Kampüs

30 Milyon Kelime Farkı Tam Olarak Ne Anlama Gelmektedir?

Yoksulluk içinde büyüyen çocukların 3 yaşına geldiklerinde 30 milyon daha az kelime duyduklarını biliyor muydunuz? Bu çarpıcı bulgu, 1992 yılından bu yana eğitimcilerin, ebeveynlerin ve politika yapıcıların yoksul çocukların eğitimi üzerine düşüncelerini derinden etkiledi. Ancak bu bulgu, zamanla “30 milyon kelime farkı” olarak bilinen bir efsaneye dönüştü ve eğitim politikaları ile uygulamaları üzerinde uzun süreli bir tartışma yarattı.

30 milyon kelime

30 Milyon Kelime Farkı Araştırması Nasıl Gerçekleşti?

Todd Risley ve Betty Hart, 1990’ların başında, sosyo-ekonomik durumun okul öncesi çocukların gelişimini nasıl etkilediğini incelemek üzere bir araştırma gerçekleştirdi. Çalışma, farklı sosyo-ekonomik düzeylere sahip ailelerden gelen dokuz aylıktan üç yaşına kadar olan çocukları kapsıyordu.

Araştırmaya toplam 42 aile dahil edildi ve bu ailelerdeki çocuklar ile yetişkinler arasındaki yüzlerce saatlik etkileşim kayıt altına alındı. Araştırma sürecinde, bu ses kayıtlarının dökümleri çıkarılarak incelendi. Hart ve Risley, çocuklar ve ebeveynleri arasındaki dilsel etkileşimlerde büyük bir uçurum olduğunu keşfetti:

  • Düşük gelirli ailelerde ise bu sayı yalnızca 616 kelimeye kadar düşüyordu.
  • Varlıklı ve eğitimli ailelerde, çocuklar ve ebeveynleri arasında saatte ortalama 2.153 kelimelik bir etkileşim gerçekleşiyordu.
30 Milyon Kelime Farkı Tam Olarak Ne Anlama Gelmektedir?

Bu fark, çocukların maruz kaldığı kelime sayısının üç yaşına kadar önemli ölçüde değiştiğini ve düşük gelirli ailelerde yetişen çocukların toplamda yaklaşık 30 milyon kelime daha az duyduğunu ortaya koydu.

Bunun açıklaması da basitti. Daha düşük gelirli evlerdeki ebeveynler genellikle daha kısa ve yüzeysel yorumlar yapma eğilimindeydi. Buna karşılık, varlıklı ailelerdeki ebeveynler çocuklarıyla çeşitli konular hakkında uzun sohbetler ederek, hafızalarını ve hayal güçlerini kullanmalarını teşvik ediyordu.

Araştırmacılar ayrıca, kendileriyle daha fazla konuşulan çocukların IQ testlerinde daha yüksek puanlar aldığını iddia etti. Çalışmanın bir uzantısı olarak, araştırmacılar ilk çalışmadaki çocukların bazıları hakkında veri toplamaya devam etti. Bu veriler, erken yaşta dil becerileri kazanan çocukların ilerleyen yıllarda daha iyi dil becerileri geliştirdiğini öne sürdü. Çalışmanın bulguları, dil gelişimi ve eğitimde eşitsizlikler üzerine uzun süreli bir tartışmayı ateşledi.

30 Milyon Kelime Farkı İle ilgili Eleştiriler Nelerdir?

30 Milyon Kelime Farkı Tam Olarak Ne Anlama Gelmektedir?
Bu kitap çok fazla ilgi çekti ve çekmeye de devam ediyor.

Bu bulgular, 1995 yılında bir kitapta yayımlandı ve büyük ilgi gördü. Google Akademik’e göre, kitap bugüne kadar 8.000’den fazla kez alıntılandı. Ayrıca, 20 yıldan fazla bir süre sonra hâlâ yayıncısının en çok satan eserlerinden biri olmaya devam ediyor.

Ancak, Hart ve Risley’nin çalışması yayımlandığından beri, eleştirmenler verilerin nasıl toplandığı ve yorumlandığı konusunda çeşitli sorgulamalar yaptı. Bu eleştiriler, çalışmanın bazı yönlerinin geçerliliği üzerine bir tartışma başlatarak konuyu daha da genişletti.

Çocukların erken yaşta ebeveynleriyle kaliteli bir şekilde etkileşim halinde olmalarının, ileriki yaşlardaki dil becerilerini etkilemesi elbette mantıklıdır. Çünkü gelişimin ilk yılları, beynin hızlı bir büyüme ve öğrenme sürecinde olduğu kritik bir dönemdir. Ancak, yoksulluk içinde büyüyen çocukların üç yaşına kadar 30 milyon daha az kelime duyduğu fikri dikkatle ele alınmalıdır.

Çocuklar ile etkileşim kurmak elbette önemlidir. Ancak aksi durumda arada kapatılamayacak bir fark olacağı fikri tartışmalıdır.

Bu tür bir yaklaşımın, ayrımcılığı tetikleme riski taşır. Sosyoekonomik olarak dezavantajlı bireylerin çocuklarının, hiçbir zaman akranlarını yakalayamayacağı şeklinde bir mitin doğmasına neden olur. Böyle bir algı, bu ailelerin eğitimde eşit fırsatlar için mücadele etme motivasyonunu da olumsuz etkiler. Bu nedenle, bu tür iddialar üzerinde daha fazla araştırma yapılması ve verilerin dikkatlice yorumlanması büyük önem taşır.

Araştırma kapsamında yalnızca 42 ailenin incelenmesi ve 30 milyon kelime gibi dikkat çekici bir rakamın doğruluğu başlı başına sorunluydu. Bu rakamın ilgi çekmek adına abartıldığı düşünülüyordu, çünkü sonraki çalışmalar farklı sonuçlara ulaşmıştı.

Ayrıca, araştırmacılar bebekler 7 ila 9 aylıkken başlayarak, 2,5 yıl boyunca her evi ayda bir kez bir saat ziyaret etti. Bu kısa gözlem süresi, verilerin doğruluğunu sorgulatıyordu. Eğitimli bir ebeveyn, gözlemci varlığında daha detaylı konuşabilirken, diğerleri sessiz kalmayı tercih edebilirdi. Bu durum, çalışmanın metodolojisinin önyargılar içerebileceğini gösteriyordu.

Çocukların Kelime Haznesi Neye Bağlıdır?

Çocukların kelime haznesi yalnızca konuşma yoluyla gelişmez. Kelime dağarcığını genişletmenin en etkili yollarından biri çocukları erken yaşta kitaplarla buluşturmaktır. Bu konuda yapılan en önemli çalışmalardan biri, Nevada Üniversitesi’nden sosyolog Mariah Evans tarafından 42 ülkede gerçekleştirilen araştırmadır. Evans’ın sonuçları, evde bulunan kitap sayısının, çocuğun bilişsel becerilerinin gelişimi ve akademik performansı üzerinde son derece güçlü bir etkiye sahip olduğunu ortaya koymuştur.

Kitaplarla dolu bir evde büyümek, daha sonraki yaşamda okuryazarlık üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Ancak bunun için evdeki kitap sayısının en az 80 olması gerekir.

Araştırmada dikkat çeken bir diğer bulgu, kitapların özellikle eğitim seviyesi ve geliri düşük dezavantajlı ailelerin çocukları için çok daha faydalı olmasıdır. Evdeki kitaplar, bu çocukların bilişsel gelişimine ve eğitimdeki fırsat eşitsizliğinin azaltılmasına önemli katkılar sağlamaktadır. Konu ile ilgili daha kapsamlı yazımızı ayrıca incelemek isterseniz. Çocuğun Başarısı Evdeki Kitap Sayısı İle Doğru Orantılı.

Sonuç olarak

Sosyoekonomik durum ne olursa olsun, ailelerin yaşam biçiminde yapacakları küçük değişiklikler, çocuklarının geleceğinde büyük farklar yaratabilir. Çocuklarımızla kaliteli diyaloglar kurmak, onlarla zaman geçirmek, hikayeler anlatmak ve kitaplarla dolu bir evde büyümelerini sağlamak, onlara sunabileceğimiz en değerli katkılardan biridir. 30 milyon kelime farkı bir efsane olabilir. Ancak kesin olan bir şey var ki, iletişim her çocuk için vazgeçilmezdir ve gelişimlerinde hayati bir rol oynar.


Kaynaklar ve İleri Okumalar:

  • M. D. R. Evans, Jonathan Kelley, Joanna Sikora, Scholarly Culture and Academic Performance in 42 Nations. Social Forces, Volume 92, Issue 4, June 2014, Pages 1573–1605, https://doi.org/10.1093/sf/sou030
  • 30 Million Word Gap: Why Some Kids Are Left Behind. Yayınlanma tarihi; 9 Mart 2017. Bağlantı; 30 Million Word Gap: Why Some Kids Are Left Behind
  • Let’s Stop Talking About The ’30 Million Word Gap’; yayınlanma tarihi;1 Haziran 2018. Kaynak site: NPR. Bağlantı; Let’s Stop Talking About The ’30 Million Word Gap’; /
  • Golinkoff RM, Hoff E, Rowe ML, Tamis-LeMonda CS, Hirsh-Pasek K. Language Matters: Denying the Existence of the 30-Million-Word Gap Has Serious Consequences. Child Dev. 2019 May;90(3):985-992. doi: 10.1111/cdev.13128. Epub 2018 Aug 13. PMID: 30102419; PMCID: PMC10370358.
  • Wasik, Barbara & Hindman, Annemarie. (2015). Talk alone won’t close the 30-million word gap. Phi Delta Kappan. 96. 50-54. 10.1177/0031721715575300.

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir