Çoğu insan salgın haline gelen bir hastalığı mikroplar veya fiziksel yollarla yayılan bir şey olarak düşünür. Ancak, zihnin gücünü ve kendisini tehdit altında hissettiğinde bedenin kontrolünü ele geçirme yeteneğini asla küçümsememelisiniz. Tarihin tozlu sayfalarından buna bir çok örnek vermek mümkündür. Bunun en ilginç örneklerinden biri takvimler 30 Ocak 1962 tarihini gösterdiğinde Tanzanya’da yaşanmıştı.
1962 salgını bir kız okulunda başladı ve ardından diğer topluluklara yayıldı. Kontrol edilemeyen kahkahalar yaklaşık 1.000 kişiyi etkiledi. Salgın birkaç ay kadar sürdü ve 14 okulun geçici olarak kapanmasına neden oldu.
Tanzanya Gülme Krizi Nasıl Başladı?
1962’de bir Ocak günü, Tanzanya’nın batısındaki Victoria Gölü yakınlarındaki ve o zamanlar “Tanganyika” olarak anılan Kashasha’daki bir yatılı okulda üç öğrenci histerik bir şekilde gülmeye başladı. Çok geçmeden, öğrencilerin yaklaşık %60’ı kontrolsüz bir biçimde gülmeye başlayacaktı.
Gülme krizi kısa sürede tüm okula yayılacaktı. Aslına bakarsanız bu tarihten itibaren de yaklaşık 2 hafta boyunca gülmeye de devam edeceklerdi. Gülme ile ilgili sıkıntı yaratan şeyin ne olduğunu merak edebilirsiniz. Gülerken nefes almak çok zordur. Bu yüzden sadece yirmi saniye kadar gülebilirsiniz. Ancak, bazı çocuklar durmadan gülüyordu.
Altı saatten iki haftaya kadar süren gülme nöbetleri o kadar rahatsız edici oldu ki okuldaki öğretmenler dersleri iptal etmek ve öğrencileri evlerine göndermek zorunda kaldı. Ancak yatılı öğrencilerin evlerine gönderilmesi salgına daha büyük bir yayılma alanı sundu. Ayrıca burada işler tuhaflaşmaya başladı. Ebeveynleri onları almaya geldiğinde onlar da kontrolsüz bir şekilde gülmeye başladılar. Ancak okuldaki hiçbir öğretmen veya yetişkin personel bu durumdan etkilenmedi.
Salgın diğer köylerde de çoğunlukla gençler arasında yayılarak etkisini arttırdı. Aralıklarla ortaya çıkan ve yaklaşık 18 ay süren bu salgın toplamda 1000’den fazla kişiyi etkiledi, 14 okul kapatıldı. Hastaların semptomları, birkaç saatten 16 güne kadar süren tekrarlayan gülme ve ağlama ataklarını içeriyordu. Bu krizlere huzursuzluk, amaçsız hareketler ve bazen de şiddet eşlik ediyordu. Ancak ortada bu durumun gerçekleşmesi için herhangi bir neden yoktu.
Bununla birlikte, ilk raporlardan yaklaşık bir buçuk yıl sonra, gülme salgını geldiği gibi gizemli bir şekilde biti. Daha az insan, kısalan gülme nöbetleri yaşadı. Sonrasında okullar açıldı ve bölge halkı hayatlarına geri döndü.
Tanzanya’da Gülme Krizine Ne Neden Oldu?
2003 yılında yani Tanzanya gülme krizinden kırk bir yıl sonra fenomeni Christian Hempelmann isimli bir doktora öğrencisi konuyu araştırmaya başladı. Sonucunda yaşananları kitlesel histeri diğer bir ismiyle kitlesel psikojenik bozukluk olarak tanımlayacaktı.
Kitlesel histeri genelde belli bir nedeni olmadan çeşitli hastalık belirtilerinin gizemli bir şekilde ortaya çıkması ve yayılmasıdır. Çoğunlukla dışarıya izole topluluk ve gruplarda görülmektedir. Yayılması stres seviyesi yüksek topluluklarda daha olasıdır.
Kitlesel histeri ile ilgili sorun, sahada gözlemlenemeyecek kadar ender olmaları ve ne zaman olacaklarını tahmin etmenin bir yolunun olmamasıdır. Onlara neyin sebep olduğu ve onları neyin ortadan kaldırdığı da tamamen bilinmezdir. Bu da insan psikolojisi ile ilgili anlayışımızın ne kadar eksik olduğunun altını çizmektedir.
Bir başka kitlesel histeri vakası da 1991’de, Rhode Island’daki bir lisede gerçekleşti. Okuldaki bazı öğrenci ve öğretmenler, havalandırma sisteminden zehirli dumanlar geldiğini düşündüler. Bu dumanı ilk fark eden 14 yaşındaki kız çocuğu ağlayarak yere düştü. Midesinin ağrıdığını ve gözlerinin acıdığını söyledi. Sonrasında da diğer öğrenciler ve o odadaki öğretmen de daha sonra aynı semptomları yaşamaya başladı.
Büyük bir korkuyla hepsi koridora koştular. Kısa süre sonra, koridoru net bir şekilde görebilen bitişik sınıflardaki öğrenciler ve öğretmenler de semptomları yaşamaya başladı. Ancak devamında yapılan araştırmada okulda toksik gaz kanıtı bulunamadı.
Çocukları ve öğretmenleri tedavi eden doktorlar, salgının Basra Körfezi Savaşı sırasında kimyasal savaş korkusunun yol açtığı bir kitle histeri vakası olduğu sonucuna vardı. Elbette kitlesel histeri ile ilgili verebileceğimiz en bilindik örnek ise Salem cadı mahkemeleri olacaktır.
Sonuç Olarak;
Tanzanya gülme krizi ile ilgili olarak uzmanlar salgının evdeki “geleneksel muhafazakârlık” ile okuldaki bu inançlara meydan okuyan yeni fikirler arasındaki kültürel uyumsuzluğun ( Tanzanya o dönemde İngiliz sömürgesi idi) bir çatışması neticesinde ortaya çıkmış olacağını dile getirdi. Kimisi de salgının sebebinin beyni etkileyen viral bir enfeksiyon olabileceğini öne sürse de bu fikir genel anlamda kabul görmedi.
1962 kahkaha salgınından etkilenen insanlar kitlesel isteri büyüsüne kapıldıkları için mi, canları istediği için mi güldüler, hatta yaşananlar salgın tanımına bile uyuyor mu asla bilemeyeceğiz. Bununla birlikte, insanlık tarihindeki bu tür olayların bugün bize psikoloji hakkında neler öğretebileceğini düşünmek ilginçtir. Çıkarılacak en büyük ders, insanların diğer insanların eylemlerinden kolayca etkilenen sosyal yaratıklar olduğudur. Bu nedenle, kendinizi doğru insanlar ile çevrelemeniz önemlidir.
Kaynaklar ve ileri okumalar
- Hempelmann, Christian. (2007). The laughter of the 1962 Tanganyika ‘laughter epidemic’. Humor-international Journal of Humor Research – HUMOR. 20. 49-71. 10.1515/HUMOR.2007.003.
- The 1962 Laughter Epidemic of Tanganyika Was No Joke. Yayınlanma tarihi: 15 Ocak 2016; Bağlantı: https://www.atlasobscura.com/
- The Epidemic of 1962—of Laughter. Yayınlanma tarihi: 30 Mayıs 2022; Bağlantı: https://www.psychologytoday.com/
- Not Funny: The 1962 Tanganyika Laughing Epidemic Struck Hundreds Of Children. Yayınlanma tarihi: Bağlantı: https://historydaily.org/
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel