sürüden ayrılmaya zorlanır. Bağımsızlığa adım atan genç kurtlar, kendilerine uygun bir eş ve yeni bir yaşam alanı aramaya başlar.
Fakat kurt sürülerinin büyüklüğü ve yapısı, yaşam alanlarına göre değişiklik gösterir. 1995 yılında Yellowstone Ulusal Parkı’nda kurtların yeniden doğaya kazandırılmasıyla, daha büyük sürüler oluşmaya başlamıştır. Buralardaki sürüler, av yoğunluğunun fazla olması nedeniyle daha fazla üye içerir. Ancak, bu büyük sürüler bile yalnızca ebeveynler ve onların yavrularından oluşur. Tek fark, bazı yavruların dört yaşına kadar sürüde kalabilmesidir.
Başka bir varyasyon ise, ebeveynlerden birinin ölmesi durumunda yerine yeni bir eşin gelmesiyle oluşan sürülerdir. Bazen, yeni gelen ebeveyn kendi yavrularını da beraberinde getirir. Daha büyük sürülerde, hem anne hem de kızı doğum yapar. Ancak genellikle anne baskın bir konumda kalırken, kızı kendi yavrularını yönetir.
Ancak, bu farklı sürü yapılarının hiçbiri, güce dayalı katı bir hiyerarşi fikrini desteklemez. Kamuoyunun zihninde yer eden “alfa kurt” kavramının aksine, sürüyü yöneten ebeveynler ya da nadiren büyükanne ve büyükbabalar, bu rolü güçle değil, yavrularını dünyaya getiren bireyler olmaları nedeniyle üstlenir.
Sonuç Olarak;
Bugün, “alfa kurt” terimi artık kurt ekolojisi konusunda uzman araştırmacılar tarafından kullanılmamaktadır. Ancak, halk arasında yaygın bir söylem olmaya devam etmektedir ve muhtemelen uzun bir süre daha popüler kültürde varlığını sürdürecektir.
Özellikle insan ilişkilerine “alfa erkek” kavramını uyarlayanlar, bunun yalnızca esaret altında ve köşeye sıkışmış canlıların davranışına karşılık geldiğini göz önünde bulundurmalıdır.
Kaynaklar ve ileri okumalar
- Is the Alpha Wolf Idea a Myth? Yayınlanma tarihi: 28 Şubat 2023; Bağlantı: https://www.scientificamerican.com
- L David Mech. 2011. Alpha status, dominance, and division of labor in wolf packs. Canadian Journal of Zoology. 77(8): 1196-1203. https://doi.org/10.1139/z99-099
- Why everything you know about wolf packs is wrong. Yayınlanma tarihi: 12 Mart 2013; Bağlantı:
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel