Kimya

Modern Kimyanın Mucidi Antoine Lavoisier ve Kellesinin Hikayesi

Antoine Lavoisier’in yaşamı iki devrim etrafında şekillenmiştir. İlki yüzyıllar boyunca simya adı altında sürdürülen çalışmaların bugünkü kimya bilimine dönüşmesi sağlamıştır. Diğeri ise hayatını kaybetmesine neden olmuştur.

Antoine Lavoisier kimyada devrim yarattı. Elementleri karbon, hidrojen ve oksijen olarak adlandırdı. Oksijenin yanma ve solunumdaki rolünü keşfetti. Suyun bir hidrojen ve oksijen bileşiği olduğunu belirledi. Kükürtün bir element olduğunu keşfetti.

En önemlisi kimyanın nitel bir bilimden nicel bir bilime dönüşmesine yardımcı oldu. Ancak ne yazık ki günümüzde adı bunlardan ziyade onun hakkında anlatılan bir hikaye ile anılmaktadır. Bu hikaye onun idamı ile ilgilidir.

Bu hikayenin internette farklı versiyonları yer alır. Bir tanesi Lavoisier’in son deneyinin, ölümden sonra kopmuş bir kafanın bilinçli kalıp kalmadığını görmek olduğunu anlatır. Asistanına başı kesildikten sonra da mümkün olduğunca uzun süre göz kırpmaya devam edeceğini söyler. Sonrasında da asistanı 15 göz kırpması sayar.

Elbette bu hikaye hiçbir biyografi kitabında yer almaz. Kesin olmamakla birlikte kaynağı Discovery Channel kanalındaki “Giyotin” belgeselinde bir doktorun bu hikayeyi gerçekmiş gibi anlatmasıdır.

Ayrıca ilerleyen süreçte konu hakkında bu kişi ile temasa geçildiğinde, hikayeyi bir meslektaşından duyduğu biçiminde cevap vermiştir. Meslektaşı da bunu bir kitapta okuduğunu ama hangisi olduğunu hatırlayamadığını söylemiştir. Sonucunda da hikayenin uydurma olabileceğini kabul etmişlerdir.

Lavoisier’in Ölümü İle İlgili Hikayenin Düşündürdükleri

Fransız ihtilali döneminin önde gelen mimarlarından biri sivri dili ve ateşli söylemleri ile tanınan eski mucit ve yeni gazeteci Jean-Paul Marat idi. Marat evinde cilt enfeksiyonunu hafifletmek için yaptığı şifalı bir banyo yaptığı esnada Charlotte Corday tarafından öldürülmüştü.

Charlotte Corday 1793’te giyotinle idam edildiğinde, iddiaya göre Francois le Gros adında bir adam başını kaldırıp iki yanağını da tokatladı. İzleyiciler, Corday’in yüzünün kızgın bir ifadeye büründüğünü ve yanaklarının kızardığını iddia etti.

Aslında tarihte, bilinç belirtileri gösteren kopmuş kafalarla ilgili başka raporlar da var. Fakat bu hikayeler düzmece mi yoksa başın kendisini destekleyen vücuttan ayrıldıktan sonra bilinçli kalabileceğine dair bilimsel kanıt var mı dersiniz?

Beynin ve sağladığı tüm yapıların çalışması için oksijene ihtiyacı vardır. Boyundaki kan damarları koptuğunda oksijen beslemesi duracaktır. Ancak ölümcül darbeden sonra kanda ve dokularda kalan oksijen vücut tarafından çok kısa bir süre daha kullanılır.

Bu nedenle gözler ve ağız gibi başa bağlı bulunan uzuvlarda, kulağa ürkütücü gelse de, belli bir hareket gözlenmesi mümkündür. Bu normaldir. Bu hareketler bilinçli değildir. Sadece bedensel reflekslerdir. Detaylar için: Kafası Kopan Hamam Böcekleri Ve Hatta Bir Tavuk Nasıl Yaşar?

Antoine Lavoisier’in Hayatı ve İdam Nedeni

Lavoisier bilim dünyasında en başta yanma olayına ilişkin geliştirdiği yeni kuramıyla ün kazanır. Ayrıca deneylerinde, özellikle ölçme işleminde gösterdiği olağanüstü duyarlılık, kendisini izleyen yeni kuşak araştırmacılar için özenilen bir örnek olmuştur. 

18. yüzyıl Fransız kimyacısı Antoine Lavoisier karmaşık bir tarihsel figürdür. Bilimsel olarak, elbette, tartışmasız bir devdir. Diğer birçok başarının yanı sıra kimyasal devrimin başlamasına yardımcı olmuştur. Günümüzde onun sayesinde paslanan bir nesnenin neden ağırlık kaybetmediğini, bilakis, ağırlık kazandığını biliyoruz.

Bu o dönemin koşullarında olağanüstü bir keşifti bu. Nesne paslanırken havadaki temel parçacıkları bir şekilde kendine çekiyordu. Böylece, maddenin dönüştürülebileceğini, ama ortadan kaldırılamayacağını ilk fark eden onlar oldu.

Ancak Antoine Lavoisier yaşamını bir asilzade ve vergi tahsildarı olarak sürdürmüştür. Bu faaliyetler onun bilimsel araştırmalarını finanse etmesine katkıda bulunmuştur. Aynı zamanda Fransız devrimi esnasında devrimcilerle ters düşmesinin nedeni de budur. Kendisi bunun sonucunda 1794’te “halk düşmanı” olarak öldürülmüştür.

Lavoisier’in, idam kararını veren mahkemeden bilimsel deneylerini tamamlamasına yetecek kadar zaman istediği söylenir. Ancak kendisine, Cumhuriyet’in bilim insanlarına veya kimyacılara ihtiyacı yoktur. Adaletin yargısı geciktirilemez. cevabının verildiği rivayet edilir. 8 Mayıs 1794 günü karar açıklandı. Lavoisier, 27 arkadaşıyla birlikte, sadece 50 yaşındayken ölüme mahkum edildi.

Antoine Lavoisier ve Karısı Marie-Anne Paulze’nin İkonik Portresi İle İlgili Yeni Bir Bulgu

Antoine Lavoisier’in 28 yaşındayken, bir meslektaşının 13 yaşındaki kızı Marie-Anne Paulze ile, biraz da bu kızı istenmeyen bir evlilikten korumak, adına evlendiği bilinmektedir. Marie-Anne aslında mükemmel bir seçimdi. Evlilikleri tam bir gönül ve mantık buluşmasıydı.

Ma­dam Lavoisier’nin keskin bir zekası vardı ve çok geçmeden kocasının yanında üretken bir çalışma hayatına atıldı. Kendisi deneylerinin eskizlerini yaparak, İngilizce bilimsel metinleri Fransızcaya çevirerek ve kullanılan prosedürlerin titiz kayıtlarının tutulmasına yardımcı olarak mükemmel bir laboratuvar asistanı oldu. 

Neoklasik ressam Jaques-Louis David’in Lavoisier ve eşi Marie-Anne’nin New York Metropolitan Sanat Müzesi’nde sergilenen ünlü portresi bilimsel enstrümanlardan oluşan bir koleksiyonla poz veren karı kocayı gösteriyor.

Bu resmi yapan David, dönemin en önde gelen ressamlarından biriydi. Kendisi alanında Lavoisier’in bilimde olduğu kadar ünlüydü. David aynı zamanda Marie-Anne Lavoisier’e ders vererek kocasının çeşitli deneylerini doğru bir şekilde çizmesini sağlayan kişiydi.

Orijinal Tablonun Aslında Farklı Olduğu Anlaşıldı.

Ancak yeni bir araştırma ressamın bu çifti ilk çizdiği zaman bilimsel donanım olmadan, tipik Fransız aristokratları olarak betimleyen orijinal olarak farklı bir versiyon çizdiğini ortaya çıkardı. İlk çizim  büyük olasılıkla aristokrasiye karşı artan tepkiden dolayı akıllıca gizlenmişti. Orijinal çizimde Marie-Anne büyük süslü bir şapka takıyordu. Etrafta bulunan bilimsel cihazların bir kısmı da ilk başta mevcut değildi.

Görünüşe göre David, tuvalini değiştirmiş ve çiftin soylularından ziyade entelektüel ve bilimsel statüsünü vurgulamak istemişti. Akıllıca bir karardı. David tabloyu bitirdiğinde siyasi ortam çok gergindi. Bu tablo halktan agresif tepkiler alma korkusuyla uzun süre sergilenmedi. Ancak ne yazık ki David’in değişiklikleri, birçok bilimsel başarısına rağmen, Antoine Lavoisier’i giyotinden kurtaramadı. 

İdamın ardından Fransız matematikçi ve astronom Joseph-Louis Lagrange kaybın yasını tutanlar arasındaydı. Kendisi tepkisini “Bu kafayı kesmeleri sadece bir an sürdü; ancak onun bir benzerinin gelmesi için yüz yıl bile yeterli olmayacaktır. ” biçiminde dile getirdi. Lavoisier, bir buçuk yıl sonra Fransız hükümeti tarafından aklandı.


Kaynaklar ve ileri okumalar:


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir